DEİK Başkanı Nail Olpak sohbet toplantısında açıkladı: İhracat yeni koridorlar arıyor
DEİK Başkanı Olpak, “Yeşil duvar veya bloklaşma var her yerde. Bir de ticaret yolları ile koridorlar var. Orta Koridor önemliyken, Güney koridor ile Süveyş Kanalı sıkıntısı var. İş dünyamız açısından Orta koridoru, AB Yeşil Mutabakatı kadar risk taşıyan bir alan olarak görüyorum" dedi.
info@karadenizekonomi.com / 2.02.2024
DIŞ Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Nail Olpak, DEİK çatısı altındaki iş konseylerinin seçimlerinin tamamlanmasının ardından bir sohbet toplantısı düzenledi. Olpak, toplantıda DEİK’in ve iş konseylerinin yeni dönem stratejilerini anlattı.
Ticaret duvarlarının ve bloklaşmaların yanında artık bir de yeni ticaret koridorlarını konuştuklarını söyleyen Olpak, “Ticaret duvarları iki türlü biçimde öne çıkıyor. Yeşil duvar veya bloklaşma var her yerde. Bir de ticaret yolları ile koridorlar var. Örneğin Çin’in Kuşak ve Yol projesi var önümüzde. Orta Koridor önemliyken, Güney koridor ile mesela Süveyş Kanalı sıkıntısı var. İş dünyamız açısından Orta koridoru, AB Yeşil Mutabakatı kadar risk taşıyan bir alan olarak görüyorum. Çin, Avrupa’ya ürünlerini en kısa sürede göndermek istiyor. Bu süreyi 45 günden 11 güne düşürmüş vaziyetteler. Biz ise buradan 3 gün içinde AB’ye ürün gönderen bir ülke olarak, bu lojistik üstünlüğümüzü kaybetmeden bu bloğa dahil olmalıyız” açıklamasını yaptı. Orta koridorun yanı sıra ABD'nin aldığı 22 Aralık kararları nedeniyle Rusya tarafında ödemeler ve para transferleri konusunda ciddi bir risk oluşturduğuna dikkat çeken Nail Olpak Türkiye'nin, önemli bir fırsat oluşturmasına karşın transit ticaretten yeterince yararlanamadığını dile getirdi.
Olpak, “Bundan sonra Türkiye’nın ihracatının her yıl 30-40 milyar dolar artması zor görünüyor. Çünkü, dünya ekonomisi yavaşlıyor, küresel ticarette talep daralıyor. Bu durumda şapkadan başka tavşan çıkarmak gerekiyor. Örneğin, hizmet ihracatına yüklenmemizde yarar var” dedi.
Nail Olpak’ın konuşmasından satır başları özetle şöyle:
* 20 Ocak tarihinde DEİK İş Konseyleri 2023 Yılı Seçimli Olağan Genel Kurullarımızı gerçekleştirdik. Biz kamudan destek almayan ve kendi aidatlarıyla faaliyet gösteren bir iş dünyası sivil toplum kuruluşuyuz.
* 70 İş Konseyi Başkanımız değişti. 46 DEİK üyemiz ilk defa İş Konseyi Başkanı oldu. Mevcut 22 Başkanımız ise 3. dönem kuralı gereğince görevini bıraktı. 65 Başkanımız da görevlerine tekrar seçildi.
* 2024 yılı için yol haritamız hazır. Rotamızda daha fazla ticaret, radarımızda yeni ticaret koridorları ve ajandamızda ise ülke ve bölge bazlı spesifik hedeflerimiz var.
* Dünya haritasını açıp elinizi şöyle rastgele nereye koyarsanız koyun, neredeyse her noktada “Ticari Diplomasi” anlayışıyla çalışan DEİK’i, arkasında da Türkiye markasını görürsünüz.
* Tedarik zincirinin içinde kavram değişiklikleri oldu. Lojistik, artık ulaşılabilirlik olarak önümüzde çıktı. Bir de bu bunun nearshoring ve friendeshoring boyutu söz konusu.
* Tek kaynağa bağlı kalmak ise rekabette bizim kendi ayağımıza sıktığımız bir risk olarak karşımıza çıktı.
* Örneğin çip krizi, ayçiçek yağı krizlerinde biz bunu başımıza gelenler birlikte çok iyi öğrendik ve tecrübe ettik.
* AB özelinde takip ettiğimiz en önemli konu AB Yeşil Mutabakatı ile Sınırda Karbon Düzenlemesi. Dolayısıyla gündemimiz Yeşil Dönüşüm ve Yeşil Ekonomi. Hatta Dünya Bankası’nın gündeminde dahi bu başlıklar ön planda yüksek sesle konuşuluyor.
* Buna uymayanlar, sürece adapte olamayanlar yeşil bariyerle karşı karşıya kalacaklar. Dolayısıyla Türk iş dünyası olarak en yüksek ihracatı gerçekleştirdiğimiz Avrupa Bölgesi özelinde bu yeni sürece hazırlanmamız lazım.
EXİMBANK'IN UYGUN FİNANSMAN DESTEĞİYLE MÜTEAHHİTLERİN DÜNYADAKİ PROJE SAYILARI ARTAR
* Önümüzdeki dönemde Ortadoğu ve Körfez rotası odağımızda olacak.
* Rusya tarafında ise ödemeler ve para transferleri konusunda ABD elindeki en büyük kozu kullandı. Dolayısıyla 22 Aralık kararları önümüzde ciddi bir risk oluşturuyor. Bankacılık işlemleri konusunda atılacak adımlar pek çok ülkeyi doğrudan etkileyecektir.
* Gümrük Birliği’nin güncellenmesinin önünde zaman bakımından AB Parlamento seçimleri de bir yavaşlama riski oluşturuyor. Ancak yılın ikinci yarısından itibaren bu konuda adımlar atılabilecek, bu da elbette zaman kaybı demek.
* ABD özelinde DEİK olarak 8 eyalet komitemiz ile her eyalette 1 milyar dolar ticaret hedefimiz var. 100 milyar dolarlık ticaret hacmi hedefi için 50 eyaletin olduğu dev bir ülke olan ABD için eyalet bazında çalışacağız.
* Transit ticaretten de yeterince faydalanmadığımızı düşünüyorum. Özellikle bizim ülkemize uğramayan transit ticaretten söz ediyorum. Özellikle emtia ticaretinde sık kullanılan bu ticarette trilyon dolarlardan söz ediyoruz. İsviçre, Hollanda, Singapur ve Dubai buna en iyi örnek ülkeler olarak başı çekiyorlar.
* Bizde de bürokrasi açısından baktığımızda bununla ilgili bir kanun da çıktı ama biraz eksiklikleri oldu. Mevcut mevzuata göre kurumlar vergisi indirimi getirildi ancak sadece İstanbul Finans Merkezi’ndeki firmalar için bu uygulama getirildi. Biz de fiziki mekan sınırlaması yapılmasın diye ilgili makamlarımıza fikrimizi belirttik. Minimum sermaye şartı için 250 bin yerine 500 bin dolar sermaye olsun dedik. Yine mevzuatta elde edilen gelirin bir sonraki beyanname verme dönemine kadar ülkeye getirilme şartı vardı bunun da özellikle vadeli yapılan satışlar için risk oluşturduğunu ifade ederek işlemin yapıldığı tarihten itibaren 1 yıl içerisinde ülkemize getirilmesinin daha uygun olacağını ifade ettik.
* Müteahhitlerimiz, yurt dışından iş alırken yanlarında partnerlerinden birisi de müşavirlerimiz oluyor. Her şeyi müşavirlik firmaları dizayn ediyor. Özel bir teşvik mekanizması daha oluşturup, firmalarının dünyada önde gelen bazı müşavirlik firmalarını satın almalarını da sağlamalıyız diye düşünüyorum. Çünkü bu yöntem, müteahhitlik yapan firmalarımızın önünü açar.
* Bugün Türk Eximbank uygun finansman desteği sunarsa, müteahhitlerimizin dünya çapında aldığı projelerin sayısı artacak, onlar o projelerin ürünlerini Türkiye’den götürecekler ve mal ihracatında yaşanan sıkışmışlığı da bir nebze aşmış olacağız. Çünkü artık belli bir yere geldik
mal ihracatında. Buna eşik atlatacak bu tip hamleler yapmalıyız.
* Eximbank bu konuda 3 tane önemli adım attı. Yeni ekonomi yönetimiyle birlikte günlük 300 milyon TL’ye inen bir reeskont kredisi tutarı vardı. Bu elbette yeterli değildi ve şu an 10 katına çıktı, daha da arttırılacak. İhracatçının reeskont oranıyla ilgili ciddi sıkıntısı vardı. Rakam olarak yüzde 36 ile ihracatçı reeskont kredisi kullanabilir duruma geldi. Bu çok önemli bir destek.
INTERMODAL ULAŞTIRMA ALTYAPISI
* Küresel büyümenin 2023 ve 2024 yıllarında yüzde 3 civarında olması beklenmektedir. Küresel enflasyonun aşağı giden eğilimiyle, faiz artırım sürecinin de sona yaklaştığına dair beklentiler öne çıkmış durumda. Muhtemelen, küresel finansal koşulları bir miktar gevşeyecek. Bu, küresel
anlamda bir fırsat olabilir.
* Küresel ticaretteki RCEP ve AfCTFA gibi iş birliği mekanizmaları, yeni bölgesel iş birlikleri ve yeni ticaret yolları hep gündemdeydi. Ticaret yollarının somut hale gelmesi yeni ulaşım imkanlarıyla mümkün. Bu çerçevede birbiriyle entegre, intermodal ulaştırma altyapısı öne çıkıyor. Çin’in Kuşak Yol Projesi ile ABD’nin “Daha İyi Bir Dünya için Yeniden İnşa Edin” (Build Back Better World) Projesi ve AB’nin Küresel Geçit Projesi’ni (Global Gateway) bu çerçevede değerlendiriyorum.
* Ticaret Bakanlığımızın sorumluğunda yürütülen AB Yeşil Dönüşüm ve Sınırda Karbon Düzenlemesi de, öncelikle belli sektörleri kapsıyor gibi görünse de, devreye girince, şartları sağlamıyorsanız, yeni ek vergiler, yani ek bariyerler demek. Zaten var olan vize ve tır karnesi bariyerlerine ek olarak, bu unsurlar da gündemimizde olacak.
BÖLGELER BAZINDA ÖNE ÇIKAN BAŞLIKLAR
* Amerika Bölgesi: 2024’te 3 eyalette önemli faaliyet planlıyoruz. Öncelikli hedefimiz ise her eyalette 1 milyar $ ihracata ulaşmak.
* Avrupa Bölgesi: Gümrük Birliği’nin modernizasyonu için lobi çalışmalarıyla destek vermeye devam edeceğiz. Vizeler önemli başlığımız, her ortamda takipçisi olmaya devam edeceğiz.
* Orta Doğu ve Körfez Bölgesi: Geçtiğimiz yıl Körfezle ilişkilerimizin düzelmesiyle Orta Doğu ve Körfez Bölgemiz canlandı. Suudi Arabistan özelinde geçtiğimiz 12 ay içerisinde 4 İş Forumu, 4 Yuvarlak Masa Toplantısı gerçekleştirdik.