Kavcıoğlu; "Salgın koşulları ve yansımaları henüz ortadan kalkmadı"

Ülkemizde de geçmiş dönemlerde üretici enflasyonundaki gelişmelerin kur ve emtia fiyatları ile büyük ölçüde açıklanırken, son dönemde bu iki belirleyicinin üretici enflasyonunu açıklamakta yetersiz kalması arz yönlü ilave unsurlara işaret ettiğini vurgulayan Kavcıoğlu, şöyle devam etti: “Avrupa Bölgesi için yapılan son anketlerde arz kısıtlarının imalatı sınırlayan faktörler arasında ön sıralarda olduğunu ve hammadde teminindeki kısıtların üretimi kısıtlayıcı rolünün belirgin şekilde arttığını görüyoruz. Bu gelişmeler bize salgın ile ilgili koşulların ya da bunların yansımalarının henüz ortadan kalkmadığını gösteriyor. Merkez bankaları son dönemdeki enflasyon değerlendirmelerinde bu unsurlara vurgu yapmaya devam ediyor.”

info@karadenizekonomi.com / 28.09.2021

Kavcıoğlu;

Açılma ve ekonomik normalleşme sürecinde dünyada enerji ve hizmet fiyatlarında belirgin artışlar görüldüğünü belirten Kavcıoğlu, “Küresel merkez bankaları, enerji ve salgın kaynaklı bazı sektörlerdeki yüksek oranlı fiyat artışlarının, talep kompozisyonundaki normalleşme, arz kısıtlarının hafiflemesi ve baz etkilerinin devreden çıkmasıyla birlikte geçici olacağını değerlendiriyor. Bu unsurlar, önümüzdeki dönemde ülkemizde de enflasyonu düşürücü yönde etki edecektir” dedi.

Ağustos ayı enflasyon artışına hatırlatan Kavcıoğlu şöyle konuştu: “Son dönemde belirli ürünlerdeki fiyat artışları tarihsel ortalamalarının oldukça üzerine çıktı. Enflasyona en çok katkı yapan ürünlere baktığımızda, ağustostaki yıllık fiyat artışlarının son 10 yıldaki ortalama fiyat artışlarının üç-dört katını aşabildiğini görüyoruz. Bu durumun bir sebebi, biraz önce de değindiğim gibi salgına bağlı olarak emtia fiyatlarındaki artışlar ve arz kısıtları gibi gelişmeler olsa da, bu unsurlar tek başlarına bazı ürünlerdeki fiyat artışlarını açıklamakta yeterli olmayabiliyor. Ortaya çıkan bu fiyatlama davranışlarının, ekonomik ve sosyal normalleşme hız kazandıkça önümüzdeki dönemde yeniden salgın öncesi haline yakınsayacağını değerlendiriyoruz.”

Gıda fiyatlarında küresel ölçekte bir artış gözledik. Buradaki eğilimin de henüz normalleşmediğini görüyoruz. Birçok gıda ürünü salgından çıkış sürecinde yüksek fiyat artışları sergiledi. Süregelen kuraklık da buradaki üretim koşulları ve fiyatları olumsuz etkiliyor.

Diğer taraftan tüketim sepeti içerisinde gıda ağırlığı ve yurt içi gıda enflasyonu ülkeler arasında farklılaşabiliyor. Böylece gıda fiyatlarındaki artış farklı ülkelerde enflasyona farklı oranlarda etki edebiliyor. Türkiye, ülkelerarası bir değerlendirme yapıldığında fiyatların en çok arttığı ülkeler arasında yer almaktadır. Tabloda, Ağustos ayında gıda enflasyonunun son üç yılın ortalamasından oldukça yüksek gerçekleştiğini görüyoruz.

Döviz rezervleri 120 milyar doların üzerine çıktı

Şahap Kavcıoğlu, “Rezervlerdeki iyileşme öngörülerimiz ile uyumlu seyrediyor. Rezervlerimiz 85-90 milyar ABD doları seviyelerinden yaklaşık 30 milyar ABD doları artışla 120 milyar ABD doları seviyesinin üzerine çıktı. Swap anlaşmaları, reeskont kredileri, cevherden altın alımı ve zorunlu karşılık adımları bu artışa katkı yapan ana unsurlar oldu” dedi.

Kapat
× Anasayfa Abone ol Tüm haberler Ekonomi Bölgesel Şirketler Gündem Belediye Sektörler Politika e-Dergi e-Gazete Web TV Künye Karadeniz sohbetleri Yazarlar