MÜSİAD’dan 10 maddelik manifesto
Vizyoner Zirvesi'nin dördüncüsünü "Fark Et" temasıyla düzenleyen MÜSİAD, iklim krizinin çözümüne yönelik 10 maddelik manifesto açıkladı. Önemi artan iklim diplomasisinde etkin görev üstlenme kararı alan MÜSİAD, bütün ekosistemini yeşil dönüşüme seferber edecek.
info@karadenizekonomi.com / 23.12.2021
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD), yeşil dönüşüme ilişkin 10 maddeden oluşan İklim Manifestosu’nu Vizyoner 21’ zirvesinde kamuoyuyla paylaştı. Yeşil üretime geçişte, enerji verimliliğinden gıda tasarrufuna, iklim diplomasisinden sıfır atık politikasına kadar birçok başlıkta ekosistemini harekete geçireceği alanları açıklayan MÜSİAD, Emisyon Ticaret Sistemi’nin de şartlara uygun altyapıyla oluşturulmasını talep etti.
MÜSİAD’ın iş insanlarını bilgilendirme, geleceğe hazırlama ve iş hayatına katkı sağlama amacıyla düzenlediği Vizyoner zirvesinin dördüncüsü “Fark Et” temasıyla Haliç Kongre Merkezi’nde başladı. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank tarafından açılışı yapılan zirvede, İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç iklim krizine dikkat çekti. Türkiye’nin yeşil dönüşümle rekabetçi avantajını geleceğe taşımayı hedefl ediğini söyleyen Avdagiç, “Dünyanın koca bir seraya dönüşmesine sadece 2°C kaldı” dedi.
Varank: Hiçbir döviz kuru iktisadi gerçekliğimizden daha güçlü değil
Zirvenin açılışında ekonomideki son gelişmelere değinen Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, hiçbir döviz kurunun, Türk ekonomisinin iktisadi gerçekliğinden daha güçlü olmadığını söylerken, “Temel önceliğimiz, kurda ve fiyatlarda istikrarı sağlamak, öngörülebilirliği daha da artırmaktır” dedi.
Başta TÜSİAD olmak üzere uygulamadaki yeni ekonomi modelini eleştirenlere tepki gösteren Bakan Varank, “Genel iktisat bilimi kurallarına geri dönülsün diyerek, hükümetimizi, ekonomi politikamızı serbest piyasa koşullarının dışında göstermeye çalışanlar da oldu. Türkiye’nin geçtiği siyasi ve ekonomik sıkıntılı süreçlerin hiçbirinde elini milletten yana taşın altına koyamayanlardan zaten başka bir tavır beklemiyorduk. İktisat ilmi dediklerinde kurun sadece yukarı çıkmasını anlıyorlar. Kur aşağı gidince kimse iktisat ilminden bahsetmiyor. Hiçbir döviz kuru, Türkiye ekonomisinin iktisadi gerçekliğinden daha güçlü değildir” ifadelerini kullandı.
‘MÜSİAD ekonomimizi bilerek konuşuyor’
“Türkiye ekonomisinin geldiği seviyeyi, sahip olduğu kapasiteyi, herkesten daha çok iş insanlarımızın bilmesi gerek” diyen Varank, “Sağ olsun, MÜSİAD bunu bilerek konuştu, konuşmaya da devam ediyor. İşte geçtiğimiz gün sayın Cumhurbaşkanımızın ilan ettiği yeni enstrümanlar ve ekonomik manifesto sonucunda piyasalarda yaşanan Türk Lirası lehine gelişmeleri hep birlikte izliyoruz. Türkiye ekonomisini her anlamda dışa bağımlılıktan kurtaracak adımları da daha fazla yerli üretimle atacağız. Böylece dış kaynaklı şoklara daha dirençli hale geleceğiz. Yatırım yapmak isteyenin finansmana erişimini kolaylaştıracak bir ekonomik iklimi hâkim kılacağız" dedi.
20 milyar dolarlık ilave katma değer hedefleniyor
Bu hedeflerde başarı sağlamak için reçetenin Milli Teknoloji Hamlesi olduğunu söyleyen Varank, şöyle devam etti: "Türkiye’nin dijital yetkinliklerini ve dijital olgunluk seviyesini daha da yukarılara taşıyarak, imalat sanayinde kısa vadede 20 milyar dolara yakın ilave bir katma değer oluşturmayı hedefl ediyoruz. Start-up’lara, filiz teknoloji firmalarına yapılan girişim sermayesi yatırımlarında bu yıl 10 kattan fazla artış gerçekleşti. 2023’te hedefl ediğimiz rakamlara çoktan ulaşmış olduk. Bununla birlikte, Türk unicornlar yani Turcornlar birbiri ardına ilan edilmeye devam ediyor. Bugün 1 milyar dolardan fazla değerlemeye ulaşan tam 5 Turcorn’umuz var. Biz 2023 yılına kadar 10 Turcorn çıkarma hedefi koyduğumuzda bizimle dalga geçmişlerdi.”
Türkiye’nin yeni unicornlar çıkarmasını hızlandıracak, ileri aşama girişimler için tasarlanan Turcorn 100 Programı'nı devreye alacaklarını bildiren Varank, kamunun yanında özel sektöre de girişimciliğin geliştirilmesi konusunda önemli görevler düştüğünü dile getirdi.
Asmalı: Düşük faiz odaklı yeni politikanın arkasındayız
MÜSİAD Genel Başkanı Mahmut Asmalı ise Vizyoner 21’de yaptığı konuşmada yeni ekonomi modeli ve TL koruma tedbirlerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Ülke olarak son dönemde dar kapılardan geçildiğini ifade eden Asmalı, makroekonomik temellere dayanmayan suni bir güvensizlik ortamı oluşturulmaya çalışıldığına dikkat çekti. MÜSİAD olarak reel ekonomik göstergelerle değil algılarla yön verilen her türlü ekonomik iklimin karşısında olduklarını söyleyen Asmalı, yeni ekonomik modelin üretim, ihracat, istihdam ve büyüme odaklı kazanımlarını artıracağına inandığını, düşük faiz odaklı yeni politikanın destekçisi olduğunu yineledi. En son açıklanan TL Özendirme Paketi kapsamında alınan tedbirlerin, piyasalara etki etme hızı bakımından, yeni ekonomi politikasının başarısına dair ilk işaretleri sunduğunu dile getiren Asmalı, “TL mevduatlarındaki getirinin kur artışı karşısında korunacak olması dolarizasyonu ciddi anlamda önleyerek, döviz üzerindeki algı manipülasyonu kısa sürede sona erecektir. Bu düzenlemenin yanı sıra; Bireysel Emeklilik Sistemi’ne devlet katkısının artırılması, Devlet İç Borçlanma Senetleri’ne yönelik stopaj aff ı ve yastık altı diye tabir ettiğimiz altın yatırımları için geliştirilecek olan yatırım araçları, vatandaşlarımıza döviz karşısında alternatif finansal yatırım alanları açacaktır. İhracata yönelik uzun vadeli kur uygulaması, ihracatçılarımız için ciddi bir öngörü sağlayacak, belirsizliğin ortadan kalkmasına ve döviz kurunun öngörülebilirliğine destek verecektir.”
Suni fiyatlamalar her daim kaybetmeye mahkum
Söz konusu tedbir ve teşviklerin açıklanmasının ardından piyasalarda gözlenen rahatlamanın, orta ve uzun vadede de süreceğini ve Türk Lirası’nın eski gücüne kavuşacağını ileri süren Asmalı, reel ekonomik gelişmelere yaslanmayan, geçici ve sun’i gelişmelere göre yapılan fiyatlamaların her daim kaybetmeye mahkûm olduğunu kaydetti. Faizin finansmana erişimin önüne ciddi bir set çekmekte ve yeni yatırımlara yönelik artışı büyük oranda engellediğini dile getiren Asmalı, faiz oranlarındaki geri çekilmenin başta ticari olmak üzere bütün finansman maliyetlerine yansımasıyla birlikte, yatırımların da hızlı bir şekilde artış kaydedeceğine inandığını sözlerine ekledi.
Vizyoner girişimcilere ödül
Zirvede, Vizyoner 21' Girişimcilik Yarışması'nın kazananları da ödüllerine kavuştu.
"Özgün Ürün" kategorisinin şampiyonu Bilişim Vadisi'nden Saha Robotik (Murat Ayrancı) olurken, "Sınır Tanımayan Ürün" kategorisinde Teknopark İstanbul'dan Çekirdek Ar-Ge (Emin Yücel), "En Çevreci Ürün"de TÜBİTAK Marmara Teknokent'ten (MARTEK) Biriktir projesi (Yağmur Gömürlü) birinciliğe layık görüldü.
Avdagiç: Karbonsuzlaşmayı Türkiye için fırsata çevirebiliriz
Yeşil dönüşümün, yaklaşan tehlikeye karşı çözümün en önemli parçası olduğunu vurgulayan Avdagiç, “OECD verilerine göre son 10 yılda AB’nin yeşil teknoloji patentleri içindeki payı yüzde 25’lerde. ABD ve Japonya’nın toplam payı ise yüzde 50 civarında. Onları Almanya izliyor. Çin, Almanya’ya yetişmek üzere. Son 10 yılda Çin’in payı yüzde 3’lerden yüzde 10’ların üzerine çıktı. Ne yazık ki, Türkiye’nin yeşil teknoloji patentlerinden aldığı pay henüz binde 3 oranında. Elbette aldığımız payda artış eğilimi var. Ancak oldukça geride olduğumuz çok açık. Dolayısıyla bizim çok hızlı bir çalışmanın içinde bulunmamız gerekiyor” ifadelerini kullandı.
‘Rekabetçilik kazancı daha büyük olacak’
AB, ABD, Japonya ve Çin’in ‘sıfır karbon’ üzerine ticaret programları olduğunu dile getiren İTO Başkanı, “Yeşil dönüşümü ek maliyet gibi değil, rekabetçilik kaybını önleyecek bir sermaye olarak görmek daha doğru. Çünkü Yeşil Mutabakat'ın ve ayrılmaz parçası olan dijital dönüşüme yapacağımız yatırımın getireceği fırsat ve ‘rekabetçilik kazancı’ çok daha büyük olacak. Karbonsuzlaşmayı Türkiye için bir fırsata çevirebiliriz. Yeşil Mutabakata uyan firmalar, mal satmak için yeni kanallar açma imkanı yakalayacak” diye konuştu.
YEŞİL DÖNÜŞÜM MANİFESTOSU
MÜSİAD Başkanı Asmalı'nın açıkladığı iklim manifestosundaki maddeler şu şekilde:
1-Yenilenebilir enerjinin sürdürülebilir bir şekilde artarak kullanımını destekliyor, genel merkezimizde yeşil enerjiden üretim sağlayarak net sıfır emisyon yolunda ilerleyeceğimizi açıklıyoruz.
2-Yeşil hidrojen, yeni nesil batarya, karbon yakalama ve yenilenebilir gaz teknolojilerinin geliştirilmesi için MÜSİAD ekosisteminde çalışmalar yapacağız.
3-Döngüsel ekonomi ile bir endüstriyel atığın diğeri için hammadde veya enerji olacak şekilde endüstriyel simbiyozun artırılmasına ve organize sanayi bölgelerinde yeşil üretime geçişe üyelerimiz ile birlikte destek vereceğimizi açıklıyoruz.
4-Enerji verimliliği ve enerji tasarrufu için sanayicilerimize yönelik farkındalık çalışmaları yapacağımızı bildiriyor, enerji verimliliği veri tabanı oluşturulmasını desteklediğimizi beyan ediyoruz.
5- Türkiye’nin gittikçe azalan su kaynaklarının verimli kullanılması için tarımda salma sulamaya alternatifl eri ve sanayide döngüsel su kullanımına yönelik her türlü çalışmanın destekçisi olacağımızı bildiriyoruz.
6- Sıfır atık politikasını destekliyor, MÜSİAD’ın üyelerini iklim değişikliğinin etkilerine karşı sürekli bilgilendirileceğini, gerçekleştireceği her organizasyonu ve sivil toplum çalışmalarını karbon salımı açısından değerlendirerek aksiyon alacağını açıklıyoruz.
7- İklim değişikliği süreci ile ülkemiz için iklim diplomasisinin öneminin arttığının farkında olarak, MÜSİAD‘ın yurt dışı ve yurt içi tüm platformlarda iklim diplomasimizin geliştirilmesi için devletimiz tarafından yapılacak her çalışmaya destek sağlayacağımızı beyan ediyoruz.
8- Türkiye’de Emisyon Ticaret Sisteminin şartlara uygun altyapı ile oluşturulmasını talep ediyoruz.
9- Milyonlarca insanın yaşadığı yerleri terk etmek zorunda kalabileceğini ve iklim mültecisi olabileceğini görüyor, MÜSİAD‘ın uluslararası misyonu ile iklim mülteciliği çalışmaları yürüteceğimizi beyan ediyoruz.
10- Dünyada %30’a varan küresel gıda israfının azaltılması için MÜSİAD değerlerinden hareketle devlet politikası oluşturulmasını talep ediyor ve politikaya koşulsuz destek sağlayacağımızı açıklıyoruz.