Mesajında şu ifadelere yer verdi;

15 Temmuz, bir milletin kendi iradesine sahip çıkma destanıdır. 15 Temmuz, aziz Türk milletinin, tek vatan, tek millet, tek bayrak, tek devlet ilkesine sarılarak, dosta düşmana bağımsızlığını bir kere daha tescillediği gecenin adıdır. Bir diriliştir 15 Temmuz… Yeniden şahlanıştır. Bir düşünün… Dünya sisteminin enerjisinin boşaldığı, çatışmalardan alev alev yanan bir coğrafyanın ateşinin en çok hissedildiği bir topografya, bir bölge üzerinde varlığını sürdüren ve her neresinden bakarsanız bakın bir adım sonrası çatışmaların odağında olacak olan devletimizin, o geceki kanlı FETÖ operasyonuyla kurtlar sofrasında parçalanması anlamına gelecekti. Millet iradesi ateşle, kanla sınandı ve aziz milletimiz bu imtihanı kanıyla canıyla kazandı hamdolsun. İyinin ve kötünün mutlak surette ayrıldığı o gecede, kalleşliğin yaktığı ateşe karşı gecenin içinden süzülüp çıkan o kahramanlar, o kahramanların iradesini yoğuran ruh, sanki binlerce yıllık tarihten tevarüs etmiş bir düşünce, bir inanç, bir ruhtu.  O gece ayaklanan tarihti… O gece, dile gelen, imanımızla yoğurduğumuz binlerce yıllık şuurumuzdu. Biz, asırları aşan bir şuurlar hürriyeti terennüm etmiş, hiçbir zaman boyunduruk altına girmemiş bir milletiz. Asırlara sâri bir direncimizin olduğunu dost ve düşman iyi bilir.

Müstevlilerin, istilacıların bu topraklarda nasıl bir direnişle karşılaştığı, Çanakkale’de bu milletten nasıl bir karşılık aldıkları, Kurtuluş Savaşı’nda nasıl bir sille yedikleri hala hatırlardadır. Ne diyordu istiklal şairimiz: Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım; Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım! Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım. Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım. 15 Temmuz, tam da bu noktada, toplumsal mutabakatımız dediğimiz istiklal marşımızın dizelerinin her bir şehitte, her bir gazide, o gece gökten yağan ateşe göğsünü siper eden her bir kardeşimizde tekrar tekrar dile geldiği andır, gündür, gecedir, tarihtir. O gece Sayın Cumhurbaşkanımızın yıllar önce yaptığı bir konuşmanın tescili gibidir… Ne diyordu bakın liderimiz, o gecede direnişe de komutanlık yapan başkomutanımız Recep Tayyip Erdoğan: “Türkiye o eski Türkiye değil. Türkiye’ye gündem dayatamazsınız. Türkiye’nin gündemini belirleyemezsiniz. Türkiye’ye o eski günlerde olduğu gibi parmak sallayarak istikamet çizemezsiniz. Bu Türkiye yeni Türkiye’dir, tam bağımsız Türkiye’dir. Evet, o gece tam bağımsız Türkiye’nin gür nidasıdır.

Biz, o gecenin ve sonraki günlerde oluşan direniş hattının, yeni yeni şekillenen dünyada nasıl bir işleve sahip olacağını ilerleyen süreçte daha net göreceğiz.  O gecenin direnişi aslında tarihe bir düğüm atmıştır. Terör örgütleriyle iş görmek isteyenlerin heveslerini kursaklarında bırakmış, şekil vermek istedikleri Türkiye’ye ilişkin geliştirdikleri stratejileri tersyüz etmiştir.  Onun için birliğimiz ve dirliğimizin ifadesidir 15 Temmuz. Güçlü ve Büyük Türkiye idealimizin kararlı söylevidir 15 Temmuz… Bugün Suriye’de ve Libya’da varsak, Ayasofya hakkında güçlü bir karar alabiliyorsak, işte o gece, güçlü liderlikle birlikte gerçekleşen muhteşem direnişin büyük payı vardır derim. Bu duygu ve düşüncelerle ülkemize ve milletimize yaşatılmak istenen karanlık gecenin ufkuna bir güneş gibi doğan kahraman milletimizin her bir ferdine şükranlarımı sunuyor, çıplak bedenleriyle tanklara meydan okuyan, savaş uçaklarına, bombalara kurşunlara baş eğmeyen ve vatan uğrunda can veren kahraman şehitlerimizi rahmetle ve saygıyla yad ediyorum. Gazilerimize sağlık, uzun ömürler ve esenlikler diliyorum.’’