Fındıkta maliyeti düşüren makine

İçimizden biri… Düzce doğumlu olmakla birlikte aslen Rizeli… Babasının ÇAYKUR’da fabrika müdürü olması nedeniyle sanayi ile tanışması çocukluk yıllarına rastlar Soner Kandemir’in. Dolayısıyla, imalatın içinde büyüyen biri olarak çocukluk yıllarından itibaren hep çözüm odaklı hayalleri olmuş ve yıllar içinde bu hayalini gerçeğe dönüştürmüş. Girişimci ruhuna önce Korelileri ortak eden başarılı işadamı için Japonlarla tanışması adeta bir dönüm noktası olmuş. Bir buçuk yıllık bir süreçten sonra da Japonları ikna edip ayrıştırma makineleri konusunda dünyanın en büyüğü olan Anzai firmasının Türkiye dağıtıcılığını üstlenmiş.

Kuruyemişten hububat ve bakliyata kadar ürünlerin soframıza geliş aşamalarında çöpten, taştan, saman ve metal tozlarından ayrışmasını sağlayan makineler, ürünlerin paketin içine girmeden önceki son aşamasındaki işlevselliği ile büyük önem taşıyor. Başarılı işadamı Karadeniz Ekonomi Gazetesi’ne üstlendiği işi ve kendini ifade ederken bu noktaların altını çizerken bir iddiayı da ortaya koyuyor. “Öncelikle bir Karadenizli olarak bölgeme hizmet etmek, sorunlarına çözüm bulmak ve seçenekler yaratıp firmaların çözüme ulaşmasını sağlamak amaçlı verdiğim çabadan dolayı mutluyum. Gerçekten çok iddialı bir sloganımız var. Bu slogan iddialı gözükse de bu öz güvenin en büyük nedeni dünya teknoloji devi Japonların çözüm ortağımız olması diyebiliriz.”

Lazer fındığa zarar veriyor

Gündelik yaşamda tükettiğimiz pek çok ürünün pakete girmeden önceki son aşamasında önemli bir işlevselliği olan ayrıştırıcı makinelerin kullanım alanlarından bize en yakın olan fındık üzerine konuştuğumuzda ise Kandemir, şu bilgileri verdi: “Tüm sorunların çözümünün başlaması gereken nokta naturel fındık. En çok seçme makinesinin kullanıldığı ve en yüksek işçilik maliyetinin olduğu fındık bizim farkımızı da ortaya koyuyor. Natürel fındık seçme işleminde firmalarda lazer makineler kullanılıyor. Aslına bakarsanız fındıkla uzaktan yakından alakası olmayan lazer sistemli makinelerin asıl kullanım alanı sert yüzeyli yabancı madde ayıklama makinesi olmaları. Asıl işi yabancı madde ayıklama olan bu makinelere fındık ayıklamaya kalktığınızda çok yüksek maliyetli kaçınılmaz oluyor. Fındığı istenilen düzeyde ayıklayamadığı için arka arkaya aynı makineden koymanız gerekiyor. Çoğu işletmede her hatta en az üç lazer arka arkaya aynı ürünü birden fazla ayıklayarak el seçmesine gönderiyor. Lazerlerin kirli tarafa attığı temiz oranı da en az yüzde 30. Bu da ayrı bir maliyet getiriyor. Saatte üç ton ortalama ile çalışan bir firma üç lazerden geçen ürünü 300 civarındaki işçi sayısıyla tekrar elle seçmek zorunda kalıyor. İki hattı olan firmada 6 lazer var ve 6 lazer seçemiyor tekrar elle seçiyorsunuz.Hem de 300 işçi ile. Bu çok yüksek bir maliyet. Lazerlerin fındığa verdiği zararlarda cabası. En az üçer kez lazerlerden geçen fındık kırılmalara soyulmalara maruz kalıyor ve daha önemlisi fındığın üzerinde siyah lekelere yol açıyor. Fındığı kavurduğunuz da bu siyah lekeler bariz gözüküyor ve firmaya eksi maliyet getiriyor.”

6 lazerin yaptığı işe tek makineli çözüm

Kandemir, çözüm önerilerini de şu sözlerle ifade etti: “Anzai olarak yüzde 100 fındığa özel makine yapıyoruz. Olması gerektiği gibi bant üzerinde fındığa hiç zarar vermeden net ayıklama yapabiliyoruz. 6 lazerin yaptığı işi tek makinemizle saatte 6 ton ayıklayabiliyoruz. 6 ton fındığı ayıklarken neredeyse fire vermiyoruz ve en önemlisi makineden sonra el işçiliğini de yüzde 90’lara kadar düşürüyoruz.” REŞAT GÜNGÖR