​Yüksek faiz inşaatın belini büktü

“Hazır Beton Endeksi” 2018 Kasım Ayı Raporu, inşaat sektöründe yaşanan acı gerçeği bir kez daha ortaya koydu.Eylül ayında yılın en kötü değerini aldıktan sonra Ekim ayında toparlanmaya başlayan sektörün Kasım ayında bu eğilimini koruyamadı.

info@karadenizekonomi.com / 26.12.2018

​Yüksek faiz inşaatın belini büktü

Şantiyede durgunluk var

Kasım ayında inşaat faaliyetleri oldukça sınırlı düzeyde kaldı. Bütün endeksler halen eşik değerin altında olması da inşaat ve bağlantılı sektörlerdeki durgunluğun devam ettiğine işaret etti. Rapor ayrıca, inşaat sektörüne güvenin oldukça düşük olduğunu ortaya koydu.

Son açıklanan ekonomi verilerini değerlendiren Avrupa Hazır Beton Birliği (ERMCO) ve THBB Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Işık, “Bu hafta açıklanan üçüncü çeyrek verisinde Türkiye ekonomisi yüzde 1,6 büyürken inşaat sektörü eksi yüzde 5,3’lük daralma göstermiştir. Son çeyrekte inşaat sektöründe beklenen daralma, geride bıraktığımız üçüncü çeyrekten daha fazla olacaktır. Sektörün, yeni dönemin koşullarına adapte olabilmesine yönelik olarak yol haritasının çıkarılması gerekmektedir. Önümüzdeki dönemde inşaat sektöründeki daralmanın istihdam üzerindeki olumsuz etkilerinin de rakamsal olarak ortaya çıkması ile beraber inşaat sektöründeki gelişmelerin çok daha dikkatli takip edilmesinin gerekliliği anlaşılacaktır” dedi.

Hal böyle olunca; ülke ekonomisinin lokomotifi sayılan sektörün bu noktaya nasıl geldiğini sektör temsilcilerine sorduk. Karadeniz Ekonomi Gazetesi’ne görüş belirten sektör temsilcilerinin tamamının ortak görüşü “dibe vurdukları” yönünde oldu. Yaşanan sürecin bir domino etkisi yaratacağından endişe eden inşaatçılar, krizde en büyük etken olarak “yüksek faiz” uygulamalarını gösteriyor. Onlara göre, krizden çıkış anlamında Ziraat Bankası’nın uygulamaya koyduğu yeni faiz oranları da sanıldığının aksine avantajlı değil. Yani, yüzde 0.98’lik bir kredi oranı yok. Bir başka etken de özellikle Büyükşehir belediyelerine iş yapan müteahhit firmaların kamu alacaklarını tahsilde zorlanmaları ve bu nedenle pek çoğunun konkortado ilan etmeleri. Çözüm; Nisan ayı dönemindeki kredi faiz oranlarına geri dönülmesi ve TOKİ’ye sağlanan olanakların özel sektör için de kullanılır olması.

İSAY İNŞAAT-SAMSUN

İsa Akdağ

“2018 yılı, ülkenin lokomotifi olan inşaat sektörünün dibe vurduğu yıl olmuştur. İşler, yüzde 70 oranında gerileyip adeta bitme noktasına gelmiştir. Yaşanan sürecin bir domino etkisi oluşturması ile malzemecisi, tedarikçisi, ustası, nakliyecisi ve mimarı hepimizin işlerinde gerileme hatta yıkım yaşıyoruz. Acil olarak piyasaya nakit para girişi sağlanmalı ve kredi faiz oranları reel gerçeklikte olmalı. Hükümetin kamu bankalarıyla yaptığı yüzde 0.98’lik konut kredisi faiz oranının reel anlamda piyasalara yansıması çok zor. Sistem devlete iş yapan ya da devletle çalışanlara yarıyor. Yüzde 0.98’lik faiz oranı için kamu bankalarında toplu ekspertiz yaptırarak bloke edilen bir mevduat garantisiyle yapılıyor. Özetle, kimsede para kalmadı ki parasını bloke ettirsin. Öz sermayesiyle iş yapanlar ya da mevduata para yatıranlar bu fırsattan yararlanabilecek.”

MER YAPI-TRABZON

Mustafa Mercimek

“Türkiye’nin genelinin aksine sektörün en iyi olduğu il Trabzon şu anda. Bu çok çok iyi mi? Değil elbette ama genel durumda turizm sektörü ve Araplara yönelik yapılan inşaatlar, yurtlar apart ve oteller şu anda Trabzon’da inşaatı ayakta tutuyor. Sektörün geneli durağan seyrediyor. Öz sermaye ile yapılırsa sorun yok ama bankaya bağlı işlerde tökezlemek normal. Çünkü kredi faizleri bu kadar yüksekken ve piyasada bu kadar inşaat fazlası varken gidişat iç açıcı değil.

TAÇ GRUP-RİZE

Abdülkadir Serdar

Sektör, Rize’de tek kelime ile çok kötü durumda. Piyasa şartlarında faizlerin yüksekliği ve insanların alım gücünün kalmaması ile başlayan süreç derinleşen bir krize dönüşüyor. Özellikle Rize’de konuta aç bölgeler olmasına rağmen inşaat yapılamamasının başka bir izahı yok. Sektörün kurtuluşunu devlet büyükleri herkesten çok iyi biliyor bence.

GEZMİŞLER İNŞAAT-GİRESUN

Aykut Gezmiş

İnşaat sektörü, 10 yıllık krediler ve tamamlanmamış olan binalara tanınan kredi hakkıyla son 15 yılda satıp yapmaya endekslenmişti. O dönemde faizlerin yüzde 1 seviyelerine inmesi ve tamamlanmamış binalara da uygulanması bir alışkanlık yaratmıştı. Geldiğimiz noktaya baktığımızda bu alışkanlıktan sonra oranların birden yüzde iki buçuklar seviyesine yükselmesi ile gerçeklere döndük. Piyasa hazırlıksız yakalandı. Dolayısıyla satarak finansman elde etme modeli bir anda ortadan kalktı. Çıkış yolu nedir? Finansman bazında bu yüksek faiz oranlarını görenler konut almaktan vazgeçtiler. Ticaret durdu. Ticari krediler de bu oranların üzerinde olunca müteahhitler kredi alamaz oldu. Piyasa tamamen durma noktasına geldi. Bunun açılmasının tel yolu faizlerin tekrar bir buçuk seviyelerine düşmesi ve eski hataların tekrarlanmamasına bağlıdır. Burada yapılan bir başka hata da devletin özellikle müteahhitlik konusunda ehil olma şartı aramamasıdır. Parası olanın bina yapmasına izin verilmesi de sektörde gelinen noktada etkili olmuştur.

OMDER Başkanı

Fatih Titiz

Sektöre sahip çıkılması gereken bir dönemden geçiyoruz. Bu dönemde devletin de taşın altına elini koyması gerekiyor. Ziraat Bankası’nın kampanyası bizi kapsamıyor. Zira, yüzde 80’ini ben verdikten sonra o oranlara kredi kullanabileceğiz. Önceliğimiz zaten finansal sıkıntıdır. O nedenle kredi ve mevduat faiz oranları mutlak surette düşürülmelidir.

ADALI İNŞAAT-ORDU

Kadem Adalı

Her geçen gün sektörde ödenmeyen çekler ve krediler aldı başını gidiyor. Müteahhitler, yaptıkları binaları zamanında teslim edemiyorlar. Bunda faizlerin yüksekliği en büyük etkendir. Bir yandan yaptığımızı satamıyoruz diğer yandan da maliyet artışı ve kontrolsüz büyüme sektörü olumsuz etkiledi. Bir müteahhitlik kanunu olmalı ve mesleki yeterlilik aranmalı yoksa daha ciddi mağduriyetler yaşanabilir. Ziraat Bankası’nın 0.98’lik oranla verdiği kredide gözden kaçırılan bir madde var. Önce bir katılım payı ödemesi yapılacak. Faizinin ön ödeme gibi düşünün. Gerek alıcı ya da satıcı tarafından ön ödeme bankaya aktarılarak kullandırılacak bir kredi düzenlemesi o. Oysa, 2018 Nisan ayında yapılan gibi oranlara ihtiyacımız var.

Yabancılara 3. çeyrekte 24 bin konut satıldı

Sektör bir yandan içinde bulunduğu sarmaldan kurtulmaya çalışırken diğer yandan 2018 yılı üçüncü çeyrek döneminde yaşanan kur artışı, yabancıların konut alımında olumlu etki yarattı. Yılın ilk çeyreğinde yüzde 6,1 düzeyinde olan yabancılara konut satış oranı, ikinci çeyrek döneminde yüzde 8,5 düzeyine, üçüncü çeyrek döneminde ise yüzde 12,8 düzeyine ulaştı. Yabancılara konut satışı, 2018 yılı Ocak-Eylül döneminde yüksek bir artışla 24 bin 155 adede ulaştı. 2017 yılının aynı döneminde bu rakam 15 bin 241 adet olarak gerçekleşmişti. İl bazında satışlarda ise İstanbul 7 bin 895 adet ile liderliğini sürdürürken, en fazla satış yapılan diğer iller ise 5 bin 237 adet ile Antalya ve bin 719 adet ile Bursa oldu. Her ne kadar toplam satışlar içindeki yabancı yatırımcıya satış payı oldukça düşük olsa da özellikle 2018 yılında gerçekleşen satış adetlerinde önemli bir artış yaşandı. Bu eğilimin devam etmesi durumunda yıllık gayrimenkul yatırımları için gelen fon tutarının 5 milyar dolardan 10 milyar dolara çıkması yüksek bir olasılık olarak değerlendirildi. Yılın ilk yarısı kamu bankalarının önderliğinde yapılan 0,98 faizli konut kredisi kampanyaları sektöre ivme kazandırdı.

REŞAT GÜNGÖR/KARADENİZ EKONOMİ

Kapat
× Anasayfa Abone ol Tüm haberler Ekonomi Bölgesel Şirketler Gündem Belediye Sektörler Politika e-Dergi e-Gazete Web TV Künye Karadeniz sohbetleri Yazarlar