Doğu Karadeniz Projesi (DOKAP) Bölge Kalkınma İdaresi Başkanı Ekrem Yüce, "Yeşil Yol" ile birlikte Doğu Karadeniz Bölgesi’nin İsviçre, Avusturya ve İtalya’da aranan tüm özelliklerin bulunabilir hale geleceğini belirterek, “Bu yol ile bölgeye gelecek olan turist sayısı yaklaşık 1 milyon 275 bine, ek istihdam sayısı 75 bine, yatak kapasitesi 90 bine çıkacaktır” dedi.

Bazı kesimlerin Yeşil Yol’a karşı çıkmasına rağmen bu projenin Doğu Karadeniz Bölgesi’nin sahip olduğu doğal zenginlik kaynaklarının değerlendirilmesi, bölge insanının gelir düzeyi ve yaşam kalitesinin yükseltilmesini sağlayacağını belirten Yüce, ayrıca bölgeler arası ve bölge içi gelişmişlik düzeyi 

farklılıklarının giderileceğini, bölgenin tarihi ve kültürel zenginliklerinin korunacak, göçün engellenmesinin sağlanacağını vurguladı.
“ALPLER’DE NE VARSA DOĞU KARADENİZ’DE DE O OLACAK”
Ayrıca bu projenin bölgenin ekonomik gelişme ve sosyal istikrar hedeflerine katkıda bulunacağını kaydeden Yüce, “Bu proje turizm merkezlerinde doğaya saygılı sosyal yaşam alanlarının oluşmasına ve ekonomik büyüklüğün artmasına katkı sağlayacağı gibi, bölgeye gelecek olan turist sayısı yaklaşık 1 milyon 275 bine çıkarılacak ve bölgemizde yaklaşık 75 bin kişilik ek istihdam oluşturulacak. Bölgemizde konaklama kapasitesi, yani yatak sayısı yaklaşık 90 bine, konaklanan gün sayısı yaklaşık 8 milyona çıkarılacak. Bölgenin ekonomik kalkınmasında ilk aşamada yaklaşık 3 kat büyümeye, ikinci aşamada ise yaklaşık 5 kat büyümeye imkan sağlayacak, doğal güzellikleri hem korunacak hem de kontrollü ve disiplinli bir şekilde kullanılacak, İsviçre’de, Avusturya’da, İtalya’da, Alplerde arananlar, Doğu Karadeniz’de bulunabilir hale getirilecektir” diye konuştu.
“YOLUN YAPILMASINDA DOĞAYA ÖZEN GÖSTERİYORUZ”
Yeşil Yol Projesi’nin sahil yoluna alternatif bir yol aksı olmadığını tekrarlayan Yüce, yolun yapımında uygulanan ana temel kuralları şöyle özetledi: “Yol Yapımında doğayı tahrip etmeyen iş makinelerinin seçilmesi yani dozer yerine ekskavatör kullanılması, yol yapılırken çıkan malzemenin seyyar konkasörlerle kırılıp tekrar aynı yolda kullanılması veya uygun depo alanlarına taşınması, yolun doğaya zarar vermeyecek güzergahta yapılması, yolun çığ ve heyelan riski olan bölgelerde gerekli önlemlerin alınması için fiziki güvenliğinin oluşturulması, üst kotlarda yol kaplamasında doğal parke taşı veya stabilize kaplama gibi doğaya uyumlu malzemenin seçilmesi, güzergah boyunca dere geçişlerinde suyu kirleten ve doğal yapısını bozan moloz, cüruf ve çöplerin dere yataklarına ve doğaya kontrolsüz bırakılmaması, gerekli sanat yapılarının doğa ile uyumlu ve doğaya zarar vermeyecek şekilde yapılması çalışmalarımızın esasını bu ilkeler teşkil etmektedir.”