Ethem Gözkonan:'Bir yatırım yapacaksanız önce bize danışın'
Ordu il sınırları içerisinde tarımla ilgili herhangi bir yatırım yapacak girişimcinin mutlaka bize uğramasını isteriz. Karşılıklı görüşelim, kimsenin öz kaynağıyla ya da krediyle bu işe girmesini istemiyoruz''
info@karadenizekonomi.com / 20.12.2017
Murat Gürsoyla Karadeniz Sohbetleri köşesine konuk olan TKDK Ordu İl Koordinatörü Ethem Gözkonan,AB ile tam üyeliğe aday ülke statüsündeki Türkiye arasında kurulan Tarımsal ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu (TKDK) Ordu İl Koordinatörü Gözkonan kuruluşun yapısını, işleyişini, Ordudaki durumunu son dönemlerdeki çalışmalarını anlattı. mobil porno
İl Koordinatörü Gözkonanın yararlı çarpıcı bulduğumuz bir mesajını hemen buraya aktarıyoruz: Bu il sınırları içerisinde tarımla ilgili herhangi bir yatırım yapacak birisini belki desteklemiyor olabilir fakat yinede bize uğramasını isteriz. Karşılıklı görüşelim ,eğer biz destekleyemiyorsak kendisi yine devam etsin fakat yararlanabiliyorlarsa da kimsenin öz kaynağıyla ya da krediyle bu işe girmesini istemiyoruz.
-Ethem Bey kendinizi özetle tanıtır mısınız?
-Samsun Bafralıyım.1977 doğumluyum.19 Mayıs Üniversitesinde okudum, Ziraat Mühendisiyim.1994 yılında Tarım Bakanlığı bünyesinde göreve başladım, 2009 yılında ise Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumunun yaptığı ilk büyük personel sınavını kazanarak Orduda uzman olarak görece başladım. Yaklaşık 40 gündür de İl Koordinatörü olarak görevlendirdim.
-TKDK dediğimiz kurumun açılımı nedir?
-TKDK açılımı; Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu demektir. Biz de bu kurumun Ordu İl Koordinatörlüğü olarak Ordu il sınırları içerisinde hizmet veriyoruz. Avrupa Birliğine aday ülkelerin faydalandığı katılım öncesi mali yardım amacı dediğimiz bir Avrupa Konsey Tüzüğü var IPA diye geçer bu. Bunun da 5 bileşeni var, biz bunlardan Tarım ve Kırsal Kalkınmayı temsil ediyoruz. Tarım ve Kırsal Kalkınma bileşeni için ayrı bir kurum kapsam olarak kuruldu. Kapsama alanı geniş olduğu için, 2009 yılında personel alımıyla birlikte, şu anda 42 ilde faaliyet gösteriyor. Her il kendi il sınırları içeresinde yetkili. Uluslararası anlaşmalarla belirlenmiş kriterlere göre hareket ediyor. Mali ve sektörel anlaşmaların haricinde hazırlanmış bir IPAD programını uyguluyoruz. Bu programda ABnin onayıyla yürürlüğe giriyor. Şu an IPARDın ikinci programındayız.7şer yıllık dönemler şeklinde uygulanır. IPARD programında belirlenen alanlarda yatırım yapma niyetinde olan potansiyel insanlarla biraya gelerek onlara AB fonlarını kullandırmak suretiyle niteliği yüksek tesisler ortaya çıkmasında katkıda bulunuyoruz. Biz şu anda faaliyetler içerisinde en çok denetim gören kurumuzdur. Her yıl girdiğimiz denetim sayısı değişmekle birlikte ayda ortalama bir iki defa denetime tabii oluyoruz. Biz aynı zamanda ABne akredite bir kurumuz. Binamızda fiziksel olarak bir denetçi odası vardır. Yani gelen denetçiler doğrudan denetçi odasına geçer ve orada çalışmasını yürütür, gider.
-Destekler hangi alana ve bölgelere veriyorsunuz?
-AB projeleri 5 bileşene destek veriyor. Biz tarımsal kısmını temsil ediyoruz. İlk 4 birleşende de insan kaynakları, bölgesel rekabet edelebilirlik, operasyonel programlar üzerinden pek çok bakanlığın da faaliyeti var ama bizim uzmanlık alanımız kırsal kalkınmaya yönelik yatırımlar. Pek çok faaliyete de destek veriyoruz. Kırsal alan olarak belirlenmiş bir veri tabanı var. Nüfusu 20 binin altında olan her yere destek veriyoruz. 2012 yılında kabul edilen projelerde toplam yatırım bedeli yaklaşık 97 milyon lira. Bunlara yaklaşık 40 milyon lira hibe desteğinde bulunulmuş. Önümüzdeki süreçte Ordu ili olarak bu bütçenin daha da üzerinde bir fon alarak çağrı dönemlerimizi kapatacağımızı düşünüyorum. Bunun gerçekleşmesi için gerekli çalışmaları yapıyoruz.
-Hangi alanlara öncelik vereceksiniz?
-Bizim önümüzdeki süreçte Orduda daha önce hiç proje alınmamış alanlar var, bunları öncelikli olarak değerlendireceğiz Özellikle turizm alanında bir atılım yapmayı planlıyoruz. İlin turizm potansiyeli, Valiliğin, Büyükşehir Belediyesinin, ilin otorite sayılabilecek yereldeki kuruluşları, STKların turizme yönelik bir hareketi söz konusu. Biz de bunun farkındayız. Biz de turizm ile ilgili kuruluşlara destek verebileceğimiz için bu alanda daha fazla başvuru almak suretiyle, daha fazla fon kullandırabileceğimizi öngörüyoruz. Yatırımlarımızı kendimiz planlamıyoruz, bir fon aktarabilmemiz için nitelik ve nicelik bakımından yüksek yatırımcı ve projeye ihtiyacımız var. Bunun için farkındalığı artırmaya yönelik çalışmalar yapıyoruz.
Şu anda Ordunun bizim için oluşturabileceği potansiyelin küçük bir kısmına ulaştığımızı düşünüyoruz. Ordudaki mevcut altyapı, mevcut turizm yatırımlarını hayata geçirebilmemize müsait.
-Hangi kişi ve kurumlar yararlanabilir?
-Genel bir tanımlama yapmak gerekirse gerçek ve tüzel kişiler bizden yararlanabilir. Bu girişimler içerisinde kamu ortaklığı eğer söz konusu olacaksa şirketin hissesinde %25den daha az bir paya sahip olması gerekir. Yani kamu kurumlarına destek veremiyoruz. Ticari amaç güden, gelir getirici bir işletme olması gerekiyor. Vergi sistemine kayıt olabilecek ve ticaret yapabilecek bir yapıya sahip olması lazım. Kooperatifler, üretici birlikleri bize başvuru yapabilirler.
-Son zamanlarda yerel yönetici ve meslek odaları ile il ve ilçe düzeyinde toplantılar düzenliyorsunuz. O çalışmalar hakkında bilgi verir misiniz?
-Belediye Başkanlarımızla yaptığımız ön görüşmede ilçelerdeki potansiyel yatırımcıları bizden daha iyi bildiklerini düşünerek kendi kurumumuz hakkında kısa bir bilgilendirme yaptıktan sonra, bir sonraki görüşmede yapacağımız toplantıyı planlamaya çalışıyoruz. Yani temel hedefimiz işbirliği. Büyük ilçelerimizle de kimi Ünye ve Fatsada yaptığımız gibi sanayi odası başkanlarıyla da görüşüyoruz. Bu yıl bitmeden bir çağrı ilanına çıkmayı öngörüyoruz. Dolayısıyla ilçeyi en iyi tanıyan kişilere ulaşmaya çalışıyoruz. Yatırımcılara en kısa şekliyle ulaşmak için potansiyel kişilere ulaşmaya çalışıyoruz.
-ODÜ yönetimi ile bir istişare toplantısı yaptınız? Üniversite ile nasıl bir çalışma yapacaksınız?
-Üniversitemiz pek çok alanda faaliyet gösteren bir kuruluş. Bu proje ofisinden biz de istifade etmeye çalışıyoruz. Aynı zamanda üniversitemizin danışma kurulu üyesiyiz. Bize proje sunmak isteyen yatırımcılar projelerini hazırlamak için bir hizmet alımı gerçekleştiriyor. İlgili kuruluş bu hizmet alımı sırasında uygun altyapıya sahip değilse bizimle iletişim halinde olmazsa projesinde ciddi kayıplara neden olabiliyor. Üniversitemizin proje ofisi en profesyonel hizmet verebilecek noktalardan birisi olacaktır.
-Üniversite Danışma Kurulu kurdu. Siz de içindesiniz. İlk toplantıda neler görüşüldü?
-Üniversitede yapılan Danışma Kuruluna Ünye Fatsa Ticaret Odası, Kent Konseyi, KOSGEB, Üniversiteden kalite koordinatörlüğü görevini yürüten bir hocamız vardı, Genel Sekreter, Rektör ve Rektör yardımcıları ve Altınordu Belediye gibi 10 kurum ve kuruluşun temsilcilerinden oluşuyor. Rektörümüzün başkanlığında Danışma Kurulunun hedefi nedir nerde nasıl çalışmalar yapılması gerekir, beklentiler ne yöndedir gibi ilk olması itibariyle de biraz tanışmaya yönelik bir toplantı oldu.
-Tarım adayalı OSB yönetmeliği çıktı. O konuda ne düşünüyorsunuz, Orduda ideal bir yatırım alanı değil mi?
-Organize Sanayi Bölgelerinin tarıma dayalı olmayanlarında şöyle bir avantajı oluyor. Özellikle bizimle ilgili yatırım yapmayı düşünen yatırımcılar OSBde gerçekleştiriyorsa bunu kendi bürokratik işlemleri çok hızlı gerçekleşiyor. Belgelendirme, izin, açılış gibi süreçlere dahil buna anlamda OSBler önemli, Tarıma Dayalı OSBler ise ayrıca şu şekilde bizim için önemli; Tarıma Dayalı OSBler haliyle tarıma yönelik yatırımlar olacaktır. Bu alana biz de destek vereceğimiz için çok sayıda potansiyel yatırımcıya tek noktada ulaşma imkânımız olacak. Bu yüzden önemsiyoruz ama kuruluş sürecinde ya da diğer aşamalarda biz yokuz tabi.
-Fındığa dayalı hangi iş kolları destekten yararlanabiliyor?
-Fındıkla ilgili 2 tür başlıkta destek veriyoruz biz. Bunlardan bir tanesi; kabuklu fındığın alınıp kırılıp zarının ayrıldığı, natürel olarak paketlendiği büyük soğuk hava depoları ve kırma tesisinin tamamını destekliyoruz. Bir de mamul olan ürünlerin üretilebileceği; sadece çikolata değil fındık yağı, püresi gibi katma değerli ürünlere yönelik de destek veriyoruz. Destek verebileceğimiz bir başka başlığımız var. Kırma tesisleriyle ilgili 1 milyon 250 bin Euroya kadar proje başına toplam yatırım bütçesini destekleyebilirken ikinci mamul olan ürünlerde 500 bin Euroya kadar yapılacak yatımlarda belirli oranlarda ki her çağrılarda değişebiliyor bu, destek verebiliyoruz. Fındık için böyle ama fındıkla sınırlı değil tabi bu. Çok kapsamlı bir faaliyet, fındık dışında her türlü sebze ve meyvenin işleme, tasnif, dilimleme, paketleme gibi işlemleri bununla birlikte meyvelerin pekmezi, marmelatı, çay ve aromatik kahvelerin paketlenmesi gibi işlemleri bu destek kapsamına dahildir. Bu il sınırları içerisinde tarımla ilgili herhangi bir yatırım yapacak birisini belki desteklemiyor olabilir onu yaptığı yatırımı ama mutlaka bize uğramasını isteriz. Karşılıklı görüşelim eğer biz destekleyemiyorsak kendisi yine devam etsin ama yararlanabiliyorlarsa da kimsenin öz kaynağıyla ya da krediyle bu işe girmesini istemiyoruz. Tüm bunların dışında vergi avantajı da sunuyoruz, öyle ki vergi miktarı başka bir kurumun verdiği destek toplamının üstünde bir rakam bile olabiliyor.
-Sizin destekleriniz aynı zamanda istihdamın nasıl yansıyor?
-Tarımsal ürünlerin işlenmesi açısından istihdama katkımız çok yüksek, şuana kadar desteklediğimiz tesislerin hepsinde dönemsel olarak kendimizin işletmelerle görüşerek tuttuğumuz istatikseller var. Şu anda 3600ün üzerinde istihdama katkıda bulunmuşuz. Bu işleme tesislerinde 80-90 kişiye kadar işçi çalıştığını biliyoruz. Bizim destek verdiğimiz işletme bazında iki ana hedefimiz var, birincisi üretime katkıda bulunmak diğeri de istihdama katkıda bulunmak. Özellikle çiftlik faaliyetlerinden çeşitlendirilmesi ve geliştirilmesi dediğimiz, üst limiti 500 bin lira olan yatırımlarda ana hedeflerden biri kişiyi bulunduğu yerden başka bir yere göç etmeden kendi alanında üretime ve istihdama teşvik etmek.
-Tüm bu destekleriniz için muhatap bir girişimci olması gerekiyor. Girişimci potansiyelimiz nasıl, size ulaşmaları kolay mı?
-Biz kendi kendimize yatırım yapabilme yetkisi bulunan bir kurum olmadığımız için bizim ihtiyaç duyduğumuz tek şey girişimci. Yaptığımız ilçe ziyaretlerinin temel amacı da bu. Yani kuruma, isteyen herkesin rahatlıkla çekinmeden gelebileceği bir yer olduğunu anlatmak. Kurumumuzun mesela bir yardım masası var, buradaki uzman proje süreçlerinde yer almayıp sadece gelenlerin sorusuna cevap vermek için orada istihdam ediliyor. Kurumun bürokrasiyle boğulmuş iletişim kurması zor bir yer olmadığının bilinmesini istiyoruz. Böylelikle girişimcilerin eğitimlere giderek ortaya çıkartılabileceğini düşünüyoruz. Elimizde son 40 günde yaptığımız toplantılarda ortaya çıkmış 16 tane yatırım ve yatımcı var. Şu ana kadar 850 proje almışız. Bunların büyük kısmını sayısal olarak arıcılık faaliyetleri oluşturuyor. Ve 350nin üzerinde proje onaylanarak ödemesini yapmışız. TKDK olarak proje başına 3 milyon Avroya kadar destek veren bir kurumuz.
İPARD İLK ÇAĞRI
DESTEĞİ 1.4 MİLYAR TL
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı kırsal kalkınma için 2018 yılında toplam 1 milyar 723 milyon TL hibe desteği verecek. Türkiye-AB ortaklığında yürütülecek Ulusal Kırsal Ağ (UKA) tanıtım toplantısı,28 Kasım da Ankara'da yapıldı.
Türkiye ile AB tarafından finanse edilen IPARD fonlarının kullanılmasına aracılık eden Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Desteklenme Kurumu (TKDK) Başkanı Dr. Ahmet Antalyalı, IPARD I kapsamında 42 ilde 2.3 milyar avro tutarında 11 bin projeye 3.1 milyar TL hibe desteği verildiğini söyledi. IPARD ll Dönemi çağrılarına başladıklarını hatırlatan Antalyalı, ilk çağrı kapsamında 1.4 milyar TL tutarındaki projelere 800 milyon hibe desteği vereceğini kaydetti.
Kırsal kalkınma hibe destekleri
Açılışta konuşan Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Hasan Özlü ise 2006'dan bu yana uygulanan kırsal kalkınma programları kapsamında IPARD uygulaması olmayan 39 ilde 8 bin projeye 2 milyar TL hibe desteği verildiğini bildirdi. Özlü, IPARD hibe destekleri, genç çiftçi hibe desteği ve kırsal kalkınma programları kanalıyla 2018 yılında kırsal kalkınma için 1 milyar 723 milyon TL hibe vereceğini açıkladı.