Fındık Sektörü Gittikçe Küçülüyor
Alan Bazlı Destekler Üretime Yönelik Harcanmıyor
info@karadenizekonomi.com / 12.04.2015
Karadeniz Ekonomi programı iş dünyasını ekranlara taşımaya devam ediyor.Murat Gürsoyun hazırlayıp sunduğu Karadeniz Ekonomi programının geçen haftaki konuğu Gürsoy A.Ş. Yön Krl Başkanı aynı zamanda Karadeniz Fındık ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (KFMİB) Başkan Vekili Dursun Oğuz Gürsoydu.
Yaklaşık 100 milyon dolar civarında cirosu olan,dünyanın yaklaşık 35 ülkesine ihracat yapan , aynı zamanda da iç pazarda da gittikçe büyüyen Gürsoy A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı firmanın sahibi Dursun Oğuz Gürsoy sektörle ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
Fındık Sektörü Gittikce Küçülüyor.Hepimiz Aynı Gemideyiz.Birlik ve Beraberlik İçinde Olmalıyız.
Fındık sektörü gittikçe küçülen bir sektör.Sadece Ordu Borsasına kayıtlı olupta bugüne kadar 1630 tane firma maalesef yok oldu.Fındık sektörü giderek küçülüyor.Hepimiz aynı gemideyiz.Hayatta kalabilmek büyük bir başarı diyen Gürsoy Fındıkta son yıllarda yaşan üretim düşüklüğünün sebeplerini ise şöyle açıkladı.
2009 dan buyana piyasada fındıklar serbest piyasa koşullarına göre şekil alıyor.Son 2-3 yıla kadar bir arz fazlasından bahsederken son birkaç yıldır fındıkta arz eksikliğinden bahsetmeye başladık.Bunun ana sebebi arasında iklim şartları maalesef fındık ziraatını olumsuz etkiliyor.Aynı zamanda bahçelerin yaşlanması ,nüfus göçü gibi nedenler kaliteyi ve maliyetleri etkiliyor.Miras hukukundan kaynaklanan çok parselli bahçeler optimum verimi ve makineleşmeyi etkiliyor.Bunlarda üreticilerimizin daha az üretim yapmasına neden oluyor.
Alan Bazlı Destekler Üretime Yönelik Harcanmıyor
Diğer üretimi düşüren sebeplerin başında ,alan bazlı destek ödemeleri yer alıyor.Hükümetimiz bütçe olarak büyük paralar ayırıyor.Ancak son birkaç senedir şunu tespit ettik ki ;Alan bazlı destekler maalesef üretime yönelik harcanmıyor.Üretici amacının dışında cep harçlığı olarak harcıyorr.Buda üreticimizi verim ve üretim konusunda tembelleştiriyor.
Önlem Almazsak Pazarda ki Hakimiyetimiz Son Bulur
Üretimi düşüren diğer neden ise küresel ısınmanın yaptığı iklim değişiklikleri..Bu noktada ileriye dönük tarım politikaları geliştirmemiz gerekiyor.Türkiyedeki mevcut üretim alt yapısı değişen iklim koşullarına ayak uyduramıyor.Donu önleyici ,dölleyici çeşitlerin bulunması gibi birçok projenin hayata geçirilmesi gerekiyor.Bunlar yapılmadığı takdirde pazardaki hakimiyetimiz riske girer.
Gürcistan başta olmak üzere yeni dikim sahaları oluşuyor.Dünyanın Kuzey yarım küresi ve Güney yarım küresin de Afrika ,Avustralya ,Şili başta olmak üzere yoğun bir şekilde fındık dikimi başladı.Şuan için rakip görünmeyen ülkeler, 10 yıl içerisinde bizim pazardan büyük pay alacaklar.Buna karşı stratejiler oluşturmak zorundayız.
Fındığın Ordu ve Giresunda Alternatifi Yok
Fındığın Ordu ve Giresunda ürün olarak alternatifi yok.Bu bölgenin ana geçim kaynağı olan fındığın mevcut coğrafi şartlarda islah edilmesinden başka seçeneğimiz yok.Dünyadaki değişikliklere ihracatçılarımızın ayak uydurması kadar üreticilerimiz inde ayak uydurması gerekiyor.
Amerikaya Fındık ihracat Etmek Cesaret Meselesi
Fındıkta artık geçmiş döneme göre kalite sorunu var.Çürük ,küf ve toksin ,böcek hasarı en büyük sorunumuz.Kalite sorunlarından dolayı bazı ülkelere ihracat yapamaz hale geldik.Örneğin Amerikaya fındık ihracat etmek artık bir cesaret meselesi.Değişen iklim koşullarına ve üretici isteklerine sadece ihracatçı değil üretici kesiminin de ayak uydurması gerekiyor.Her ne yapacaksak hızla yapmamız gerekiyor çünkü dünya hızlı dönüyor.200 dolar daha düşük fiyatla piyasaya giren ülkeler olunca,yurt dışında ki alıcı önce ucuz fındığa saldırıyor .
Türkiyede Tarım Politikalarının Güncellenmesi Gerekiyor
Türkiye en az 2-3 sene arz fazlasıyla karşılaşması mümkün değil. Üretimde ki değişikliklerin ve geleceğe dönük projelerin artık devlet tarafından tarım politikasına yerleştirilmesi gerekiyor. Üreticinin istediğiniz kadar cebine parasını koyun ,eğer o istemezse bahçesine yatırım yapmaz.Dolayısıyla 800 trilyon gibi korkunç büyük bir parayı üreticiye dağıtırken bunu şartlara bağlamakta fayda var.Tarım Bakanlığı Ziraat odaları ile birlikte bunun denetlemesini yapa bilirler.
Devlet Proje Üreten Üreticiyi Desteklemesi lazım
Devletin parayı bundan sonra projeye vermesi lazım.Devlete verilen proje nezdinde maaliyeti düşürücek verimi yükseltecek projelerin devlet tarafından desteklenmesi lazım.Bunu başara bilirsek verimi artırma yönünde büyükbir adım atmış oluruz.
Lisanslı Depoculuğun Hayata Geçmesi İçin Bazı Şartların Oluşması Gerekir
Üreticilerin geleneksel tüccara gitme alışkanlığını yenip, lisanslı depoya gitmesi çok zor.Bunun önüne geçebilmek için belli şartların oluşması gerekir.Mesela Lisanslı depoya konan ürünlerin zirai gelir vergisi düşük tutulabilir yada hep ortadan kaldırılabilir.Verilen elektronik belgeler karşılığında, stok tutma kredisi adı altında üreticiye düşük faiz den kredi verebilir.Sigorta ve depo kirası konusunda finansmanına yardımcı olabilir.Ve en önemlisi de bu depoları yaygınlaştırmamız lazım,bütün coğrafyaya..Sadece Düzce de ve Ünyede kurulan depolarla bunu başarmamız mümkün değil.Lisanslı depoculuğun başarılı olamamasında ki en büyük sebeblerden birtaneside tanıtılamamasıdır.Bunun da nedeni bu konuya Sivil Toplum Örgütleri,Ziraat Odaları,Borsaların ve Sanayi Odaların sahip çıkmamasıdır.
Lisanslı Depoculuk İçin Fındık Borsası Şart
Lisanslı depoculukta fındık bekletmek de doğru değil çünkü belli bir raf ömrü var.Çok sonraki yıllarda Arz fazlası olacağını varsayarsak yeni ürünle eski ürün arasında fiyat farkı oluşacak ve üretici yine bundan zarar görecektir.Bundan dolayı Fındık borsası kurulabilirse ozaman lisanslı depoculukta ileriye dönük satışlar yapabilirsiniz.
Türkiyenin Artık Teşvik Politikasını Değiştirmesi Lazım
Türk firmaları neden piyasadan çekiliyor bunu düşünmek lazım.Biz fındığı hala fındık olarak satmak derdindeyiz.Bizim tarım politikası olarak tarımsal ürünleri naturel haliyle satmamızdan dolayı az döviz sağlıyoruz.Eğer biz fındığı çikolata,krema olarak satabilsek 6-7 milyar dolar döviz getirebiliriz.Dolayısıyla firmalara verilen teşviklerin artı değişmesi gerekiyor..Artık Fındık kırma,kavurma gibi konulara verilmemesi lazım.Türkiyenin sektörel bazda teşvik politikasını değiştirmesi lazım.2023 hedefimize tarımsal ürünleri işlenmiş haliyle satabilirsek ancak bu şekilde ulaşabiliriz.
Türkiye İhracatımız 2014 Yılında 215 Bin Ton İç Fındık Olacağını Tahmin Ediyoruz
2014 yılında Fındıkta tarihi fiyatlar görüldü. Döviz bazında da bir ihracat rekoru kırıldı.2014 yılında ise ihracatımızın minumum 215 bin tona kadar düşeceği kanaatindeyiz. İç piyasa talebinin ise 75-80 bin tonlara kadar düşeceğini tahmin ediyoruz. Şuanda bu tabloya göre arz talep dengede görünüyor. Bu tabloyu bozacak tek bir durum var oda 2015 Mahsulünün Mayıs ayı içersinde ki gelişimidir.
Bugün STKların başında olan arkadaşlarımızı şunu söylemek istiyorum; Biz aynı gemideyiz.Bizim aynı gemide olduğumuzun unutmamamız gerekiyor.Eğer sizin malınızı satacak kimse yoksa sizin malınız para etmez.Eğer ürün bulamazsakta ozaman da İhracatçının çalışma şansı yok.Dolayısıyla hepimiz birbirimize muhtacız.Birbirimizin değerini bilelim.2015 yeni sezonu öncesi yüksek kesimlerde ilçelerde don haberleri geliyor.Tarsim açıklama yaptı ve don yaşanmamıştır dedi.Tarım il müdürlüğü yüksek ilçelerle ilgili çalışma yaptıklarını söyledi.Dilerim,fındık sektöründe tüm kesimlerin yüzünün güldüğü bir sene olur,2015 yılı sadece bir kesimin değil tüm kesimlerin fındığı olsun.Zararın olması iyi bir şey değil bundan sadece üretici değil tüm kesimler zarar görür.Bu tür olaylarda raporlar ve belgelerle konuşmak tüm sektör açısından faydalı olacaktır.