Ulusal Fındık Konseyi Başkanı Sebahattin Arslantürk, üretimden elde edilen gelirin üreticiyi tatmin etmediğini belirterek, "Bu durumun ortadan kaldırılması için gerçekten fındık üretiminden geçinecek üretici tanımının yapılması ve uygulamaya konulması elzemdir. Bu durum, miras hukukunda fındık arazisinin bölünmesinin önüne geçilmesi ve arazi toplulaştırmasının fındıkta da yapılması ile düzeltilebilir" dedi.

Arslantürk, yaptığı açıklamada, Türkiye'nin dünya fındık üretim ve ihracatında önemli bir potansiyele sahip olduğunu belirterek, ancak sektörde bazı sorunlar yaşandığını, bu sorunların çözümü için devletin ve üreticinin üzerine düşeni yapması gerektiğini söyledi.

Fındıkta tahmini rekolte açıklamasının tek elden yapılmasınını önemine dikkati çeken Arslantürk, "2016 mahsulüne kadar rekolte, bakanlık, ihracatçılar birlikleri, ziraat odaları, Fiskobirlik tarafından ayrı ayrı açıklanırdı ve her kurum arasında ciddi farklar vardı. Bu durum piyasada sürekli bir manipülasyona neden oluyordu. Bakanlığın kararı ile bu sezon tek elden açıklama yapılacak." dedi.

TÜİK verilerine göre, Türkiye'de 696 bin 964 hektar alanda 497 bin 831 kişinin üretim yaptığını ifade eden Arslantürk, "Bölgemizde ise Trabzon'da 64 bin 283 hektar alanda 45 bin 916 kişi, Artvin'de 11 bin 322 hektar alanda 8 bin 87 kişi, Giresun'da 117 bin 639 hektar alanda 84 bin 28 kişi, Gümüşhane'de 825 bin hektar alanda 589 bin kişi, Ordu'da 227 bin 54 hektarda 162 bin 181 kişi ve Rize'de 3 bin 558 hektarda 2 bin 541 kişi fındık üretimi yapıyor." diye konuştu.

'Fındıkta üretici tanımı yapılmalı'

Arslantürk, fındıkta üretici tanımının yapılması gerektiğini vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Türkiye'de bakanlık verilerine göre 500 bin üretici ile 700 bin hektarda aile başı ortalama 1,4 hektar alanda 1,4 ton üretim yapılmakta olup, bu üretimden elde edilen gelir üreticiyi tatmin etmemektedir. Bu durumun ortadan kaldırılması için gerçekten fındık üretiminden geçinecek üretici tanımının yapılması ve uygulamaya konulması elzemdir. Bu durum, miras hukukunda fındık arazisinin bölünmesinin önüne geçilmesi ve arazi toplulaştırmasının fındıkta da yapılması ile düzeltilebilir. Bu düzenlemenin yapılması halinde sonuçta fındık üretiminde verim ve kalite de doğal olarak artacaktır."

Arslantürk, lisanslı depo ve ürün ihtisas borsasının da aktif hale getirilmesi gerektiğini kaydederek, "Emanet usulü artık miladını doldurdu. Şu haliyle piyasaya olumsuz etkisi vardır ve emanet usulünü ortadan kaldıracak adımlar atılmalıdır. Emanet usulünün orta ve uzun vadede ortadan kaldırılması ve etkilerinin silinmesi lisanslı depoculukla mümkündür. İhtisas borsalarında fındık ticaretinin başlaması ile piyasa derinlik kazanacaktır." şeklinde konuştu.

Sertifikalı fide üretiminin önemine de dikkati çeken Arslantürk, "Sertifikalı fidan, doku kültürü, klonlama konularında yapılmakta olan çalışmalar, yapısal düzenlemelerle desteklenmelidir. Birçok üretici yaşlanmış bahçelerini yenilemek istemektedir ancak sertifikalı fidan bulunamamasından dolayı bunu hayata geçirememektedir." dedi.