KARADENİZ DUBAİ OLABİLİR Mİ?

Batının uygulamaları Arap sermayesini yeni arayışa itti. Türkiye de, özellikle Karadeniz'e yatırımlarını arttıran Araplar'ı cezbetmek için 'finans merkezi' projesi için gaza bastı.

info@karadenizekonomi.com / 27.10.2016

KARADENİZ DUBAİ OLABİLİR Mİ?

ABD’de “11 Eylül” tasarısı olarak bilinen “Terörizmin Sponsorlarına Karşı Adalet Yasası”nın onaylanmasından sonra Arapsermayesi Türkiye'ye doğru akabilir.
Habertürk'ten Serpil Yılmaz'ın haberine göre Uluslararası Finans Merkezi’nde (İFM) BDDK ve SPK hizmet binalarının temel atma töreninde Başbakan Binali Yıldırım, projeyi hızlandırma gerekçelerini şöyle dile getirdi:

“Dünyadaki nakit para artık yeni adresler arıyor. Niye? Çünkü Amerika, Avrupa fazla sıkıyorlar. 50 tane soru soruyorlar. Bu parayı nereden aldın, nerede 

buldun, nasıl getirdin? İnsanlar da parasıyla rezil olmak istemiyorlar.”

11 Eylül saldırlarında mağdur olan Amerikalıların, Suudi Arabistan’a açacağı tazminat davalarına karşılık ayırmak üzere, bu ülkedeki 750 milyar dolarlık Suudi parasının bloke edilme riski doğdu. ABD’nin tutumu, Avrupa’daki finans kurumlarını da etkiliyor.

KARADENİZ’E YENİ DUBAİ Mİ?
Son günlerde iş dünyasındaki tüm temaslarımda bu konular konuşuluyor. Arap ülkelerinin milyarlarca dolarlık yatırım fonları, Türkiye’ye hiç bu kadar yakın olmamıştı. Uluslararası krediderecelendirme kuruluşu Moody’s’in Türkiye’nin kredi notunu yatırım yapılabilir seviyenin altına indirmesi, Arap sermayesinin umurunda değil. Daha dün Trabzon’a inen uçaktan, bölgeye 1 milyar dolarlık sağlık turizmi, atçılık, marina yatırımları yapmaya karar veren Dubai merkezli Armada Group’un tepe yöneticileri inmişti.

En kısa sürede Trabzon’da yatırıma başlamak isteyen grubun başkanı, “vatandaşlık” hakkı istiyor. Birleşik Arap Emirlikleri’nin inşaat devi Emaar’ın da ilerleyen “Yeşil Yol Projesi” ile cazibe merkezi haline gelen Karadeniz’e ilgisi arttı.

ARABİSTAN'DAN İKİ MÜJDE
Tekfen Yönetim Kurulu Başkanı Murat Gigin, şirketin 60’ıncı kuruluş yılı için verdiği davette 2 müjdeli haber veriyordu. Bunlardan ilki; Suudi Arabistan’da yatırımı Aramco tarafından yapılan yaklaşık 300 milyon dolarlık, Yanbu-Cidde arasında yapılacak 333 km’lik jet yakıtı boru hattı projesi ihalesiydi.

2 trilyon dolarlık Suudi devlet şirketi Aramco’nun, New York Borsası’nda halka arzı planlanan 10 milyar dolarlık tahvil ihalesinin tehlikeye girdiği bir dönemde, bu yakınlaşma dikkat çekiciydi.
KATAR'DAN DAVET
Körfez’den ikinci hamle Katar üzerinden geldi. 2005 yılından beri Katar’da 2.5 milyar dolar civarında toplam 7 proje teslim eden Tekfen’e, Katar devleti yaldızlı davetiye çıkarmıştı. Geçtiğimiz hafta Katar devleti, 2.1 milyar dolarlık “Al Khor Expressway” otoyol projesi ihalesini Tekfen’in adeta kucağına bıraktı.

Bu ihale Tekfen’in tek kalemde aldığı en büyük sözleşme tutarını ifade ediyor.

Geçen yıl grubun toplam 4.6 milyar lira olan cirosunun 2.4 milyarı taahhüt sektöründen gelirken, 2016 yılında imzaladığı kontratların değeri 4 milyar doları aştı.

Kapat
× Anasayfa Abone ol Tüm haberler Ekonomi Bölgesel Şirketler Gündem Belediye Sektörler Politika e-Dergi e-Gazete Web TV Künye Karadeniz sohbetleri Yazarlar