Samsun Çarşamba Havaalanına 68, Ordu-Giresun havalimanına ise 80 km uzaklıkta olan Karadeniz’in saklı cenneti Ünye, keşfedilmeyi bekleyen yaylaları, yeşilin farklı tonları ile dolu dağları, deniz ve sahil tutkunlarına hitap eden eşsiz kumsalları ile muhteşem bir manzara sunarken sıra dışı bir otele de ev sahipliği yapıyor. Misafirlerine beş yıldızlı konfor sunmak için tasarlanmış olan Ramada Resort By Wyndham dikkat çeken mimarisinin yanı sıra deniz ve doğa manzaralı odaları ile ruhunu dinlendirmek isteyenlerin adresi gibi hissettiriyor. Yerel ve uluslararası geniş kapsamlı seçenekleri ile açık büfe ve menüler sunan A La Carte Restoranı ile doyumsuz lezzetlere imza atan mutfağının yanında kafeterya sıcak ve soğuk içeceklerin yanı sıra geniş seçenekli lezzetli atıştırmalıklar ve diyet menüleri ile misafirlerine gerçek bir lezzet sunmaktadır. Karadeniz’in tek resort oteli olan tesisin müdürü genç yaşına rağmen oldukça başarılı işlere imza atmış Volkan Özdoğan da misafirlerin memnuniyetinden aldığı özgüvenle anlatıyor: “Bölgenin gerçek anlamda tek resort oteliyiz. Sadece yaz aylarında değil kış için de sağladığımız doluluk rakamları bizi mutlu ediyor. Kültür turları destinasyonunun vazgeçilmez adreslerinden biri olan bölgemize yabancıların ilgisinden de memnunuz. Biliyorsunuz Ünye’nin Japonya ile yüzyılı aşkın devam eden çok özel ve duygusal bir bağı var. Türk-Japon dostluğu anısına buraya gelen Japon turistlerin sayısının giderek artmasından da gurur duyuyoruz.

Ünye Türk-Japon dostluğu nasıl başladı?

1890 yılının son ayları… İkinci Abdülhamit dönemi… Padişah Abdülhamit, o günlerde Japonya’ya bir savaş gemisi ile ziyaret planlanmasını ister. Bu ziyaret için Ertuğrul Fırkateyni seçilir. Hem yelken hem makine ile hareket edebilen Ertuğrul, tahtadan yapılmış üç direkli bir savaş gemisidir. Özel olarak seçilen 56’sı subay toplam 607 kişi Japon İmparatoru’na nişan ve hediyeler götürecektir. 14 Temmuz 1889’da İstanbul’dan yola çıkılır… Tam 11 ay sonra Japonya’ya varılır. Japonya’nın Yokohama Limanı’na ulaşıldığında Japon İmparatoru, Türk amiralini ve heyetini çok görkemli bir şekilde karşılamışlardır. Ertuğrul Firkateyni, yapılan fırtına uyarılarına rağmen 3 aylık Japonya ziyaretini tamamlayıp 16 Eylül 1890’da Yokohama Limanı’ndan ayrılması ile tarihe acı hatıralarla kazınan bir faciaya adım adım yaklaşılır. Oşima Adası Kuşimoto köyü açıklarında yakalandığı fırtınada kayalıklara çarparak parçalanan gemide ne yazık ki 500 kadar denizcimiz hayatını kaybeder.Gemide biri çavuş, ikisi bando-mızıkacı dokuz da Ünyeli de vardı. Sekiz kişi bu faciada boğularak şehit olurken kazanın geçtiği tepedeki mezarlığa gömüldüler, bir Ünyeli de faciadan sağ olarak kurtuldu ve köyüne döndü.

Bunların isimleri şöyledir:

Dedeoğullarından Mustafa Oğlu Hasan (Bando-Mızıka), Abazaoğullarından Ali Oğlu Emin, Müftüoğularından Ali Oğlu Hüseyin, Kerimoğullarından Sadık Oğlu İsak, Kocamanoğullarından Mustafa oğlu İsmail, BalcıimamoğullarındanRaşid oğlu Mehmet. Uzunvelioğollarından Veli Oğlu Mehmet, Atikoğullarından Yusuf Oğlu Mehmet, Aşçıoğullarından Mehmet Oğlu Mustafa.

Ünye Türk-Japon Dostluğu Anısına

Yöre halkı, faciadan 69 kişiyi kurtardılar. Boğulanları denizden toplayarak kazanın geçtiği buruna gömdüler ve kazada ölenlerin anısına 1891 yılında bir anıt diktiler. Dilini bilmedikleri insanlardan sadece 69 tanesini kurtarabilen Japon köylülerin gösterdiği çaba göz yaşartıcıydı. İşte ta o zamanlardan başlayan dostluk günümüze kadar süregelir. Ve o nedenledir ki Japonya’da batan Ertuğrul Fırkateyni’nde şehit olan 540 Türk denizcisi ve içlerinde bulunan Ünyeliler anısına Ünye Türk- Japon Dostluğu ve Ertuğrul Fırkateyni Şehitleri Derneği tarafından Ünye’de de “Türk-Japon Dostluğu ve Ertuğrul Fırkateyni Şehitleri Anıtı”yapılır ve yıl boyunca ülkemize gelen Japon turistler programlarına mutlaka Ünye’yi de alırlar. REŞAT GÜNGÖR/ KARADENİZ EKONOMİ