"Dünya vitrininde güvenli ülke algımızdan biraz uzaklaştık gibi, ancak bu yaşadığımız sorunlara benzer sorunları bir çok ülke yaşadı, eminim ki kısa süre sonra el birliği ile tüm bu sıkıntılı günleri geride bırakmış olacağız" diyen Hilton Garden Inn İstanbul Beylikdüzü Genel Müdürü Ertuğrul Uzak, çözüm önerilerini şöyle sıraladı.

"FAKAT TÜM BUNLARA RAĞMEN BEN BİRAZ FARKLI DÜŞÜNÜYORUM"

İşte Uzak'ın çözüm önerileri...

*** Kültür ve Turizm Bakanlığı Tanıtım Daire Başkanlığı başta olmak üzere, tüm kalkınma ajanslarının ülke tanıtımı reflekslerini değiştirme zamanı geldi,

*** Yıllardır aynı metotlar ile tanıtım yapıldı, valilikler, belediyeler ve otel satış yetkilileri, fuarlarda hep bilindik süreçleri izledi, şimdi artık sıra dışı satış ve tanıtım stratejilerine ihtiyacımız var. Her yıl aynı fuarlara gidip, aynı ülkelerin insanlarını misafir ettik, daha farklı ülkeler denenmeli, ülkemizin imajını ve güvenirliğini vurgulayıcı reklam kampanyaları düzenlenmeli,

*** En önemlisi yıllarca 2.sınıf tatilci duygusunu yaşattığımız kendi ülkemizin insanlarına dönmeliyiz yüzümüzü. Biz 79 milyon nüfusu olan bir ülkeyiz, nasıl uçağa binen insan sayımızı artırmışsak, tatil yapan insan sayımızı da artırmak zorundayız. Avrupa pazarına verdiğimiz fiyatlar artık tüm iç Pazar acentalarının web sitelerinde görünür oldu, daha da çok promosyon yapmalıyız ve tatil imkanlarını mevsimlere göre çeşitlendirmeliyiz,

*** Son olarak en iddialı projem, zorunlu tatil fonu uygulamasını ülke yöneticilerimizin hayata geçirmesi gerekli. Dinlenmeyen beyin ve beden verimli olamaz, ailesine de yılda bir kez tatil yaşatamayan ebeveynler mutlu nesiller yetiştiremez. Çünkü tatil, herkesi hem işe hem de hayata karşı motive eder.

Karadeniz Marka Değerinin Peşinde

İstanbul'da lokasyonalarına göre tesisleşme ve hizmet katogorilerine göre markalaşma açısından yelpaze çok geniş. Her segmentte tesisleşme ve bu segmentasyona göre misafir profilleri yerleşmiş durumda. Örneğin Sultanahmet Bölgesi, Boğaz otelleri, Fuar Otelleri, Lux segment oteller, havaalanı otelleri ve business oteller gibi. Fakat Karadeniz yolun o kadar başında ki, birçok şehir öncelikli olarak marka değeri taşıyan özelliklerini ön plana çıkartma derdine düşmüş durumda ki bunu daha yeni yeni başarmaya başlıyor, sonrasında tesisler bu değerlere göre kimliklerini ve hitap edecekleri pazarlara kavuşacaklar. Örneğin, Sinop resort oteller açısından öne çıkmaya başladı, Karadeniz'in Bodrum'u olma yolunda, Safranbolu, Kastamonu, Amasya tarihi evlerinin motifleri ile adlarından söz ettiriyor, Samsun yakında Golf Turizmi'nin Karadenizdeki başkenti olacak, Ordu,-Giresun-Trabzon –Rize –Gümüşhane-Artvin Arap misafirlerin uzun kalışlı Leisure segmenti olma yolunda. Karadeniz'de zor olan ise tesis sayısı az, ulaşım zorlukları var, mevsimsel koşullar ağır, kalifiye personel yetişmiyor, uzun süreli kalış fikri oturmamış durumda, herkesin aklında bir Karadeniz Turu yapalım fikri var, kısa süreli konaklamalar ile de tesisler ayakta durmakta zorlanıyor. İstanbul'da ise rekabet koşulları her geçen gün zorlaşıyor, tesis sayısı artıyor, arz ve talep eğrisi yatırımcıların aleyhine gelişiyor, hal böyle olunca mutsuz yatırımcı sayısı artıyor, bu durum da domino etkisi yaparak tüm sektör çalışanlarına yansıyor malesef.