258 KOBİ’ye dijitalleşme desteği

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, KOBİ Gelişim Destek Programı (KOBİGEL) ile KOBİ’lere 50,5 milyon lirası geri ödemesiz, toplamda 71,5 milyon liralık destek sağlanacağını açıkladı. Varank yaptığı açıklamada, “ Program çerçevesinde büyük verinin kullanımı, nesnelerin interneti, akıllı sensör teknolojileri, otonom robot teknolojileri, yapay zeka ve siber güvenlik alanları çağrı kapsamına alındı. Ayrıca, açık kaynak kodlu yazılımları içeren proje başvurularına da öncelik verildi. Toplamda 258 işletmeye destek sağlanacak. Bunların 232'sini akıllı dijital teknolojileri kendi iş süreçlerine adapte etmek isteyen KOBİ'ler 26’sını akıllı dijital teknolojileri geliştirenler oluşturacak.” dedi. Konuyla ilgili açıklama yapan Genç Teknoloji Profesyonelleri Derneği (TEPED) Konsey Başkanı Anıl Beyzat Vural  dijitalleşmek isteyen KOBİ’lerin en büyük sıkıntısının maddi olanaklar olduğunu belirterek şunları şöyledi; “Mikro KOBİ’ler  kendi kendine zor yeten firmalar bunların dijital sürece adepte olmaları direkt olarak maddiyat kısmına dayanıyor. Bu destek bu anlamda dijitalleşmek isteyen KOBİ’leri rahatlatacak. Ama geri dönüşün olumlu ya da olumsuz olduğunu zaman gösterecek.  Bu aşamada bu destekler yüzde yüz sonuç verecek KOBİ’ler bir anda dijitalleşecek gibi söylemler komik ve yersiz olur. Ayrıca bu firmaların oryantasyon süreci uzun sürebilir ve adapte olmakta zorluk yaşayabilirler. Firmalar öncelikle dijitalleşmenin kendilerine ve karşılarındakine sağlayacağı katkının ne ölçüde olacağına dair fizibilite çalışmalarını yapmalı ve daha sonra bunu uygulamaya koymalıdır.”

Teknoloji okuryazarlığı eğitimi verilmeli

Dijitalleşmeyi sadece belirli sektörlerle bağdaştırmanın da yanlış olduğunu vurgulayan Vural, “ Manav, kasap hatta bir büfe bile dijitalleşmeli. Bugün teknolojiye ayak uyduramayan en küçük firmadan en büyüğüne kadar hepsi mazi olabilir. Bunun çok örneğine şahit olduk. Esnafların bu kapsamda kendilerini diğerlerinden ayıracak özellikleri olmalı. Mesela bir kasap telefon üzerinden sipariş almaya başladığında dahi diğerlerinden bir adım öne çıkacaktır. Bu durum hem geleneksel yapıyı devam ettirecek hem de işletmenin ömrünü uzatacaktır. Ama küçük esnafı dijitalleşme sürecinde tam anlamıyla desteklemek lazım. Hadi size reklam pazarlama yapalım demek dijitalleşme demek değil.  Küçük esnaflara dijitalleşme konusunda verilecek ilk şey teknoloji okuryazarlığı olmalı. Bu olmadığı sürece biz dijitalleşmeyi sadece konuşuruz, uygulamaya koyamayız.” dedi.

TSO’lar dijitalleşmeye bütçe ayırmalı

Dijitalleşme konusunda ülke olarak çok yol kat ettiğimizi ama bunun yeterli olmadığının altını çizen Vural, “ Dünya çok hızlı dijitalleşiyor. Buna ayak uydurma konusunda Sivil Toplum Kuruluşları (STK) ve Ticaret ve Sanayi Odalarına (TSO) büyük görev düşüyor. STK’ların görevi halkın doğru bilgilere doğru kişiler tarafından ulaşmasını ve bilinçlendirilmesini sağlamak. Bu anlamda bakanlıkların da desteği ile projeler geliştirip sadece bir vakıftan ibaret olmadığını gösterebilir. TSO’ların ise ciddi bütçeleri var. Bu bütçeler üzerinden KOSGEB gibi teşvikler çıkarıp dijitalleşme projeleri ayarlayabilirler.” ifadelerini kullandı. NAZAN BEDİR/KARADENİZ EKONOMİ