Şehir ve bölge planlama uzmanı Eyüp Elmas 9 Aralık 2015 Çarşamba akşamı 21:00 da Altaş Televizyonunda Murat Gürsoy ile’’Karadeniz Ekonomi’ programına konuk oldu. Daha yaşanılabilir bir Ordu için değerlendirmelerde bulunan Elmas, Ordu’nun önce kısa orta ve uzun vadeli bir kalkınma planı ortaya koyması gerektiğine dikkat çekerek önemli açıklamalarda bulundu.

Kalkınma Planı Eleştirisi..

Elmas’’Etrafımızdaki komşuları ,ülkeleri ve pazarları dikkate alan ve mevcut yatırımları pazarlarla entegre edebileceğimiz bir kalkınma planı oluşturmamız lazım. Bu çalışmamıza  kamu özel ve sivil toplum kuruluşlarını da dahil etmeliyiz. Sadece ihale usulü yada halka sorularak değil danışma birimleri kurarak yol haritası üzerinden ilerlememiz lazım.’’diye konuştu ve  şunları ifade etti.

İşte Ordu'nun Kalkındırma Projeleri..

Ordu’nun bir kalkınma planı yok.Bu ana kadar oluşturulan yol haritaları analiz,sentez,fizibilite ve projeksiyon detaylarına sahip projeler değildi. Tüm kesimleri katarak bunu mutlaka oluşturmalıyız. Diğer önemli husus ise;ulaşım mastar planından ,turizm ,tarım ,mobilya ve çikolata, tekstil sektör fizibilitelerine envanterlerine kadar mastar planları oluşturmalıyız. En az yirmi beyin arkadaşımız tam zamanlı bu iş için çalışarak gerekli  fizibiliteleri oluşturmaıdır.Bu sentezlerden sonra konuşacağımız şey ise,  hangi yatırımı nereye yapacağımızdır.

En Fizibıl Yol Karadeniz Akdeniz Yoludur

Ordu lojistik anlamda havayoluna kavuştu.Ordu olarak artık dünyayla entegre bir şehiriz.Dereyolu Ordu için önemli bir fırsat çünkü Karadeniz’i Orta Doğuya bağlayan bir proje. Karadeniz’i Akdeniz’e bağlayan en fizibıl yol Dereyoludur. Karadeniz de üretip Orta Doğuya satmak isteyen birçok yatırımcımız için Dere yolu çok önemli bir fırsattır.Çevre yoluyla birlikte lojistik olarak Ordu rahatladı.

OSB’de 7 yıldır hala Arazi Tahsis Aşamasına Gelemedik

Şehrimize yapılan lojistik yatırımlardan sonra Ordu artık önüne nasıl bakmalı bunu konuşmalıyız. Bunun en önemli ayağı yatırım parseli. Bizim Orduya gelen yatırımcılarımıza kesinlikle yormadan dolaştırmadan tek birimin muhatap olduğu seçenekler sunmamız gerekiyor. Organize Sanayi Bölgemizi toplamda 3 yılda bitirmemiz lazım.Ordu,Ünye organize çalışmaları yıllardır konuşuluyor ama 7 yıldır arazi tahsis aşamasına gelemedik. Süreçler çok yavaş ilerliyor. Bu konuyu Vali yardımcısı, Ticaret ve Sanayi Odası Başkan yardımcısı ve Büyükşehir Belediyesinden bir üst düzey yönetici, Ankara ve Ordu ayağında tam zamanlı olarak yatırım ve sanayi parseli konusunda çözülmesi gereken tüm detayları üzerinde çalışarak halletmelidir. Eğer biz bu hızla bu sistemle ilerlersek herkes 5 yıl sonra Ordu’yu konuşacaktır.Yeterki kamu ve özel sektörün bir araya geldiği konuşulduğu değerlendirildiği mutfaklar oluşturalım.

*Üniversite -Şehir Çalıştayı Oluşturalım

*Üniversite Sanayi İşbirliği Olmadığı İçin Bir Çok Proje Son Buldu

Ordu üniversitesinde 15 bini geçen bir öğrenci kapasitemiz var. Mühendislik fakültesi dışında tüm sektörlere yönelik bölümlerde var. Üniversitede ki en büyük sıkıntımız şehirle maalesef entegre olamamamız. Orduda ne kadar çok öne çıkacak konu varsa yaylalardan ,turizme sağlığa, mobilyaya ve tekstile kadar tüm başlıkları Ordu Üniversitemizden ve şehirden bir kaç arkadaşımızı katarak bir çalıştay yapmalıyız. Ordu Üniversitemizle şehrimizi nasıl entegre edebiliriz, hangi projeleri ortak yürütebiliriz, ar-ge nasıl oluşturmalıyız tüm bunları bir yol haritası üzerinden belirlemek lazım. Biz Ordu Sanayici ve İş Adamları Derneği (ORDUSİAD)olarak her türlü desteği vermeye hazırız. Orduda Fındık Enstitüsü kurma düşüncesi var ve bunun muhatabı aslında Ordu Üniversitesi.Teknopark da konuşulan projelerden bir tanesiydi ve bakanlığa bu dosyanın gitmesi için hiç olmazsa 15-20 dönüm civarında üniversite ile Sanayi’nin ortak noktasında bir alan göstermemiz lazımdı ama, üniversite sanayi işbirliği sağlanılamadığı için ilerleyemediğimiz projelerden bir tanesi olarak kaldı. Oysaki ortak çalıştayla bu sorunları aşabiliriz.

Ordu’da Enformasyon Merkezi Olmalı

Ordu’da turizm her sektörde heyecan uyandıran bir sektör. Fakat Turizmin temel alt yapıları çok önemli. Nereye giderseniz gidin turiste hizmet ettireceğiniz 5 yıldızlı bir otel konforu olmadan turizm olmaz. Yerel ve kokartlı rehberler olmadan, hijyen olmadan turizm olmaz.Çok dilli bir enformasyon merkeziniz ,aynı zamanda sosyal medyayı yönlendiren ulusal ve uluslararası noktalara servis eden ve Ordu’nun tanıtımını üç beş dilde hizmet veren bir enformasyon merkezimiz  olmadan olmaz.Ayrıca ulaşım ve konaklama da, mutfakta gerekli alt yapımız vede esnaflara verilecek dil eğitimlerimizle birlikte hazırlık sürecimizi iyi tamamlamamız son derece önem arz etmektedir. Ordu turizm bütünün düşündüğümüzde dünya mutfağına hitap edecek bir turizm mutfağı önemli başlıklarımızdan birisi. Her ilçenin mutlaka bir turizm mutfağı olmalıdır.

Çambaşı Yaylası Ordu’nun DAVOS’u olmalı

Ordu’da 320 tane yayla ve obamız var.Çambaşı, Ericek ve Perşebe olmak üzere 3 büyük yaylamız var.Ordu bu üç yayladan mutlaka bir DAVOS çıkarmalı.Çambaşını uluslar arası bir turizm merkezi gibi kullanabilmeliyiz. Genel anlamda yaylalarımızı değerlendiremediğimiz kesin.Sadece kayak değil,avcılıkta,dere yolu yürüyüşlerinde,binicilik,bisiklet safari gibi seçeneklerimizi çoğaltmalıyız. Bizim geçmişimizde bizi ayakta tutan hayvancılık artık bitmek üzere.2 milyon civarında küçük baş hayvanı besleyebiliriz. İklim ve tecrübe olarak son derece uygun. Yıllık 1 milyon yatırım demek. Fındığın Ordu’ya bıraktığı paraya eş değer bir paradır.Bunu görüp değerlendirmek lazım.

‘’Konteyner Limanı’nın yeri Ünye değil,Ordu Merkezdir’’

Ordu’da yaylalar,ormanlar,deniz ve fındık potansiyelimizi ortaya koyan en büyük zenginliklerimizdir. Türkiye Finlandiya ile aynı orman potansiyeline sahip ülkelerden birisidir.Ordu'da orman olarak öne çıkan illerden bir tanesi.

Bu tarz ülkelerden sosyal ormancılık konusunda öğrenmememiz gereken bir çok şey var.Denizcilik konusuda önemli.Gülyalıdan Ünyeye uzanan denizimizi su ürünleri konusunda uzmanlarıyla değerlendirmemiz gerektiğini düşünüyorum. Buna ilave olarak konteyner limanı önemli. Ordu Kuzey ülkelerinin buluştuğu ve Dereyolu üzerinden bu buluşmayı Ortadoğu’ya ileten bir lojistik merkez rolünde şuan. Dolayısıyla bu geçişleri sağlayacak bir yük trafiğine ihtiyacımız var. Bu konteyner limanının yeri sadece ve sadece Orduda olabilir. Ünye bunun için konum olarak uygun değildir. Ünye turizm şehri değildir. Tarihsel ve kültürel derinliği olan şehirdir. Onun için Ünye’ye uygun olan sadece Kurvaziyer limanıdır.

Butik Çikolata İmalatını Hayata Geçirmeliyiz

Ordu’nun 720 bin nüfusu var. Yaptığım istatistiğe göre 24 bin aile ise364 gün köyde tam zamanlı köyde kalıyor. Bir kısmı serbest tavukçuluk bir kısmı da et tavukçuluğu yaparsa ve bu konuyu sistemleştire bilirsek, gelir kazancı ve sağlıklı tüketim açısından son derece iyi bir şeyi hayata geçirmiş olacağız. Bunun dışında fındık konusunda her daim söylediğim bir şey var, fındığı katma değerle buluşturabileceğimiz çikolata sektörü bizim için son derece önemli. Butik çikolata imalatını bir an önce hayata geçirmeliyiz. Gıda OSB altında çikolata firmalarına tahsis ederek bunu sistemleştire biliriz. Bu kültürü kazanmalıyız. Lisanslı depoculuk konusu ise üreticiye iyi bir şekilde anlatılmalı. Bu konuyla alakalı üç sıkıntı var ;birincisi bahçeden fındığı depoya getirilme maliyeti,ikincisi  yıllık ton başına kira maliyeti, üçüncüsü ise çiftçi başına laboratuvar maliyeti. Burada izlemememiz gereken yol şudur. Ticaret Odası, Borsa, Valilik ve Belediye Başkanımızdan oluşan bir lisanslı depo ekibi belirlemeliyiz. Bu ekip bir yol haritası belirlemeli. Ve bir başka ürünün Lisanslı depoculuğunu ziyaret etmeli ve sorunları ve çözümleri birebir orada tespit ederek hareket etmeli. Bakın Giresun Lisanlı Depo sorununu çözdü. Fındığı en çok üreten Ordu olarak Ticaret Odası ve Borsasının bir araya gelerek ,  Ordu Fatsa ve Ünye’de ki deponun tekrar revize edilmesini konuşmalıyız.Bunun dışında  3-5 ilimizi kapsayan  60 ton kapasiteli depolarımızı buralara kazandırmalıyız.