Karadeniz Ekonomi Gazetesi Yazı İşleri Masası’na konuk olan Kaymaz, sahibi olduğu Pikola Seyahat Acentası’nı 2014 yılında kurmuş. Kendisini turizme aşık birisi tanımlayan, öncelikli amacının yerli veya yurtdışından gelen misafirlere Ordu’yu ve bölgeyi tanıtmak olduğunu söyleyen deneyimli turizmci, bölgenin doğa turizmi ve gurme turizmine odaklanması gerektiği iddiasında.

“Ordu’nun acilen bir turizm master planına ihtiyacı var” diyen Kaymaz, “Bir master planımız yok, Ayder Yaylası yapmış, orada tüm evler ahşap ve taştan. Artvin Macahel Bölgesi de master planıyla Unesco değerlendirmesine alınmış. Biz de yapmalıyız. Gün sayısını arttırmak için elimizde yeterli veri olmalı. Elde ne var ona bakmalıyız? Geçilmez Vadisi ve Ablak taşı gibi bakir bölgeleri öne çıkarmalıyız. Alternatifler sunmalıyız. Marka yaratmalıyız. Sektörün tüm paydaşları bir araya gelip ciddi bir sempozyum yapıp bir master plan hazırlanmalıyız ki sözde kalmayacak, net olacak ve hemen uygulamaya konacak bir plan oluşturmalıyız” ifadelerini kullandı. Kaymaz, “Ordu’da turizmi anlatırken Çambaşı’na gittiğinizde ne görüyorsunuz? Ya da Aybastı’da ne göreceksiniz? Bunları doğru planlamak gerekiyor. Kayak merkezi yaptığınız Çambaşı’nda önce ulaşımı kolaylaştıracaksınız sonra konaklama yerlerini koyacaksınız ki bir anlamı olsun” diye konuştu.

Eko turizmi tanıtmalıyız

Kaymaz, turizm çeşitliliğinde diğer önceliği “gurme turizmi” olarak görüyor. “Bölgenin yeşili kadar otunun da meşhur olduğunu biliyoruz. Kaldirikden sakarcaya, ısırgan otundan melocan otuna yöresel yemek yenecek bir restoran var mı? Yok. Ünye’den bir kadın Ordu mutfağı diye bir kitap çıkartıyor, Çin’den ödül alıyor. Ama biz duyuramıyoruz. Bu iş sahilde iki balık restoranı ile olmaz. Yöresel yemeklerin yapıldığı Kayabaşı ve Kabakdağı gibi eko turizm bölgelerini tanıtmalıyız.”

15 yılda 2 turizm bakanımız oldu

Ordu’dan 15 yıllık dönemde iki ayrı Kültür ve Turizm Bakanı çıktığını belirten Kaymaz, kentin çeşitli avantajlara sahip olduğunun altını çizerken pastadan alınan payın azlığına dikkat çekti. “Özellikle Ortadoğu pazarının en çok ekmeğini Trabzon, Rize ve Samsun yiyor. Biz ve Giresun daha gerideyiz. Trabzon’da Araplar otellerde yer bulamıyor. Bizde ise tamamen iç pazar ağırlıklı bir turizm hakim. Denizin üzerine kurulmuş bir havalimanı keyif veriyor. Misafire denizin üzerine yapılmış dünyada ikinci havalimanı diyoruz ama adam inemeyince ne diyeceğiz? Geçenlerde okudum, Cruise Gemisi gelecekmiş Ordu’ya! Keşke bu mümkün gelebilse, 1970 yıllarda feribotlar gelirmiş Ordu’ya ama kıyıya yanaşamazmış. Cruise geldi, diyelim. Binlerce insan inince ne yapacak burada. Uzungöl, Sümela ve Ayasofya için Trabzon’a gelir ama Ordu’da henüz erken. Bence biz önce bir sürat teknesi bulalım. Zira hafta sonunda Yason Burnu’nda ‘zıpkınla balıkçılık’ yarışması var ama biz hala orada yarışacak dalgıçlar için bir sürat teknesi bulamadık.”