Ordu neden zenginleşemiyor?

KARİMEX CEO’su Emrah Albayrak Ordu’nun neden zenginleşemediğini ve zenginleşmesi için nelerin yapılması gerektiğini açıkladı.

info@karadenizekonomi.com / 10.06.2019

Ordu neden zenginleşemiyor?

Ordu Ulubey yolunda 70 kişi istihdam eden KARIMEX, 2018 yılı verilerine göre dünyada 52 ülkeye ulaşmış durumda. Genellikle Avrupa Birliği ülkelerine işlenmiş fındık ihracatı gerçekleştiren firma aynı zamanda Avrupa merkezli olmak üzere Kuzey Afrika, Orta Doğu, Amerika, Çin ve Güney Asya ülkelerine ihracat yapıyor. Sektördeki başarısını geleneksel bakış açısından yenilikçiliğe geçmiş olmasına bağlayan KARİMEX’ in CEO’su Emrah Albayrak, “ Gelenekçilikle yol kat edemeyeceğimizi fark ettik ve pazarlama modelimizin ortasına uluslararası gıda fuarlarını koyduk. Yılda minimum 4 fuara katılıyoruz. Bu ay Nijerya’ya gidiyoruz. Nijerya çok nüfuslu gelişen bir petrol ülkesi.Buna ek olarak pazarlama hedeflerimizde Güney Amerika ve Çin var. İki yıldır Çin’e ihracat yapıyoruz ve her geçen yıl Çin’in fındık alımı artıyor.” dedi. Güney Amerika’nın da önemli bir pazar olduğunu fakat ikili ticaret antlaşmaları dolayısıyla problem yaşadıklarını belirten Albayrak bu durum aşılabilirse Türk fındığının mevcut ihracat rakamının en az 1 buçuk kat yukarıya çıkabileceğini söyledi.

“Daha az üretiyoruz”

Yerel ve genel ekonomik durumu, istihdam ve ihracat politikalarını değerlendiren Albayrak fındıkta 2000’li yıllardaki verimliliğin olmadığını belirterek “Ordu fındık üretimi açısından Türkiye ortalamasının çok üzerinde ama bu rakam bahçe ve yüz ölçümü açısından böyle verimlilik açısından değil.  2000’li yıllarda dekar başına kullanılan gübre miktarı ile günümüzde kullanılan gübre miktarı arasında çok büyük uçurum var. O dönemlerdeki verim bu günlerde yakalanamıyorsa demek ki biz bazı konularda hata yapıyoruz. Olması gerekenden daha az üretiyoruz. Ordu’da yetiştirilen fındığın çok büyük bir kısmı Ordu’nun dışında işleniyor, Trabzon tarafına doğru bir sevkiyat söz konusu. Buna ek olarak bizim fındık şehrinin karakteristik özelliklerini sağlayıp sağlamadığımızı ayrıca değerlendirmemiz gerekiyor. Dünyada fındık üreten Türkiye dışında birçok şehir ve onların bazı modelleri var biz bu modeller üzerinde hareket etmeliyiz.” dedi.

 

“Ordu’da kongre turizmi yapabilecek oteller yok”

Ordu’yu girişimcilik potansiyeli açısından değerlendiren Albayrak, “Elimizde neyimiz olduğunu çok iyi belirlemeliyiz. Devletin planlama teşkilatları ve Turizm Bakanlığı planlama şubeleri bunları yapmalı. Biz ne yazık ki ağır sanayi şehri olma konusunda biraz gerideyiz. Ordu gerek liman, gerek kaynaklara uzaklık gerekse de insan gücü ve çeşitliliği konusunda ne yazık ki bir Konya, Bursa ve Gaziantep olamayacak. Ama onların sahip olamadıklarına sahip miyiz bunu değerlendirmemiz gerekiyor. Çok güzel bir doğamız var turizm açısından çok güzel işler yapılabileceğine inanıyorum. Kurul Kalesi, uzantıları keşfedildikten sonra dünyada çok büyük bir ilgi yarattı. Bunun gerek içerde gerek dışarıda çok iyi pazarlanamadığını düşünüyorum. Bizim için bir Efes Antik Kenti haline gelebilir. Başka bir konuda Ordu’da kongre turizmi yapabilecek kadar çok büyük oteller yok. Ordu elit forumlar, prestiji yüksek kongreler ve forumlara ev sahipliği yapabilir. Buna özgü oteller için devlet özel teşvik ve destek paketleri yaratılabilir.Bakın ordu ilinin Gayri Safi Milli Hasıla(GSMH) kişi başına 7 bin doların altında Türkiye ortalamasının çok altındayız. Yaklaşık 200 milyon dolar fındık ihracatı, balı, turizm potansiyeli ve maden ürünleri olan bir şehrin 10 bin dolar üzerinde olması lazım. Bu sorunun ortadan kaldırılacak şekilde çalışılması gerekiyor.İnsan kaynağımız çok fazla ordunun genç bir nüfusu var. Fakat işsizlik durumu yüksek bunları kısa vadeli çözebilmek için tekstil, callcenter ve devlet yatırımlarının orduya gelmesi gerekiyor. Giresun ve Samsun’un çok ciddi devlet kurumları var. Ordu’da mesela bir tugay komutanlığı, bir liman ve bu limana ait işletmeler kurulamadı. İhtiyacımız olan bu tarz yatırımların orduya gelmesi az önce söylediğim 7 bin dolar bandının yukarıya taşınması anlamına geliyor. Biz neden zenginleşemiyoruz sorusunu sormalı bu sorunun cevabına göre planlama yapmalıyız.” dedi.

“İstihdam sözü veriyoruz”

Arazi fiyatlarının yüksek olmasının sebebinin fındığa devletin sağladığı destek olduğunu dile getiren Albayrak,“Fındık üretilmese devletin bir desteği söz konusu. Bu yüzden araziler pahalı. Bu konunun vali ve belediye başkanımızın gündeminde olduğunu biliyorum. Özellikle 2. Organize Sanayi Bölgesi’nde ve yeni yapılması düşünülen organize sanayi bölgesiyle ilgili ciddi zaman harcıyorlar. Umarım o yatırım ön plana alınabilir. Ordu’da ikinci bir sanayinin, yer sorunlarının ortadan kaldırılarak bir an önce devreye alınması gerekiyor. Böyle bir Organize Sanayi Bölgesi (OSB) 5-6 yıl içerisinde hayata geçirilebilecek seviyeye getirilirse bizşirket olarak 20-30 dönümlük yere talip oluruz. Bunun için istihdam sözü de veririz.” şeklinde konuştu.

“Ortak pencerede buluşamıyoruz”

Sanayi- üniversite iş birliğinin olması gerektiği gibi işlemediğini vurgulayan Albayrak,Açıkçası bu konudan çok muzdaripiz. Çünkü herkes konuya kendi açısından bakıyor. Ortak pencerede buluşamıyoruz. Ordu Üniversitesine yeni gelecek ekibin orduyu bilen akademisyenlerimizden seçilmesi gerektiğini düşünüyorum. Eğer yeni dönemde bu sağlanabilirse iyi olacak. Bizim çok ciddi yetişmiş teknik eleman sıkıntımız var. Üniversitemizden mezun olan çocuklar buralarda kalmak istemiyor. Ordu’nun albenisini artıracak unsurların artırılması gerekiyor. Bunlar sağlanabilirse yeni dönemde Ordu ilinin üniversitesi ile kucaklaşabileceğine, kalkınmanın ve büyümenin bu sayede sağlanabileceğine inanıyorum.” ifadelerinikullandı.

“Ordu çevre illerden ayrılacak”

Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Hilmi Güler göreve başladığından bu yana orduya ziyarete gelen kurumların Türkiye ve dünyanın önemli firmaları olduğunu belirten Albayrak, “ Ordu için 5 yıllık bir şans söz konusu. Biz Hilmi beyin bütün sahip olduğu kazanımlardan faydalanmak zorundayız. Kendisininçok ciddi projeleri var. Mesela liman projesi. Biz karayolunu çok fazla kullanan bir fındık sanayisiyiz. Çok ciddi nakliye ve akaryakıt ücretleri ödüyoruz. Dış ticaret açığımızın çok önemli bir kısmı akaryakıttan doğuyor. Bu tarz şeyleri ortadan kaldırmak için bir liman yapılmalı. Başka bir problemde Ordu’da hastanenin olmaması. Hastamı olduğu zaman Trabzon’a Samsun’a Tokat’a gidiyorsak orduda hastane yok demektir.Şehir hastanesi yapılacaksa yapılsın ama mevcut hastaneler kapatılarak şehir hastanesine entegre edilmesin. Biz olabildiğince çok çeşit görmek istiyoruz.” ifadelerini kullandı.

“Türk fındığı geliştirilmek istenmiyor”

Türkiye gündemini değerlendiren Emrah Albayrak, “Türk fındığının gelişiminin baskılanması talep ediliyor. Bunun için ekstra pazarlar yaratılmaya çalışılıyor. Azerbaycan, Gürcistan, Çin ve Şili pazarı gibi. Avrupa’da unutulan fındık tekrar filizlendirilmeye çalışılıyor. Mesela İspanya’da ve İtalya’da seki (taraça) uygulamaları ile bir dağ keçisinin dahi tırmanamadığı yerlere fındık dikiyorlar. Şunu söyleyebilirim Türk fındığı ve fındık sanayisi 100 milyonlarca euroluk yatırımlar yaparak kalite kontrol laboratuarları kurmuşlardır. Her yıl bu paraları harcamaktadır. O yüzden bugün fındığın hem hak ettiği topraklar burası hem de hak ettiği şekilde işleyecek güç Türk fındık enstitüsüdür.”diye konuştu.

 “Yatırım yapmazsak küçülürüz”

Düşük faizli kredilere ihtiyaç olduğunu söyleyen Albayrak, “Sektörün ciddi bir problemleri var. Eğer 2018 ve 2019 yılında Türkiye’de Eximbank diye bir kurum olmasaydı Türk fındık ihracatı 1 milyar doların altına düşerdi ve finansman sıkıntısı olurdu. Yerli ve milli ihracatçılarla, yabancı yatırımcı ihracatçılar arasında fark var. Onlar çok daha ucuz paraya ulaşırlarken biz Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin bankalarının ya da özel bankalarının vermiş olduğu piyasa faizleriyle çalışıyoruz. Bu bizi çok zorluyor. Türk Fındık Sanayisi ve Fındık İşleme Tesisleri dünyada eşi benzeri olmayan maliyete ve altyapıya sahip bir sektör. O yüzden yatırım yapmak zorundayız. Yatırım yapmadığımız sürece küçülürüz. Bunun önüne geçmek içinde bizim düşük faizli kredilere ihtiyacımız var.Umuyorum yeni dönemde bu değişecektir.” şeklinde konuştu.

“Kooperatifçilik önem kazanmalı”

Reform paketlerinin çok etkili olmadığına değinen Albayrak, “Açıklanan reform paketlerinde çok bir şey göremedik. Biz özel sektör olarak uygulama açısından çok hızlı hareket etmemiz gereken dönemlerdeyiz. Türkiye’de çok başarılı olmasa da dünyada kooperatifçilik sistemi var. Ben ekonomik reform paketlerinin içerisine önümüzdeki günlerde mutlaka kooperatif yasası ile alakalı bazı düzenlemeler yapılması gerektiğini düşünüyorum.” dedi.

“TMO fındık fiyatlarını açıklamalı”

Emrah Albayrak, “TMO ile alakalı çeşitli yorumlar görüyoruz sürekli. Toprak Mahsulleri Ofisi’nin (TMO) kuruluş yapısı ve organizasyonu daha çok teknik manada ürüne destek vermeyi içeriyor. Yeni sezon geliyor birçok belirsizlik var. Fiyatın, kurların, banka faizlerinin ne olacağı belli değil. TMO’nun çok da işi uzatmadan en geç haziran ayı içerisinde yol haritasını açıklamalı ve kaç liradan bu alımları yapacağını bildirmesi gerekiyor.  Ayrıca serbest ekonomik düzeni ve piyasayı korumak adına alım fiyatı açıklanırken satım zamanının ve satım fiyatının da açıklanması gerektiğini düşünüyorum. Eğer açıklarlarsa TMO’nun sadece ürüne ve üreticiye destek veren bir kurum olduğunu bir kar mekanizması olmadığını kanıtlamış olurlar.” ifadelerini kullandı. MURAT GÜRSOY/KARADENİZ EKONOMİ

 

 

Kapat
× Anasayfa Abone ol Tüm haberler Ekonomi Bölgesel Şirketler Gündem Belediye Sektörler Politika e-Dergi e-Gazete Web TV Künye Karadeniz sohbetleri Yazarlar