Progıda Olam Firması ,fındıkta verimi artırmaya ve çocuk işciliği'nin önlenmesi  yönelik çalışmalarla ilgili ,tedarikçi firmalar ve üreticilerle  bir toplantı yaptı.

Fındık sektörü’nün lider firmalarından Progıda Olam firması fındık sektöründe verimin ve kalitenin artması ,çocuk işciliğin önlenmesi amacıyla Ordu’da Anemon otelde, fındık ticaretiyle uğraşan tedarikçiler ve iyi tarım uygulamalarını uygulayan üreticilerle bir araya geldi.Toplantıda konuşma yapan Progıda Olam Türkiye temsilcisi Ufuk Özongun ,Progıda Olamın dünya genelinde 3 milyon 900 bin tedarikci ve üretici ile biraraya geldiğini söyleyerek ,13.600 çalışanı  ile  Pro Gıda Olamın Türkiyede ,fındık sektöründe verimin ve kalitenin artmasına ,çocuk işciliğin önlenmesine çok büyük önem verdiğini belirterek şu açıklamalar da bulundu;

''Fındık ailesi olarak hepimiz ihracatcısıyla,sanayicisiyle,üreticisiyle, ile büyük bir aileyiz.Artık fındık sektöründe bahçeden fabrikaya kadar giden sürecin izlenebilir olmasının büyük önemi var.Ülkemiz de uygulanmaya başlanılan iyi tarım uygulamalarının başarıya ulaşmasını sağlamalıyız.Üreticimizin mevcut dikim sahalarında verimi ve kaliteyi artırmasını ve en az bunun kadar önemli olan çocuk işciliği fındık sektöründe önlemeliyiz''dedi.Özongun sözlerine şöyle devam etti..

Rekabet Gücümüzü Azaltan Faktörleri Biran Önce İyileştirmeliyiz

 Progıda Olam  dünya fındık üretimi , dikim alanı ,üretim miktarı ve ihracatı bakımından ilk sırada yer almaktadır.Ancak diğer fındık üreten ülkelerle mukayese edildiğin de birim alandan daha az üretim elde edilmektedir.Bunun başlıca nedenleri bahçelerin pek çoğunun yaşlı ve verimsiz olması,Miras hukukundan dolayı arazi büyüklüklerinin hergeçen gün küçülmesi,genç nüfusun köylerden şehre göçmesi ve geriye kalan yaşlı nüfusun iş gücünü karşılama noktasında yetersiz kalması, önem arz eden durumlardandır. Fındık bahçelerinin büyük bir kısmının eğimli araziler de kurulması,teraslama ile ilgili çalışmaların yapılamaması,makineli tarım uygulanmadığı için birim maliyetlerin yüksek olması bu sebebler arasındadır.Bununla birlikte fındık ocakların da ki dal sayısının olması gerekenin çok üzerin de olması , ışıklanmadan ve besin maddelerinden yeterli derece de faydalanamamasını sağlamaktadır.Dikim aralıklarının standart ölçülerin dışında olması,bakım ve gübreleme işlemlerinin tekniğine uygun yapılmaması ,aşırı sıklık ve gölgeleme nedeniyle ana dallar üzerin de meyve dalı oluşumunun yetersizliği ve bu nedenle  ara tarım imkanının olmaması ,üretimi etkileyen en önemli nedenler arasında yer almaktadır.Tüm bu olumsuzluklar rekabet gücümüzü hergeçen gün azaltıyor.

Tüm bunları olumlu anlamda hayata geçirebilirsek ,proje ile modern bahçeler oluşturularak birim alandan yüksek verim elde edebilir,aile ve ülke ekonomisine katkı sağlayabilir,dış piyasayla rekabet etme gücümüzü artırabiliriz.

Maliyeti Düşürüp Üretimi Artırmalıyız

''Fındık da verimin azalmasın rağmen 700 bin hektar civarında bir saha var .Bu alanda daha mekanizasyonlara yönelik bir sistemle maliyetleri düşürerek verimimizin hızla yükselmesi sağlamalıyız..İyi tarım uygulamaları hem verimin artmasını hemde maliyetin düşmesini sağlayacaktır.Bu projeler Türk fındığının dünya üzerinde ki yerinin daha doğru olarak tanımlanması sağlayacaktır’’diyen Özongun, fındığın dünya basınında ki imajına da değinerek şunları söyledi;

Küçük Fındıkların Küçük  İşçilerine Son..

‘’Türkiyenin çocuk işçiliğinden kaynaklanan maalesef kötü bir imajı yer alıyor.Bu noktada basının yanlış haber yapması bu durumu olumsuz etkileyen durumlardan bir tanesi.Bu açıdan ve genel her açıdan fındıkta ki politikalar ve yeni tarım uygulamaları çok önemlidir.Fındık sektörü çok organize ve disiplinli bir sektör ,dünya üzerin de de yeri belli.Türkiye de çok önemli ve kaliteli bir yatırım potansiyeli mevcut’’dedi.

Fındık sektörün de yabancı sermayelerin bölgeye girmesiyle dengelerin değişmiyeceğinin altını çizen Özongun fiyat konusunda üreticiden başka hiç kimse söz sahibi olamaz dedi.

‘’Progıda olarak kurulduğumuz 1988 yılından buyana 26 yıldır yabancı sermayeyle çalışıyoruz.Firmamız dünya genelinde 3 milyon 900 bin üretici ve tedarikci ile çalışmakta olup dünya genelinde 13.600 çalışanımız vardır. Ne şirketimiz açısından nede Türkiye açısından bir dezavantaj gördük.Türkiye tarımın da fiyat nekadar çıkarsa fındıkta da fiyat okadar çıkacaktır.Bundan sonra gelicek olan firmaların fiyat üzerinde bir hakimiyeti olamaz. Çünkü ürün az bir ürün artık.2008 yılına kadar arz fazlası bir ürün vardı ama bundan sonrası çok daha farklı’’dedi.

Bahçelerimize daha fazla bakmamız gerektiğini söyleyen Özongun dikim sahasının artma şansı olmaya bilir ama verimi artırmak bizim elimizdedir.Dönüm başına 80-90 kilo olan ürünü 200-250 kiloya çıkartmamız gerekiyor.

Türkiye dışında başka ülkeler de de yeni fındık dikim sahaları oluşması’nın sektör açısından bir tehlike oluşturmadığını söyleyen Özongun ‘’Dünya’nın her tarafında fındık yetiştirilemiyor.Mesela

italyada ispanyada,Amerikada,Oregonda çok fazla fındık yetişeceğini sanmıyorum bu mümkün değil belki ama güney yarım küre bu konuda daha iyi .Ama orada da üretimlerin pahalı olması arazilerin limitli olması fındığı üretimine engel durumlar oluşturuyor. Âmâ güney yarım kürede fındığın yetişmesi çikolata sektörünün fındığa yatırım yapması açısından önemli ,çünkü senede iki defa ürün çıkarsa daha kaliteli ,niteliği daha iyi daha taze ürünler olacaktır ‘’dedi.

Progıda'dan  Üreticilere, İyi Tarım Uygulamalarına Yönelik  Başarı Sertifikası

Program  çerçevesinde Progıda Olam  Koordinatörü Asude Süleymanoğlu verimin artması,çocuk işcilik ve tedarikcilikle ilgili sunumlar yaptı.Koordinasyon sorumlusu olarak sunumun da üreticilerin ve tedarikci firmaların uygulaması gereken detayları Süleymanoğlu,  gübre,gübre kullanımı,zirai ilaç,işcilik,çalışma koşulları ve acil durum eylem planı,fındık üretim takvimi ,çevre koruyucu gibi bir çok önlemlerin altını çizdi.Toplantı sonunda fındıkda iyi tarım uygulamaları yapan üreticilere ve tedarikçilere Progıda Olam firması Türkiye temsilcisi Ufuk Özongun tarafından başarı sertifikası verildi.