TÜYAP Tüm Fuarcılık Yapım AŞ  tarafından, Tarım ve Orman Bakanlığı, Samsun Valiliği, Büyükşehir Belediyesi, Samsun Ticaret ve Sanayi Odası, Samsun Ticaret Borsası, KOSGEB, Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği, Türkiye Gıda İşverenleri Sendikası, Türkiye Otelciler Federasyonu, Türkiye Aşçılar Federasyonu, Karadeniz Perakendeciler Birliği, Karadeniz Turistik İşletmecileri Derneği, Karadeniz Aşçılar ve Turizm Birliği'nin desteği ve iş birliğiyle fuar, TÜYAP Samsun Fuar ve Kongre Merkezi'nde törenle açıldı.

Açılışta konuşma yapan Samsun Valisi Osman Kaymak, Çarşamba, Bafra ve Vezirköprü ovalarına sahip Samsun'un tarımsal potansiyelinin yüksek olduğunu söyleyerek, Samsun'un artık tarımdan daha çok kazanması gerektiğini belirtti.

‘’Fuarda yüzde 20 büyüme’’

Gıda fuarlarının Türkiye'de perakende sektörüne doğru yöneldiğini anlatan TÜYAP Anadolu Fuarları Genel Müdür Yardımcısı Gökalp Gökdemir, ‘’Samsun'un kuzey ve batı ülkelerine yakınlığı ve kapı olması sebebiyle kentte gıda sektörünün büyümeye devam ediyor. Fuarımızda geçen yıla oranla yüzde 20 büyüme gerçekleştirmiştir. Bu fuar hem bölgeye hem de gıda sektörüne önemli katkılar sunmaya devam etmektedir. Bu yıl ilk defa profesyonel gıda fuarımızın yanına yöresel ürünler fuarını da ilave ettik. Bu Karadeniz'in ve Samsun'un leziz ürünlerine vatandaşların doğrudan ulaşabilmesi için bir fırsat sağlayacaktır." dedi.

‘’Türkiye’nin de barkod numarası var’’

Her ülkenin olduğu gibi Türkiye'de üretilen ürünlerin de barkod numarası bulunduğunu söyleyen Türkiye Aşçılar Federasyonu (TAFED) Başkanı Zeki Açıköz, "869 ile başlayan barkodlar bizim ülkemizin kod numarasıdır. Yani bu ürünler Türkiye'de üretilmiştir. Dolayısı ile geçen yıl '869 yerliyse yeriz' kampanyası başlattık. Allah'tan dünyada Çin diye bir ülke var da bizim ürünlerimizin Çin'den daha değerli olduğunu halkımız görebiliyor. Çin de dahil dünyanın en önemli ülkelerinin yaptığı ürünler de olsa bizim Türk milleti olarak önce kendi insanımızın ürettiği ürüne önem vermek zorundayız. Türkiye'ye yıllarca Fransa'dan İtalya'dan Hollanda'dan gelen süt ve süt ürünlerini kullandırdık. Onun için '869 yerliyse yeriz' kampanyasına bu sene de devam ediyoruz. 2020 yılı Türkiye Aşçılar Federasyonu olarak yerli ve coğrafi ürünler yılı olacak. Herkes çocukluğundaki bazı lezzetleri unutamaz, artık köylerimizin sofralarını süsleyen bu yemekler en modern otellerimizin menülerinde gün yüzüne çıkmalıdır. Gaziantep ve Hatay gastronomi şehirleri olarak UNESCO'ya girdi. Dünyada 23 veya 24 tane gastronomi şehirleri arasında  3 tane Türkiye'den şehir var. Afyon da gastronomi konusunda 25 gün önce Dünya Mirasları Listesine girdi. Ülkemiz adına bu çok sevindirici. Yani yerel lezzetlerin ülkeye ve dünyaya yayılması önemlidir." diye konuştu.