Bir kentin optimum seviyede yaşanılabilir kılınması için gereken tüm çalışmaları yürüten şehir plancısı mesleğini 30 yıla yakındır sürdüren Birol Yılmaz Karadeniz Bölgesi’ndeki kentleşmeyi doğasına uygun bulmadığını fakat Ordu’yu buradan bir nebze ayrı tuttuğunu belirterek şöyle konuştu; “Ordu her ne kadar eleştirilecek çok yönü olsa da kentleşme açısından diğer illere göre biraz daha şanslı. Kamuoyunda her ne kadar yüksek katlı binalar eleştiri konusu yapılsa da ben bir şehir plancısı olarak bu eleştirilen hepsini çok doğru bulmuyorum Tabi ki eleştirilecek anormal yükseklikte veya tarzda yapılar var. Fakat genele baktığımızda yüksek yapılar modern kentleşmenin gereği. İnsanlara sorduğunuzda herkes otoparkı, oyun alanı olan, sosyal imkanı fazla mekanlarda yaşama ihtiyacı istiyorlar. Kimse gidip 2-3 katlı bir binanın bir dairesini satın almak istemiyor. Belli bir zümre tarafından bu eleştirilse de çağdaş şehirciliğin gereği bu. Zira kentin olmaması gereken yerlerde yüksek yapılaşma yaparsanız bunun savunulacak bir tarafı olmaz. Ancak kıyıları koruduğumuz zaman arka planda yüksek katlaşmaya müsaade ettiğiniz zaman bunun eleştirecek çok fazla yanı olmaz.Bununla ilgili belediye başkanlığı yardımcılığı yaptığım dönemde almış olduğun kararların her türlü arkasında dururum.”

İmar tazminatları bize pahalıya patlayabilir

Ordu Büyükşehir Belediyesi’nin imarla ilgili aldığı kararların yönteminin hatalı olduğunu vurgulayan Yılmaz, “Alınan kararları değil de yöntemini eleştireceğim.  Çünkü bunun geri dönüşümü bize pahalıya patlayabilir. Bir hukuk prosedüründen geçirilmeliydi. Meclis kararıyla bazı iptaller alındı ve karşı tarafın açtığı davanın muhatabı belediye oldu. Tazminatlardan çekiniyorum çünkü bunlar şehrin ödeyeceği bedeller.  Keşke tersi olup belediye karşı tarafa bir hukuk mücadelesi başlatsaydı. Kamuoyu da bu süreçte belediyenin arkasında olurdu.” dedi.

Ordu’ya yapılan en büyük hatalı imar stadyum

Yılmaz stadyum, şehir hastanesi ve botanik park projelerine de değinerek, “ Ordu’ya yapılan en büyük hatalı imar Durugöl’e yapılan stadyum. Sayın Güler yıkmaktan çekinmiyor. Bu stadyumu bir şekilde yıkmamız gerekiyor çünkü orası Ordu’nun iklimini bozdu. İle çok büyük bir yara açacak lokasyonda. Ayrıca Botanik parkın kaldırılması da çok ciddi bir hataydı. Şehir hastanesi benimçok doğru bulduğum bir proje değil.Buradaki doğru olan proje tıp fakültesi hastanesi.Eğer bu olamıyorsa üniversite hastanesi için ayrılan alana şehir hastanesi yapılabilir. Botanik park için ayrılan bölge bir hastane için doğru alan değil.” ifadelerini kullandı.

Kentsel değil rantsal dönüşüm geçerli

Ordu’da son dönemde yapılan kentsel dönüşümün yeterli olmadığının altını çizen Yılmaz, “ Hem Türkiye’de hem Ordu’da maalesef gerektiği manada uygulandığını düşünmüyorum. Kentsel dönüşüm değil rantsal dönüşüm geçerli. Baktığınız zaman rantı yüksek bölgelerde eski yapılar yıkılarak yenilenmek suretiyle,  gerek ticari gerek konut mekanları oluşturularak bir rant yaratılma çabası var. Ama kentinin rantının düşük olduğu mahallelerimizde o eski yapılar hala duruyor. Devlet el atmadığı takdirde de hiçbir şekilde oraların dönüşüme tabi tutulacağını düşünmüyorum. Çünkü; rantı yok. Rantı olmayan bir yerde de kimse gidip yeni inşaata başlamıyor. O yüzden kentsel dönüşümün Ordu üzerinde çok karşılık bulduğunu düşünmüyorum.” dedi NAZAN BEDİR/KARADENİ EKONOMİ