Yolu Kastamonu’ya düşen herkesi ağırlamak için bekleyen, tarihsel dokusunu bozmadan kendine özgü mimarisini titizlikle restore eden Kurşunluhan otel, 1 suit ve 25 standart odası ile Dünya’nın en eski otellerinden biri olmaya aday. Tesise ilişkin bilgiler veren Kurşunluhan Hotel Genel Müdürü Cem Dilimel aynı zamanda Kastamonu Turizm İşverenler Birliği Başkanı olarak da turizme hizmet vermekte. Dilimel’e göre, Kurşunluhan’da mistik yapı bozulmadan geleneksel Anadolu misafirperverliği yansıtılıyor. “Yarı amatör bir anlayışla hizmet veriyoruz. Çünkü buraya gelen misafirlerimiz doğal atmosferden dolayı fazla profesyonellikten hoşlanmıyor. Kendine özgü misafir kitlesi ile öz kültürü yakalamak istiyor buraya gelenler. O nedenle ki sadece konaklamaya gelenlere değil fotoğraf çekmek isteyen ve bu tarihi dokuyu hissetmek isteyen herkese kapılarımızı açtık.”

“Yüzde yüz doluluğa ulaşıyoruz”

Şu anda kültür turları ağırlıklı olarak iç pazara yönelik hizmet verdiklerini ve hafta içi yüzde 80’lerde olan doluluklarının hafta sonu yüzde yüzlere ulaşmasından memnun olduklarını belirten Dilimel, Kurşunluhan’ın tarihsel geçmişinin tescillenmesi için yapılanları da şöyle özetledi: “Burası konaklama amacıyla yapılan, hala otel olarak işletilen dünyadaki ender eserlerden biri. Bildiğimiz kadarıyla Türkiye ve Avrupa'nın en eski tarihi oteli. Dünyanın en eski oteli de olabilir. Yapılacak çalışmalar sonucunda Kurşunluhan'ı tescilletmek istiyoruz. Bununla ilgili arşivlerden evrak hazırlıyoruz."

“restore et-işlet-devret” modeli

Kentin önemli ve tarihi yapılarından biri olan Kurşunluhan’ın yapımı 1443 yılına tarihleniyor. Fatih Sultan Mehmet'in dayısı Kemalettin İsmail Bey tarafından yaptırıldığı bilinen ve günümüze kadar amacına uygun hizmet veren Kurşunluhan, Karadeniz Otelcilik tarafından 2004 yılında “restore et-işlet-devret” modeliyle Vakıflar Genel Müdürlüğü’nden kiralanmış. Aslına uygun restorasyon süreci sonrasında yaklaşık 10 yıl önce hizmete açılan Kurşunluhan, etnografik müze kimliği ile de dikkat çekiyor. Odalarının her birinde ayrı bir mimari ve görsellik dikkat çekiyor ki; Kastamonu ahşabının el sanatlarıyla bezenmesi ve kubbe yapısına sadık kalınması ile konaklayanları tarihin derinliklerinde bir yolculuğa çağırıyor. REŞAT GÜNGÖR / KARADENİZ EKONOMİ