TEMA Ordu Temsilcisi Nilgün Gözükan, dünyada ve Türkiye’de su kaynaklarının her geçen gün azaldığına dikkat çekerek, toplum olarak ’su tasarrufu’ yapılması gerektiğini belirtti. Geçmiş medeniyetlerin ’susuzluk’ sebebiyle yıkıldığını vurgulayan Gözükan, "Sümer medeniyeti yanlış sulama teknikleri yüzünden yıkılmıştır" dedi.

Dünya yüzeyindeki su kaynaklarının yüzde 96.5’inin denizlerde, yüzde 3.5’inin karalarda olduğunu, ancak insanlığın karalardaki suyun 1.76’sını kullanabileceğini belirten Gözükan, yüksek gelirli ile düşük gelirli ülkelerde su kullanımı arasında büyük bir dengesizlik olduğuna dikkat çekti. Düşük gelirli ülkelerde suyun yüzde 87’sinin tarımda, yüzde 8’inin evlerde ve yalnızca yüzde 5’inin endüstride kullanıldığını, oysa yüksek gelirli ülkelerde suyun yüzde 

59’unun tarımda, yüzde 11’inin evlerde ve yüzde 30’unun sanayide tüketildiğine dikkat çeken Gözükan, Türkiye’de ise suyun yüzde 75’inin tarımda, yüzde 11’inin endüstride yüzde 14’ünün evlerde kullanıldığını belirtti. Tarımda ’salma sulama’ tekniği ile bitkinin ihtiyacından fazla suyun toprağa verildiğini, bu durumunda tuzlanmayı arttırdığını ve toprağın çorak kaldığını, oysa ’damla sulama’ tekniğinin tüketilen su miktarını yüzde 30-70, ürün verimini de yüzde 20-90 arttırdığını kaydeden Gözükan, bu konuda toplumun bilinçlendirilmesi gerektiğini ifade etti.
Su kaynaklarının giderek azaldığı için tasarruflu kullanılması gerektiğini belirten Gözükan, tarihte Sümer medeniyetinin Güney Mezopotamya’daki zorlu ortamda büyük bir özenle kurdukları dünyalarını hatalı sulama yöntemi ile yine kendilerinin yıktığını vurgulayarak siyasetçilere şu çağrıda bulundu:
“Su varlığımız giderek azaldığı için siyasetçilere büyük görevler düşmektedir.Bunun için ’Su Kanunu’ çıkarılmalıdır. Su havzalarının planlaması yapılmalı, tarım arazileri gelişmiş, su tasarrufu yapan sulama yöntemleri ile sulanmalı, doğal varlıkların su ihtiyacını da gözetmesi şarttır. Ülke genelinde yamaçlar üzerine düşen yağmur sularının taşıma gücü kazanmadan önünün kesilerek, toprakta suyun tutulmasına yarayan teraslama sistemi uygulanmalıdır."
Gözükan, toplumun siyasetçilere ‘Su Kanunu’ çıkarılması için baskı yapması gerektiğini de kaydederek, “Suyu tasarruflu kullanmayı öğrenmeliyiz.Bunun için yerel yönetimlere baskı yaparak, kentlerde su kullanımında bütün tasarruf önlemlerinin alınmasını, şebeke, su kayıplarının engellenmesini, kentsel atık suların tamamı arıtılarak tarımsal su kullanımına geri dönüştürülmesini, yağmur suyu depolama gibi yatırımlar yapmasını, suyun sanayide kullanımında kapalı su devre sistemlerinin geliştirilmesini, buna rağmen çıkacak atık suların arıtımla geri kazanılmasını sağlamalıyız. Herkesin suya ulaşmaya hakkı vardır. Bu nedenle kuraklıkla mücadele ve su varlığımızın korunması için onu doğru, verimli ve en önemlisi tasarruflu kullanmayı öğrenmeliyiz" diye konuştu.