TMO da gerçekleri gördü
·Ulusal Fındık Konseyi Başkanı Sebahattin Arslantürk TMO da fındığın gerçeklerini ve fındık sektörünü bekleyen tehlikeyi gördü dedi.
info@karadenizekonomi.com / 20.06.2017
- Ulusal Fındık Konseyi Başkanı Sebahattin Arslantürk TMOnun yeni sezon öncesinde fındık sektörüyle ilgili açıladığı raporu çok anlamlı ve gerçekci bulduğunu belirterek, Sonunda TMO da Türk fındık sektörünü tedbir alınmaz ise bekleyen tehlikeleri görmüştür diyerek şu açıklamaları yaptı:
Azerbeycan ve Gürcistan Türk fındığı için büyük tehlike oluşturduğunu yıllarca anlattık. Sürdürebilirliğin ve verimliliğin kalitenin önemine dikkat çektik.Dünya gerçeklerini görmez isek Gürcistan ve Azerbeycan yakın gelecekte fındıkta Türk fındığına rakip olacağını anlattık.Bu anlamda gündem verimlilik ve kalite sürdürebilirlik olmalı bu bağlamda Devletin kurumu TMOnun fındıkta gerçekleri görmesi hazırladığı rapor çok anlamlı ve doğrudur.Şimdi
bu raporu kısaca tekrar hatırlayalım.Son 3 sezondur serbest piyasada yaşanan fındık fiyatlarındaki düşüş sebebiyle piyasaya girerek fındık alımına başlayan Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO), fındık sektörünü uyardı. TMO tarafından hazırlanan raporda, fındık sektörünün geleceği hakkında önemli ipuçları verildi.
TMO tarafından hazırlanan fındık raporuna göre, Türkiyenin birim alandan diğer üretici ülkelerden daha düşük verim elde etmesinin uluslararası piyasalardaki rekabet gücünü azalttığına dikkat çekildi. Türkiyede dekar başına üretimin ABD ve Gürcistan gibi üretici ülkelerden daha düşük olduğuna dikkat çekilen raporda, FAOya göre Türkiyenin 2010-2014 yılları arasında dekara fındık veriminin 107 kilo iken ABDde 285 kilo, Gürcistanda 184 kilo, İtalyada 151 kilo ve İspanyada 110 kilo olduğuna dikkat çekildi.
Türkiyenin pazardaki etkinliği azaltılıyor
Bununla birlikte Azerbaycan ve Gürcistandaki üretim artışının önümüzdeki yıllarda Türkiyenin fındık ihracatını olumsuz etkileyebileceğine dikkat çekilen raporda, Son yıllarda dış piyasalarda fındık fiyatlarının yüksek olması ve bu ülkelerde üretim maliyetlerinin düşük olması nedeniyle fındık üretimi yaygınlaşmaktadır. Çikolata sanayinde faaliyet gösteren firmalar da ham madde giderlerini azaltmak amacıyla Azerbaycan ve Gürcistanda fındık yetiştiriciliğini teşvik ederek Türkiyenin pazardaki etkinliğini azaltmayı hedeflemektedirler uyarısında bulunuldu.Fındığın rakibi olarak gösterilen bademin dünyada tüketiminin ve çikolata, şekerleme sanayisinde kullanımının arttığına dikkat çekilen raporda, badem fiyatlarının fındığa göre daha istikrarlı olması ve Kaliforniya Pazarlama Kurulunun izlemiş olduğu etkin pazarlama politikasının etkisiyle dünyadaki badem ithalatının fındığa göre daha hızlı bir şekilde arttığı kaydedildi.
Bizden alıp bize satıyorlar
Türkiyeden ithal ettikleri fındığı işleyerek Türkiyeye satıyorlar.
Dünya fındık üretiminin 1960lı yıllarda yaklaşık 250 bin ton civarında iken son 5 yıllık süreçte ortalama 807 bin tona çıktığı kaydedilen raporda, Türkiyeyi sırasıyla İtalya ve Gürcistanın takip ettiği vurgulandı. Raporda, son 5 yıllık ortalama veriler dikkate alındığında Türkiyenin üretiminin 537 bin ton (yüzde 67), diğer ülkelerin üretimi ise 270 bin ton (yüzde 33) civarında olduğu belirtildi. Dünya fındık ihracatının son 5 yıllık ortalaması kabuklu fındık karşılığının 684 bin ton olduğu, bunun yüzde 75ini Türkiyenin gerçekleştirdiği ifade edilen raporda, üretici olmamalarına rağmen Almanya, Fransa, Hollanda, Belçika ve İsviçrenin Türkiyeden ithal ettikleri fındığı, çikolata ve şekerleme ürünleri haline getirerek Türkiyeye ve dünyaya ihraç eden ülkelerin başında geldiklerine dikkat çekiliyor. Raporda, İtalya, Almanya, Fransa, Kanada, Belçika, Rusya ve İsviçrenin aynı zamanda fındığın ikamesi olan bademin de en önemli alıcısı durumunda olduklarına dikkat çekildi. Evet TMOyu böyle bir raporu hazırladığı için kutluyor,gerekli tedbirleri devletimizin almasını verimliliğin ve kalitenin sürdürebilirliğin gerçek üreticinin tesbitini yaparak süreci başlatmamız gerekiyor. Murat Gürsoy/KARADENİZ EKONOMİ