“15 Temmuz’da hayatını kaybeden aziz şehitlerimize Allah’tan rahmet, gazilerimize de sağlıklı uzun ömürler diliyorum” diyerek, konuşmasına başlayan Vali Seddar Yavuz, 15 Temmuz’un bir darbe teşebbüsünü aşan, bir işgal hareketi olduğuna vurgu yaparak, “15 Temmuz darbe girişimi, Türkiye Cumhuriyeti Devletini bölmek, parçalamak, işgal etmek ve küresel güçlerin emrine vermek amacında olan bir darbe teşebbüsüdür. 40 yıldır çeşitli yöntemler kullanmak suretiyle devletimizin en kılcal noktalarına kadar sirayet etmiş, birçok kılığa girmiş, münafıklığın zirvesine çıkmış bir örgütle karşı karşıyayız. Bu örgüt, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin son 16 yıldır yapmış olduğu sessiz devrimi hazmedememiş, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin kutlu yürüyüşüne mani olmak istemiştir. Kutlu yürüyüşümüz, malum olduğu üzere 1071’de başlayan kıyam ve diriliştir. Bu kıyam ve diriliş; bir Anadolu Selçuklu, bir Osmanlı, bir de Türkiye Cumhuriyeti Devleti bahşetmiştir. Daha ötesi ilahi kelimatullahı Viyana kapılarına kadarda ulaştırmıştır. O nedenle Türkiye Cumhuriyeti Devleti son dönemde sosyal, ekonomik, kültürel açıdan büyük devrim gerçekleştiriyor. Bu devrimi hazmedemeyenler ‘Büyük Türkiye’nin kurulmasından rahatsız olan güçler, içimizde büyüttükleri hainleri devriye sokmuşlar ve onları kullanmışlardır” diye konuştu.

Darbe girişiminde aziz milletin bağımsızlığına olan sevdasının, aşkının ve ‘Büyük Türkiye’ idealine olan inancının çok önemli olduğunun altını çizen Vali Yavuz, “Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın kararlılığı, duruşu, böylesine hain bir teşebbüsü akamete uğratmıştır. Başta devlet yöneticileri, vatandaşlarımız herkesin böylesine günleri unutmaması, unutturmaması ve zinde olmamız büyük önem arzediyor. Çünkü, Türkiye Cumhuriyeti Devleti sıradan bir devlet değil, oyun kuran, oyun kurmak isteyen, küresel güçler arasında yerini alan, hür ve tam bağımsız bir ülke olma yolunda önemli adımlar atan bir devlettir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ve Aziz Türk Milletinin kutlu yürüyüşünü sindiremeyen küresel güçler ve onların uzantıları 15 Temmuz’u planlamış ve icra etmişlerdir. Anlamadıkları şey şu ki; biz 2 Bin 200 yıllık devlet geçmişine sahibiz ve son bin yıl da Türksüz ne Avrupa, ne dünya tarihi yapılamayacağı ortadadır. Böylesine büyük bir milleti, şu veya bu şekilde hilelerle, etniselerle işgal etmek ya da varlığına son vermek mümkün değildir. Cumhurbaşkanımız, özellikle son 16 yılda Türkiye Cumhuriyeti Devletini 3,5 kat büyütmüştür. Türkiye zenginleşmiş, refahı yakalamış ve dün ile kıyaslanmayacak ölçüde ekonomik, siyasi, somut gelişmeler elde etmiştir. Bugün Türkiye Cumhuriyeti Devleti, savunma sanayi başta olmak üzere önemli bir sanayi tecrübesine ve fikrine sahiptir. İşte bu yeni Türkiye, gelişen ve büyüyen yeni Türkiye küresel güçleri ve onların işbirlikçilerini korkutmuş, yeni Türkiye’nin doğmasına mani olmak istemişlerdir” dedi.

Vali Yavuz konuşmasını şöyle sürdürdü;

“Dünyadaki son evrensel ve emperyal imparatorluğun sahibi biziz. Dolayısıyla bu gücümüz ve kudretimizi kimseye kaptırmak niyetinde değiliz. O nedenle de başta aziz milletimiz ve aziz milletimize liderlik eden Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, o gece canlarını, bedenlerini siper etmiş, bu hainler püskürtülmüştür ve darbe başarısız kılınmıştır. FETÖ terör örgütü ve darbeye destek veren diğer unsurlar da bertaraf edilmiştir. FETÖ ile 2 yıldır etkin bir mücadele yürütülmüş, birçok hain hukuk önünde hesaplarını vermiş ve halen vermeye devam ediyorlar. Devletimiz, yurt dışına kaçan hainlerin peşini bırakmıyor. Vatandaşlarımıza bugünü unutturmamalıyız. Bugünün tekrarlanabileceği endişesini taşıyarak, her zaman zinde olmamız gerekiyor. Birlik ve beraberlik içerisinde kardeşliğimizi pekiştirmemiz gerekiyor. Dolayısıyla 15 Temmuz geldi, gitti demek mümkün değil. Bu hainlere karşı milletimizi zinde tutmamız gerekiyor. İşte tam da yaptığımız programların amacı bu. Özellikle gençlerimize, çocuklarımıza, evlatlarımıza yaşanılanları tüm çıplaklığı ile anlatmak ve devletimizin karşılaşabileceği tehditleri de onlara anlatmak durumundayız. O yüzden de Valilik olarak tüm çalışmalarımızı bu kapsamda yürütüyoruz.”

Vali Seddar Yavuz, 15 Temmuz Şehitlerini Anma, Demokrasi ve Milli Birlik Günü 2. yıldönümü dolayısıyla Ordu’da gerçekleştirilecek anma programı ile ilgilide şu bilgileri verdi:

“Çarşamba gününden itibaren sportif müsabakalar, yarışmalar, konferanslar, özellikle 6 noktada camimizde ve diğer alanlarda Kur’an-ı Kerim tilaveti, Mevlid-i Şerifler dahil olmak üzere bir çok etkinliği planlamış bulunuyoruz. Özellikle etkinliklerimizi her güne yaymak suretiyle vatandaşlarımızın katılmalarını sağlamak istiyoruz. Kompozisyon, şiir yarışmaları dahil olmak üzere bir çok yarışmayı gerçekleştiriyoruz. Boks, satranç turnuvası gibi faaliyetler yürütüyoruz. Böylelikle gençlerimizi ve çocuklarımızı da bu projenin bir parçası haline getirmiş oluyoruz. Şehit ailelerimizle bir yemekte buluşacağız ve onlara bir kez daha minnet ve şükranlarımızı ifade edeceğiz. Bunun dışında elbette şehitliklerimizi ziyaret edeceğiz, şehit ailelimizi evlerinde ziyaret etmek suretiyle onların gönüllerine dokunmak istiyoruz. Ayrıca, Altınordu Belediyemizin hizmet binası üst katında yapmış olduğu 15 Temmuz köşesinin açılışını da gerçekleştireceğiz. Tören alanında vatandaşlarımızın duygu ve düşüncelerini ifade etmek üzere Şeref Defteri koyulacak. Şeref Defterine vatandaşlarımızın duygu ve düşüncelerini yansıtmalarını sağlayacağız. Bunun dışında 15 Temmuz Pazar günü saat 19:00’da Milli Birlik Yürüyüşü gerçekleştireceğiz. Milli birlik yürüyüşüne binlerce vatandaşımızın katılmasını bekliyoruz. Büyükşehir Belediyemizin Mehter Takımının konseri, Kur’an-ı Kerim tilavetimiz, daha sonra Gençlik Spor İl Müdürlüğümüz ve İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından düzenlenen yarışmalarda dereceye giren kardeşlerimize ödüllerinin verilmesi, 15 Temmuz Demokrasi Şehitleri Sergisinin gezilmesi, Tasavvuf Musikisi konseri, 15 Temmuz’u yaşayan gazilerimizden 5 tanesinin yaşadıklarını anlatması ve Dr.Lütfü Özşahin tarafından ‘Hain Darbe Girişimi’ konulu konferansın yer aldığı bölümün ardından programımız sabah namazına kadar çeşitli etkinliklerle beraber devam edecek. Bir kez daha şehitlerimize Allah’tan rahmet, gazilerimize uzun ömürler diliyorum. Allah devletimize, milletimize zeval vermesin.“