Yükselen Fındık Fiyatları Tüketici ve Rakipler Açısından Bizi Olumsuz Etkiliyor
Fındık Rekabeti Yüksek Kar Marjı Düşük Bir Üründür
info@karadenizekonomi.com / 22.11.2014
Ordunun en çok konuşulan ve konuşturan Karadeniz Ekonomi Programı gündemin sıcak konu ve konuklarını ekrana taşımaya devam ediyor.
Her Perşembe 21:30 da Altaş TVde yayınlanan Murat Gürsoyla Karadeniz Ekonomi Programının bu haftaki konuğu Fındık sektörünün köklü firmalarından Şenocak Gıda Fındık Entegre Yönetim Kurulu Başkanı Cem Şenocakdı. Fındık ve Ordu ekonomisine dair çok önemli açıklamalarda bulunan Şenocak özlelikle Ordu ve Giresunun fındıkta ayrıcalıklı İller olduğunu ve burada ki üreticiyi güçlü kılmak adına bu bölgeye özel devlet destekleme modellerinin geliştirilmesini gerektiğini söyledi.
Yaklaşık 2 saat süren programda Ordunun yapı taşları olan ekonomik,kültürel ve turizm değerleri konuşuldu.
Üretici İkiye Ayrılıyor
Rekoltelerin azlıkları ve çoklukları zaman zaman fiyat dengesizliklerine neden oldu.Ordu ve Giresunda bir üreticinin ortalama miras yoluyla bölünerek fındık geliri bir tona düştü.Ama Samsuna gittiğimizde bir aile için ortalama bir bır buçuk ton olabiliyor.Bölgesel olarak fındığın dağılımı değişiyor.Üretici bu nokta da 2ye ayrılıyor.Biri bir ton yapıyor ve toplama da dahil zaruri sosyal ihtiyaçlarını karşılayan diğer üretici ise ortalama 5 ton yapıyor toplama derdi olmayan makine sistemiyle toplatan bir üretici.Bu 2 üreticiyi ayırmak gerekiyor.
Geçmişteki Devlet Alımlarının Fındıkla Geçinen Üreticiye Hiçbir Katkısı Olmamıştır
2008ekadar devlet alımları devam etti.Bu büyük yanlışlıklara sebeb oldu .Örnek vermek gerekirse 2008 de rekolte fazlaydı TMO fındık alıyordu.Ozaman devlet dört buçuk liraya fındık alırken piyasada fındık iki iki buçuk liraydı.Haliyle parası olan vatandaş dan fındığı alıp karnesini devlete götürüyordu.Yani o dönemde ticaret haline geldi fındık.Halbu ki bunun amacı üreticiyi destekleme modelidir.Sonrasında devlet de bunu çok iyi gördü.Geçmişde devletlerin çok uzun süreli iktidar da olamaması ,olaylara hakim olamaması fındığa da yansıdı ve duruma vakıf olunamadı. Üreticiyi korumakla başlayan devlet alımları daha sonra maalesef amacının dışına çıktı.Zengin üretici fındığını devlete satabiliyordu çünkü ihtiyacı yoktu ama diğer üretici fındık daha daldayken onun parasını çoktan tüketmiş oluyordu. Yani devlet alımları zengini daha zengin yapmış,sadece fındıkla geçinen üreticiye ise hiçbir katkısı olmamıştır.
Üretici ,Devlet,Tüccar Ve Tüketici Bir Zincirin Halkalarıdır
10 yılda bir yaşanan iklim değişikliklerinden dolayı rekolte eksiklikleri fiyatı anormal derecede yükseltebiliyor. Önce üreticiyi güçlendirmek lazım daha sonra bu işin ticaretini yapan insanların bilinçli ve düzgün bir şekilde yapması için desteklenmesi ve eğitilmesi gerekir. Devlet de üreticisini ve ihracatçısını destekleyen bir rol edinmesi gerekir.Üretici,devlet ,tüccar ve tüketici boyutunuda düşünmek gerekiyor.Çerez grubunda diğer ürünlerin kilosu 5-7 Lirayken fındığın kilosunun 40-50 lira olmasıyla nekadar tüketilir bunuda düşünmek lazım.Hem üretici hem tüketici gözüyle değerlendirmemiz gereken bir üründür fındık.
Yükselen Fındık Fiyatları Bize Zarar Veriyor
Fındığın fiyatının çok yükselmesi tüketici ve rakipler açısından bizi son derece olumsuz etkiliyor.Fındığın fiyatının yükselmesi tüketicinin bu ürünü tercih etmemesi anlamına geliyor.Burada bindiğimiz dalı kesmemek lazım.Dolayısıyla yükselen fiyatları bir şekilde durdurmak lazım.Yükselen fiyatlar aynı zamanda rakipler le olan boyutumuza da etkiliyor.Sürekli artan fındık fiyatları diğer üretici ülkelerin dikkatini çekiyor.Diğer ürünlere göre çok daha kolay fiyatı da yüksek diyerek bu sefer onlarda fındık dikmeye başlıyor.Türkiyede sınırlamalarla bölgesel farklılıkları destekleyerek bu duruma bir iyileşme yapa bilirsiniz ama dünyayı nasıl engelleyeceksiniz.
Fiskobirlik Bir Üretici Kurumu olarak, Maalesef Kötü Yönetildi.
Fiskobirliğin içinde önemli değerlerimiz de görev aldı.Ancak doğruları ortaya koymamız gerekiyor.Fiskobirlik bir üretici kurumu olarak doğru yönetilmediği için Fiskobirliğin büyümesini sağlayacak insanların doğru noktalara yerleşmesi sağlanmadığı için bu konuda bilgisi ürünü,pazarlamayı bilmeyen tecrübesi olmayan insanlardan oluştu bu nokta da geçmiş de devletin de bir araştırması olmamıştır.Fiskobirliğin bir kısmı atama bir kısmı seçimle gelen hantal bir yapısı vardı .Kendi içlerinde de anlaşamayan doku farklılıkları olan bir müessesedir.Bu sistemde amacına uygun bir hizmet verememiştir.
*Devletin Uzun Süreli istikrarı
*Üreticinin Düşük Faizlerle Kredi Kullana Biliyor Olması
* Doğrudan Gelir Desteği
Üreticinin Yapısını Güçlendirmiştir
TMO fındık alalım depoya koyalım tekelleştirelim istediğimiz fiyata satarız noktasında çok fazla malcı oldular.Fiskobirlik yada TMO dönemin de İMF den borç para alarak devletin kendi yaşamını idame ettiği bir dönem yaşadık.Yani faizle para alıyorsunuz türk vatandaşına vergi yükü bindiriyorsunuz bununla fındık alıyorsunuz, bu fındığa alıp çürütüyorsunuz 5 liraya alıp 1 liraya yağ yapıyorsunuz.Böyle bir sistem yok!Bu devamlılığı olmayan bir yapıdır.Bu yüzden biz hep Serbest Piyasa Ekonomisi,dengeli üretim, dengeli tüketim mücadelesi verdik.Ve bu mücadelenin sonucunda son çıkan kanunla birlikte ,düz arazilere destek yok meğilli arazilere var.Bunu da destekliyorum mantık çok doğru.Dağlık arazideki üretici destekleniyor ama düz arazi de fındık diken üretici destek alamıyor..Bu zaman zaman tartışıldı.Ama amaç ;orada ki sosyal dengeyi sağlamaktı ve buda sağlandı.Bugün baktığımızda bizim üreticimiz güçlendi.2008den önceki döneme göre çok güçlendi.Bunun nedenleri arasında devletin istikrarlı bir yapısı olması,üreticinin bankadan yüzde 1 faizle üretici kredisi kullanabiliyor olması ve doğrudan gelir desteği de buna eklenince üreticinin yapısı fazlasıyla güçlendi.
Bölgesel Farklılıklar Ortadan Kalkmalı
Ürünün fiyatını çok düşürmeden dengeli bir fiyat dengesini yakalamak zorundayız.Bölgesel farklılıklar ortadan kalkmalı.1 ton üretim yapıp yarısını toplamaya verenle ,5 ton üretim yapıp makineye toplatan üreticiyi aynı kefeye koymamak lazım.Burda devlet destek modellerini geliştirmeli.
Dünya da Fındık Üretimin de En Yüksek Üretimi Olan İl Ordu dur
Don felaketinden sonra sahil kessinde 200-300 metre nin üstünde kalan yerlerde fındık olmadı.Bizim 1200 metreye kadar fındık üretimimiz var,Dünyada fındık üretiminde en yüksek olan ilimiz Ordu ilidir.700 metrenin üstündeki yerlerde fındık dikilmesi ve orada iı insanların göç etmemesi gerekir.700 metre üstünde arazi de fındık olan tek il Ordu.
Don Felaketinden Giresun Ordu Kadar Etkilenmedi
Don felaketiyle sahil kesimdeki üreticiye büyük piyango vurdu,üst kesimdeki üretici de büyük bir felakete girdi.Biz bunun üzerine Ordu Ticaret Borsasında bir komisyon oluşturduk.Tıcaret Borsası ,Meclis Başkanıyla birlikte sivil toplum örgütlerini çağırarak Ordunun afet bölgesi ilan edilmesi kararını aldık.Giresun Ordu kadar etkilenmedi bu don felaketinden.Samsuna hiç yansımadı Trabzona da yarı yarıya yansıdı.Ordu korkunç bır şekilde etkilendi.Ankaraya heyet gönderdik raporlar sunuldu.Üreticinin düğün okul kredi derdi var.Bu sıkıntının giderilmesi ıcın devlet desteğinin öne alınması için görüşmeler yaptık ama maalesef belli nedenlerden dolayı bunu gerçekleştiremedik.
Devlet Ordu İline Ayrıcalık Göstererek Yaklaşmalıdır
Bu mağduriyet sadece Doğu Karadeniz de.Batı Karadeniz fındıkdan bu sene zengin oldu.Üreticiden ihracatçısına kadar bölgeye korkunç bir para girdi.Dünyanın en büyük fındık üreten ili Ordudur.250 milyon kiloya kadar fındığı olur.Onun için Ordu ili ayrıcalıklı görülmeli..Ama maalesef Orduda ciddi bir sosyal sıkıntı var.Burdaki üreticiyi bir şekilde korumak lazım.Teknik olarak desteklenmeli ve üstüne gidilmelidir.
Fındık Tanıtım Grubunun Fon Kaynağının Bir Kısmını Fındık projelerine Aktardık
Devletin 500 Milyar dolar 2023 hedefi var.Bunun içinde 3 Milyar dolar fındık içi bir hedef olabileceğini öngörüyorum.Bunun için üreticinin güçlü olması gerekir.Bunu nasıl yapabiliriz noktasında benimde yönetim kurulu üyesi olduğum Karadeniz İhracatçı Birliklerinde bir çalışma başlattık.Bu çalışma bahçelerin iyileştirmesiyle ilgili üniversitelerimizle birlikte ,1 dönümden geliri nasıl artırabilirizin çabası.Tabı bu Devletin Ziraat Odalarının,Tarım Bakanlığının sorumluluğunda olması gereken bir çalışma ama..Bizim Fındık Tanıtım Grubumuz da bir kaynağımız var bu üreticiden vatandaştan fındıktan biriken bir kaynak.Bu fındığın tanıtımı için kullanılan bir kaynak .Fakat şuanda olmayan bir fındığı tanıtamadığınız gibi anlaşmaya yapmaya da çekiniyorsunuz.Dolayısıyla şuanda reklam yapmanı n bir anlamı yok.Biz bu kaynaktan bir dönüşüm yaparak üreticiye faydalandıralım istiyoruz.Müsaadesi zor bir durum oldu amacı dışında olduğu için, ama üreticinin faydalanması adına kısmen de olsa bir kaynak aktardık.Mesela üretici yaşlı dalların hepsini kesip yeniden bir bahçe oluşturacak haliyle 3-4 yıl kaybı olucak bu durumda, bu kaynaktan yararlanıp bu zararın karşılığını vermek istedik ama mümkün olmadı.Sadece projelere onay veriliyor.Bun projelerden birtanesi dona karşı bir gen çalışmasıdır.Bunun için Fındık Tanıtım Grubundan bir fon ayırdık ve birşeyler yapmaya çalışıyoruz.
Üreticiye Şirin Gözükmek İsteyen İlgi İlgisiz Kurumlar Show Yapıyor
Fındık fiyatları yükselirken üreticisinden ihracatçısına kadar herkes mutlu oluyor.Ama fiyatlar düştüğü zaman bir günah keçisi aranıyor.Devlet ,tüccar suçlanıyor.Burda bir takım kurumlar üreticiye şirin gözükmek için, üreticiyi temsil ettiğini düşünen kurumlar popülist hareketler yaparak tüccarı suçluyor.Arkasından birtakım Show yapmak isteyen ilgili ilgisiz kurumlar dernekler, pazarını üretimini bilmediği fındık hakkında konuşuyor.Her sanayi kuruluşun da 250-300 kişi çalışıyor.Ama bu sene Kırım fabrikalarında hiç işçi yok çünkü neden fındık yok.Kavurma teşkilatlarımız çalışıyor ama kırma teşkilatlarımız çalışmıyor.Fabrikacıyı,Sanayiciyi,İhracatçıyı düşman gösterirken ordan ekmek yiyen kişileri de düşünmek lazım.Bu insanlara zarar vermek kendimize zarar vermek anlamına geliyor.Elinde fındığı olan tüccar arkadaşlarımız da var olmayanlarda var.Tüccarda fiyat yükselince seviniyor düşünce üzülüyor tüccarı üreticiden farklı düşünmemek lazım.Yani fiyatı düşürmek yada çıkartmak tüccarın elinde değildir.Şuanda tüccar kötü niyetli ise fındığı şuanda bu fiyatlara çıkartmazdı.Ama bakın fiyatlar ortada.Ürün az geliyorsa fiyatları düşürmemek için neler yapmak gerekiyor bunu düşünmek lazım.Fiyat düştüğü zaman tüccarın suçlanması tamamen showmenliktir.Duygu sömürüsü yapılıyor bu çok çirkin.
Tüccarlar Emanet Fındığı Kullanıyor Üretici Malına Sahip Çıksın
Üretici fındığını emanete bırakmamalıdır ben buna karşıyım.Üretici lisanslı depoya bırakmalıdır.Lisanslı depoculuğa sıcak bakmayan üreticinin bakışını ve ortadaki nedenleri ortadan kaldıracak çözümler bulunmalı.Emaneti kullanan tüccar Lisanslı Depoculuktan rahatsız oluyor.Ama ben emanetin kullanılmamasından yanayım.Tüccar fındığı alıp satmalı,vatandaşın fındığını alıpta kredi olarak kullanmamalı.Üretici malına sahip çıkmalıdır ve emanete bırakmamalıdır.
Ordu Ve Giresuna Ayrıcalıklı Destekleme Modeli Oluşturmak Lazım
Bölgesel gerçekleri maliyet yaparken dikkatli yapmak lazım.Ordu ve Giresunun kaderi birbirine benzeyen iki ildir.Üretim maliyetlerini yaparken de destekleme modellerin de de Ordu ve Giresunu ayrıcalıklı bir destekleme modeli oluşturmak lazım.
Fındık Rekabeti Yüksek Kar Marjı Düşük Bir Üründür
Tüccarın eğitimli olması bilgili olması kendi işine hakim olması yönünde çalışmalar yapılmalı. Rekabeti yüksek kar marjı düşük bir üründür fındık.Sektöre dışardan gelen kaynakları da maalesef engellemek mümkün değil.Rekolte eksikliklerin de dışardan sektöre girişler hem kendilerine hemde sektöre zarar teşkil ediyor.Bunun önüne ancak bilinçli olmakla önüne geçebiliriz.
Fındık 2 ye ayrılıyor Giresun kalite ve levant kalite olarak.Borsaları ortaya çıkan fiyat farklarından dolayı bir araya toplayarak sorduk, siz fiyatlandırırken neyi kıstas alıyorsunuz..Birin de net diğerin de brüt yer alıyor.Diğer nedense borsa yetkililerinin bilinçsizce fiyat yazıyor olması.Burada ki kıstas maliyet fiyatı düşürülüp ona göre fiyat oluşturulmasıdır.Yani gelir gider yöntemlerini kıstas alarak fiyatlandırma yapılmalıdır borsalarda.İşin ciddiyetinde olmalıdırlar.Borsa fiyat oluşturamaz sadece iç fındığın fiyatını yazması lazım.Tescil kurumudur,gelen ortalamaların fiyatını yazması gerekir.
Üretici Kendi Bölgesine Sanayicisine Ve İnsanına Sahip Çıkmalı
Fındık ticaretinde cirolar yüksek kar marjları çok düşük. Daha düne kadar 20-25 İhracatçı varken bugün 4 tane var.Yabancı firmaların Türkiyeye girmesinin artıları da var eksileri de.Olumlu anlamda firmalar yapı olarak daha cok güçleniyor,fındık için daha kaliteli sistemler geliyor.Olumsuz anlamı ise bizler Türk İhracatçıları bölgemiz insanını kaybediyoruz.Biryandan bölgesine hizmet ediyor istihdam sağlıyor para kazandırıyor ama diğer yandan suçlanıyor ama bunu yabancı firmalara bu baskıyı ve suçlamaları yapamazsınız onların gücü,zihniyeti üreticiyi düşünme noktasında işlemiyor.Bunun için üretici kendi bölgesine ve insanına sahip çıkmalı.
Rekolte Açıklamaları Birlik Olarak Tek Ağızdan Yapılmalı
Ulusal Fındık Konseyine yetkiyi verirsek rekoltede tek ağızdan çıkacak.Tüm kurumların başkanları aynı anda bahçeye girecek ve aynı ağızdan hem fikir olarak rekolte açıklayacaklar.
Kayak Merkezi 26 Trilyonluk Bir Projedir
Orduya büyük hizmetler giriyor. Buda devletin istikrarından kaynaklanıyor. Ordumuz cok güzel hizmetler alıyor.Çevre yolu,sahil yolu,nefise akçelik tüneli,üniversite,havaalanı,turizm alanında yaptığımız çalışmalar.Ben Kayak merkezinin yönetim kurulu üyesiyim aynı zamanda.Kayak merkezi 26 Trilyonluk bir proje.Biz Ordusiad olarak biraraya gelerek değişik sektörden oluşan bir grubla büyük bir örnek teşkil ediyoruz.Bunun devamını da getireceğiz.Orduya yapılan yatırımlar konusunda ben Limanı şuan için Orduya lüks görüyorum.neden çünkü önce Organize sanayi yapılsın daha sonra liman yapıla bilir.