Dünya arıcılığının kalbi, Muğla’da atıyor
7. Uluslararası Muğla Arıcılık ve Çam Balı Kongresi kapsamında düzenlenen basın toplantısında sektörün güncel durumu hakkında değerlendirmelerde bulunuldu
info@karadenizekonomi.com / 16.11.2022
7. Uluslararası Muğla Arıcılık ve Çam Balı Kongresi arıcılar ve sektör profesyonellerine kapılarını açtı. Kongrenin gerçekleşmesinde destek veren isimlerin buluştuğu basın toplantısında ise yangınlardan zarar gören arılar ve sektörün güncel durumu hakkında bilgi verildi.
Arıların ve arıcılığın dünyamız için önemine dikkat çekerek söze başlayan başlayan Bee’o Propolis Kurucusu ve Genel Müdürü Dr. Aslı Elif Tanuğur Samancı, “Dünyamız için arıların önemi oldukça büyük. Öyle ki, tozlaşmanın %80’ine katkı sağlayarak hem üretim hem de doğal döngüde büyük rol oynayan arıların nesli tükenirse, dünyanın sadece 4 yıl ömrü kalacağı tahmin edilmektedir. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), bu görüşü destekler nitelikte veriler sunmaktadır. FAO verilerine göre, dünya nüfusunun %90’nın beslendiği 100 ürünün arılar tarafından tozlaştırıldığı bilinmektedir. Örneğin; buğdayın %100’ü, elma, brokoli, soğan ve ayçiçeğinin %90'ı, pamuğun %80'i ve kayısının %56'sı arılar tarafından yapılan tozlaşma ile üretilebilmektedir” dedi.
ARICILARA DESTEK SÜRÜYOR
Samancı, şu anda Türkiye genelinde 5000 sözleşmeli arıcı ve 550.000 arı kovanı ile çalışmalara devam ettiklerini ifade ederek, “Türkiye’nin ilk ve tek yerli Anadolu propolisi üreticisi BEE’O Ailesi olarak, Anadolu’nun dört bir yanından elde edilen değerli arı ürünlerini tüketici ile buluştururken, Türkiye’de ilk defa uyguladığımız Sözleşmeli Arıcılık Modelimiz ile arıcılarımıza alım garantisi, ekipman ve eğitim desteği sağlıyoruz. Onların haklarını, kendi haklarımız gibi koruma altına alıyoruz ve arıcılarımızı ailemizin bir parçası yapıyoruz. Ayrıca, satılan her ürünümüzden elde edilen gelirin bir kısmını ayırarak, arıcılarımıza yeni arıcılık malzemesi alarak desteklerimizi sürdürüyoruz” ifadelerine yer verdi.
TÜRKİYE, ÇOK DEĞERLİ BİR COĞRAFYA
“Ülkemizde, 3000 endemik ve 12.000 doğal ve 500 adedi nektar ve polen kaynağı olan bitki bulunmaktadır” diyen Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği Başkanı Ziya Şahin, konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “Dünyada bilinen 27 bal arısı alt türünün 6 tanesi ülkemizde bulunmaktadır. Buna bağlı olarak arıcılık sektörü; tarım için, gıda için, gelecek için stratejik bir sektördür. Eğitim ve beslenme gelecek nesillerimiz için belirleyici bir unsur olmakla beraber, sağlık gelecek için vazgeçilmezdir. Ancak bu kadar önemli sektörümüzün yaşadığı sıkıntılardan da bahsetmeliyiz. Dünyada km² düşen kovan sayısı 1 civarındadır. Ülkemizde ise kilometre kareye düşen kovan sayısı 9-10 kovan, bal verimimiz koloni başına ortalama 14 kg civarındadır. 10 yıl öncesine baktığımızda km² ye düşen kovan sayısı 4, bal verimimiz 19 kg’dır. Koloni sayısı artırılarak bal üretiminin artmayacağını anlamış olmamız gerekmektedir. Dolayısıyla bal üretimimizi artırıcı koloni yönetim tekniklerini bilmemiz ve uygulamamız gerekmektedir. Biz dünyanın en kaliteli ballarının ülkemizde üretildiğine inanan sektör temsilcileri olarak ballarımızı kimliklendirilerek parmak izlerinin çıkartılarak dünyada balımızı kalitesi ile yarışır duruma getirmek boynumuzun borcudur. Bu anlamda dünyadaki manuka balı ile yarıştıracağımız ballarımız var. Artık buraya evrilmeliyiz. Arılarımızı bu nedenle yaşatmalıyız.”