Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası'nın tarihi salonunda düzenlenen Kültür ve Turizm Bakanlığı Özel Ödülleri Töreni'nde konuştu.

Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkanlar:

Bu törenlerle sanatçılarımıza şükran sunma fırsatı buluyoruz. Böylece nice değerimize teşekkürlerimizi iletiyorum.

Kültür ve sanatın farklı alanlarına ilgi duyan gençlerimiz üstatlarından ilham alarak kendi başarı hikayelerini yazıyor.

"Ödüller, değerlerimizin dünyada tanınmasını sağlamak için önemli"

Kültür sanat erbablarının kurumumuzda edindiği müstesna yeri bu ödüller ile de destekliyoruz. Bu ödüller gençlerimizi teşvik etme yanında, sahip olduğumuz değerlerin dünyada tanınmasını sağlamak için önemlidir.

Haksız rekabet ekonomik hayatı esir aldı

Kültür ve Turizm Bakanlığı 2022 yılı özel ödüllerinin sahipleri belirlenirken de bu hassasiyetle karar verilmiştir.

Selçuklu'dan itibaren Ailik teşkilatı milletimizin birlik, beraberlik ve kardeşliğin teminatıdır. Ahi'nin eli, kapısı, sofrası açık, gözü, beli ve dili kapalı olmalı diyen Ahi Evran'ın düsturu bizlere rehberlik etmeyi sürdürüyor.

Hırs, tamah, haksız rekabet, vahşi kapitalizmin ekonomik hayatı esir aldığı günümüzde Ahilik kültürü çok daha iyi anlaşılıyor. Ahi Kültürünü Araştırma ve Eğitim Vakfımız 39 yıldır Ahilik geleneğimizi ihya etmeye, günümüze taşımaya çalışıyor. Kültür hazinemizi geliştiren, vakfımızı da yürekten tebrik ediyorum.

Ayırım yapmadan destekliyoruz

Bizi biz yapan bu vasıflarımızı kaybedersek askeri gücümüz, ekonomik başarılarımız tek başına maruz kalacak felaketi önleyemez. Hükümet olarak bu hakikatler ışığında son 20 yıldır çok önemli adımlar attık.

Bu topraklarda neşet eden, bize ait olan ne varsa hepsine, ülkemizin kültür ve sanat hayatına değer katan her esere sahip çıkıyoruz. Sanat ve sanatçılarımız arasında ayrım yapmadan güzeli, kaliteyi ve başarıyı desteklemenin çabası içerisindeyiz.

"Bir toplum kültür ve sanat alanındaki birikimi kadar güçlüdür"

Kültür ve sanat bir milleti ayakta tutan önemli sütunlar arasında gelir. Bir toplum kültür ve sanat alanındaki birikimi kadar güçlüdür. Savunmada ekonomide ve diğer alanlarda elde edilen kazanımların kalıcılığı da kültür ve sanata bağlıdır. 

''Kimliklerini icra etmiş özgün toplumlar dimdik ayaktadır''

İnsanlık tarihine baktığımızda bunun sayısız örneğiyle karşılaşıyoruz. Bileğinin gücüyle kilometrelerce savaşmış komutanları bugün kimse hatırlamıyor. Nice güçlü ordunun bugün esamesi okunmuyor. Fakat sanatta çığır açmış, kendi özgün kimliklerini icra etmiş özgün toplumlar dimdik ayaktadır. 

Bu milletler ekonomik ve sosyal buhranlar geçirse de ayakta kalır. Türk milletinin de ayakta kalabilmesinin sebebi bu kültürel hazinesidir. 1000 yıllık köklü bir birikime sahibiz. Kültür havzamızın sınırları Avrupa'dan Orta Doğu'nun en ücra köşesine kadar uzanıyor. 

Dünyada eşi benzeri olmayan bir hazine sunuluyor

Dünyada eşi benzeri olmayan bir hazine sunuluyor. Asırlardır farklı kimliklere ev sahipliği yapmış hoşgörü timsali illerimiz bulunuyor. Hangi ilimize gitsek insanlık tarihine ışık tutan tarihle karşılaşıyoruz. 

Maziden atiye kurduğumuz bu kadim biriikimi koruduğumuz sürece bizi kimse yolumuzdan alıkoyamaz.