Geçen yıl 250 bin insan kansere yakalandı

Kanser haftası nedeniyle Karadeniz Ekonomi’ye özel konuşan Genel Cerrah Op. Dr. Korhan Arslan, kanserle mücadelede en önemli noktanın erken teşhis olduğunu vurgulayarak, “Dünyada her beş kişiden biri yaşamları boyunca kansere yakalanır" dedi.

info@karadenizekonomi.com / 10.04.2023

Geçen yıl 250 bin insan kansere yakalandı

2022 yılında ülkemizdeki yıllık yeni kanser vakası sayısı 250.000 civarında, aynı dönemde kanserden ölüm sayısı ise 120.000’in üzerinde dedi.

1-7 Nisan arası Kanser Haftası nedeniyle değerlendirmelerde bulunan Genel Cerrah Op. Dr. Korhan Arslan, kanser tedavisinde erken teşhisin önemine vurgu yaptı.

Türkiye’de 1947 yılında Ankara’da kurulan Türk Kanser Araştırma ve Savaş Derneğinin önerisi ile 1956 yılından beri 1-7 Nisan arası Kanser Haftası olarak belirlenmiştir. Ülkemizde ve dünyada ölümler arasında ikinci sırada kanser yer almaktadır. Dünyada her beş kişiden biri yaşamları boyunca kansere yakalanır. 2022 yılında ülkemizdeki yıllık yeni kanser vakası sayısı 250.000 civarında, aynı dönemde kanserden ölüm sayısı ise 120.000’in üzerinde” dedi.

AKCİĞER KANSERİ İLK SIRADA
2022 yılında Karadeniz’de görülen kanser türleri aslında Türkiye’de görülen kanser türleri ile paralel. En sık görülen ilk beş kanser türü; akciğer, meme, kalın bağırsak, prostat ve tiroit. Erkeklerde özellikle akciğer prostat kalın bağırsak mesane ve mide erkek kanserlerinin %40’ı sigara ile ilişkili. Kadınlarda ilk sırayı meme kanserleri alıyor. İkinci sırada tiroit kalın bağırsak akciğer ve rahim kanser türleri de sık görülüyor. Ne yazık ki Çernobil’in uzun dönem sonuçları sıklıkla tiroit, yani guatr kanserlerine, kalın bağırsak ve mide kanserlerini çok sık görmekteyiz” diye konuştu.

ALIŞKANLIKLAR ÇOK ÖNEMLİ

Arslan, “Kanserden korunma birinci ikinci ve üçüncü korunma olarak üçe ayrılabilir. Birincil koruma, kanser oluşumu öncesinde dikkat edilmesi gereken durumları kapsar. Sigara kullanmamak, alkolden uzak durmak, egzersiz yapmak, kilo kontrolü sağlamak, meyve ve sebzeden zengin beslenmek, işlenmiş gıdalardan doymuş ve yağlardan uzak durmak, güneş koruyucu kullanmak yer almaktadır. Kanser tarama programlarına katılmak erken tanı konulabilmesi ikincil korunmada yer almaktadır” diye konuştu.

GENETİK VE ÇEVRESEL FAKTÖRLER ÇOK ETKİLİ

Kanser oluşumunda genetik ve çevresel risk faktörleri olduğunu dile getiren Arslan, ”Bunlardan kısaca değinmek gerekirse; çevresel faktörleri yaşadığımız ya da çalıştığınız çevre koşulları kanser gelişimi için risk faktörü olabilir. İş yerlerinde bulunan bazı maddeler kanser riskini arttırır. Asbest, radon hava kirliliği, radyasyon, sigaraya maruz kalma, çevresel risk faktörleri arasında yer alır. Genetik risk faktörlerine baktığımızda ise akrabalarında bazı kanser türleri olan insanlar daha yüksek riske sahiptir. Örneğin; anne veya kız kardeşin de meme kanseri öyküsü olan bir kadında, aile öyküsü olmayan kadına göre meme kanseri gelişme riski iki kat fazladır. Ailesinde bağırsak kanseri olanlarda bağırsak kanseri gelişim oranı daha yüksektir. Akrabalarında kanseri öyküsü olanların daha erken dönemde ve daha sık aralıklarla tarama testlerinden geçmesi faydalı olacaktır. Aile bireyleri arasında birden fazla kişi de aynı tip kanser olsa bile bu kalıtımsal olmayabilir. Kanserin kalıtımsal olduğundan şüphe ediliyorsa mutlaka genetik tarama testleri yapılmalıdır” ifadelerine yer verdi.

TAMAMEN DÜZELEBİLEN BİR HASTALIK

Arslan, kanserin erken teşhis ve tedavi ile tamamen düzelebilen bir hastalık olduğunu vurgulayarak, şu ifadelere yer verdi: “Güncel tedavi de üç ana yöntem kullanılır. Cerrahi-kemoterapi-radyoterapi. Bunun dışında immüno terapi, hormonal tedavi, akılcı ilaç uygulamaları gibi çeşitli yöntemler de mevcut. Sağlık kontrollerimizi kadınlarda 40 yaş sonrasında mamografi, erkek ve kadınlarda 50 yaş sonrası akciğer tomografisi, yine erkek ve kadınlarda 50 yaş sonrası gaita da gizli kan ve kolonoskopi, erkeklerde 50 yaş sonrası PSA değerlerine bakarak mutlaka yaptırmanız gerekli. Sağlıklı yaşam için özellikle birincil ve ikincil koruma önlemleri çok önemli ülkemiz sağlık alanında ve kanser tedavilerinde Avrupa’nın bir çok ülkesinden daha ileri durumda. Giresun Özel Ada Hastanesi olarak birçok kanser ameliyatını takip ve tedavisini güncel ve bilimsel programlar ışığında geçmişten bugüne yürütmekteyiz.”

 

Yaren kaya

Kapat
× Anasayfa Abone ol Tüm haberler Ekonomi Bölgesel Şirketler Gündem Belediye Sektörler Politika e-Dergi e-Gazete Web TV Künye Karadeniz sohbetleri Yazarlar