Avukat Atilla Tatar, Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından acının ve ihtiyaçların devam ettiğini ifade ederek, “Büyük acı yaşadığımız bu depremlerden umarım hep birlikte ders çıkarırız” dedi.

Tatar, insanların depreme dayanıklı konutlarda yaşaması için her kesimin önemli sorumlulukları olduğunun altını çizdi. Tatar, “Binanın hasar ve yıkım alması meydana gelen zararla ilgili özellikle binanın kasıtlı olarak, hileyle, depreme aykırı, dayanıksız yapılması noktasında inşaatı yapan herkes sorumludur. Müteahhidi, yapı denetim şirketini, buna izin veren, bununla ilgili kontrol noktasında görevini görevinin gereğini yerine getirmeyen resmi makam yetkililerini bunlarla ilgili suç tespit edildiğinde, suç bulunduğunda suça dair deliller bulunduğunda bunlarla ilgili şikâyette bulunabilirler. Bu kişiler ayrıca, manevi zararlarıyla ilgili de ayrıca başvurabilirler. Ama bu mahkemelere başvurma, şikâyet ve maddi manevi zararların karşılanması noktasında yaşanılan atılacak adımlarda dayanaklar ve deliller çok önemli” dedi.

ZAMAN AŞIMI SÖZ KONUSU DEĞİL

Türkiye genelinde özellikle 1999 öncesi dönemde yapılan binaların dayanıklılığı noktasında önemli sorunlar olduğunu belirten Tatar, “Yıpranmış, artık yavaş yavaş ömrünü tamamlamış çok sayıda bina var. Bakıyoruz kolonlar bomboş ya da binada gereken demirin yarısı var. Kolonların içerisinde tuğlalar var. Hatta kitap koymuş, gazete kâğıdı konulmuş kolonların içerisine. Hukuk terminolojisinde taksirle ölüme sebebiyet dediğimiz bir suç tipi var. Bilinçli taksirle ölüme sebebiyet dediğimiz bir suçtur. Tipi var. Bir de olası kast dediğimiz yani siz o binayı taşıyıcı bir kolonların içerisine tuğla koyduğunuz zaman ya da binanın taşıyıcı kolonlarını kestiğiniz zaman o binada yaşayan insanların en ufak bir sarsıntıda, hatta sarsıntı olmasa bile yıkılabileceğini öngörüyorsunuz. Bu bir olası kast. Onun için cezai müeyyidesi de çok daha fazla oluyor. Bu durumda da evin bedelini müteahhitten talep edebiliyoruz. Ayrıca, ağır kusur ve hile durumunda zaman aşımı söz konusu değil” diye konuştu.

VATANDAŞIMIZA KUSUR YÜKLEYEMEYİZ

Konutların yapımı ve satımı esnasında verilen bilgilerin vatandaşları yanıltabildiğini dile getiren Tatar, “Bedelini ödeyip satın aldığınız bir mülk, bu şekilde bir zarara uğramışsa, bu bedeli talep etme hakkınız var. İnsanlar, enkazların başında cenazelerini aldıktan sonra mallarına odaklanıyorlar. Çünkü hayat bir şekilde devam ediyor. O malın değerin sizin elinizden gitmesiyle ilgili sorumlular kimse, bunlarla ilgili elbette tazminat davaları açabilirsiniz. Konut satın alan vatandaşın inşaatın tekniği ile ilgili sağlıklı bilgi alabilmesi mümkün değil. Bu konuda vatandaşımıza kusur yükleyemeyiz. Onun için meydana gelen zararları vatandaşımız elbette sorumlularından tahsil edecekler.

İHBAR EDİN

Tatar, kolon kesme konusunda da ciddi adımlar atılması çağrısında bulunularak, “Kesilen kolonlar sebebiyle binlerce insan hayatını kaybetti. Kat Mülkiyeti Kanunu’nun dördüncü maddesine göre, kolonlar, kirişler, taşıyıcı duvarlar ortak alanlardır. Aynı kanunun on dokuzuncu maddesine göre bağımsız bölüm malikleri taşınmazı, ana taşınmazı, mimarisine uygun herhangi bir şekilde zarar vermeden kullanmakla mükellefler. Ayrıca, herhangi bir şekilde bağımsız bölüm maliklerinden bir tanesi ana taşınmaza, ortak yerlere, kolon, kiriş, taşıyıcı duvar gibi bölümlere zarar verir ise her bir bağımsız bölüm maliki, kat mülkiyetinden kaynaklanan davalarda yetkili, Sulh Hukuk Mahkemeleridir. Her bir bağımsız bölüm maliki, mahkemeye başvurarak bu anlamdaki müdahalenin önlenmesi ve eski hale getirme talebinde bulunabilir. Mahkeme bu konuda karar verdiğimde de bunun icrası da zorunlu. Bunun dışında herhangi bir şekilde bulunduğunuz binada ya da gittiğiniz bir kafeteryada, markette, restoranda, alışveriş merkezinde kolon kesildiğini gördüğünüzde de vatandaşlık görevinizi yerine getirilmelisiniz. Umuma açık bir iş yerinde kolonların kesilmesi durumunda Türk Ceza Kanunu’na göre suçtur. Cumhuriyet savcılığına ihbar eden sıfatıyla suç duyurusunda bulunabilirsiniz. Ayrıca aynı konuyla ilgili yetkili belediyelere de başvurabilirsiniz.

KİRACILAR DA ADIM ATABİLİR

Binanın risk tespitinin ardından kiracıların yapması gerekenlerle ilgili de bilgi veren Tatar, şu ifadelere yer verdi: “Kiracı, bir teknik birimden, bununla ilgili binanın risk analizini yaptırdıktan ve ilgili rapor aldıktan sonra ev sahibine, kira sözleşmesinin feshi, kira sözleşmesinin feshinden kaynaklanan zararlarıyla ilgili tazmini noktasında haklarını kullanabilir.”