Sarıgöl’den yatırım ve inovasyon çağrısı: Giresun sadece fındığa mahkûm olmamalı
Sarıgöl Makine Yönetim Kurulu Üyesi Semih Sarıgöl, Giresun ekonomisinin sadece fındıktan gelen artı değere mahkûm olmaması, yeni yatırımlar ve inovasyonlarla şehre daha fazla değer kazandırılması gerektiğini ifade etti
info@karadenizekonomi.com / 14.11.2022
Giresun ve bölge ekonomisi için oldukça önemli atılımlara imza atan Sarıgöl Makine Yönetim Kurulu Üyesi Semih Sarıgöl, şehrin fındıktan gelen ekonomik değerin yanında, özellikle sanayi yatırımları ve inovasyon hamleleri ile çok daha iyi konuma gelebileceğini vurguladı.
FINDIK EKSENİNDE OLMAMIZ YETERLİ DEĞİL
Giresun maalesef sadece fındık ekseninde hareket eden bir il olduğuna dikkat çeken Sarıgöl, “Bu durum şehrimiz için yadsınamaz bir gerçek çünkü önemli bir ihracat ürünü. Ama sadece fındık ekseninde hareket ediyor olmamız bence çok yeterli değil. Hatta fındıkla alakalı hiçbir makine sanayinin gelişmemiş olduğu bir ilden bahsediyoruz. Son yıllarda yavaş yavaş bu sektör hareketlenmeye başladı. Artık daha ufak kompakt makinalarla kavurma işlemi, fındık kabuklu paketleme ya da çerezlik fındık işleri yapılıyor. Bu açıdan da sanayileşmenin önünün açıldığını düşünüyorum. Yani sadece fındığın burada alınıp bir hammadde haline getirilip, satıldığı değil yer değiliz. Aynı zamanda fındık yan sanayisi, makine imalatı gelişti. Onun haricinde de yine bizim de olduğumuz sektörlerde de birçok imalatın yapılabileceğini düşünüyorum. Giresun için sadece fındık ekseninde olmamız yeterli değil” dedi.
FİNANS DESTEĞİ SAĞLANIRSA DÖNÜŞÜM HIZLANIR
Sanayide hemen hemen tüm sektörleri kapsayan dijital ve yeşil dönüşüm faaliyetlerinin makine sektöründe yarattığı etkiyi de değerlendiren Sarıgöl, “Son yıllarda çevre duyarlılığından ziyade, maliyet sebeple herkes bu işe ağırlık vermeye başladı. Özellikle elektrik fiyatlarında enerji fiyatlarındaki ciddi artışlar tüm firmaları güneş enerjisi kullanmaya zorluyor. Bu tabii bir anlamda hem sizin maliyetlerinizi düşürüyor hem de aynı zamanda çevreyle olan duyarlılığınızı geliştirmiş oluyor. Çevreye verdiğimiz zararı azaltıyor. Firmaların önceliği çevreden ziyade maliyetlerini düşürmek. O yüzden de güneş enerjisiyle ilgili çok ciddi yatırımlar var. Biz de bu konuda araştırmalarımızı yapıyoruz fakat bununla ilgili finansman sağlanırsa firmaların bu işin altına daha rahat kalkacağını düşünüyorum. Çünkü çok ciddi rakamlar ortaya çıkıyor fakat buna yönelik finansmanlar yok. Sadece son dönemde yatırım teşvik belgesi kapsamına alındı. Bu çok olumlu bir hareket oldu bence. Bunun yanı sıra finansman desteği de gelirse birçok firma bu dönüşümü sağlar” ifadelerine yer verdi.
NE ÜRETTİĞİNİZ KADAR, NASIL ÜRETTİĞİNİZ DE ÖNEMLİ
Sarıgöl, yeşil ve dijital dönüşümü sağlayacak firmaların gelecek yıllarda ekonomik ve sosyal olarak büyük avantaj sağlayacağına vurgu yaparak, “Müşteriler artık bu tarz çalışmaları çok önemsiyor. Sizin kaliteli bir ürün üretmeniz kadar nasıl ürettiğinizle de ilgileniyorlar. Bunun yanı sıra nasıl, hangi şartlarda ürettiğinizde de çok önem veriyorlar. Çevreye zarar veriyor musunuz, iş güvenliği ne aşamada, çalıştığınız işçilerin standartları da artık önemsenen konuların başında geliyor. Bu durum da firmalara değer katıyor. Maliyetler anlamında da çok daha aşağıya çektiği için rekabet gücümüzü arttırmış oluyor.
STK’LAR KÖPRÜ GÖREVİ GÖRMELİ
Dönüşüm sürecinde sivil toplum örgütlerine de büyük görev düştüğüne dikkat çeken Sarıgöl, şu ifadelere yer verdi: “Özellikle ticaret odaları, sanayi odalarının bu konuda öncü olması lazım. Örneğin; finansman desteği gibi taleplerimizi siyasilere, ilgili kurumlara iletmek adına onlara çok iş düşüyor. Çünkü sivil toplum örgütleri aslında bir köprü vazifesidir. Sanayiciyle, iş insanıyla siyaset arasında bir köprü vazifesi yapabilir. Bu anlamda onların konumunu çok önemli buluyorum.”