Uluslararası Hububatçılar Birliği Avrasya Başkanı ve Ulusoy Un Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Eren Günhan Ulusoy, “Buğday stokları konusunda tüketiciler, üreticiler, ülkemiz için hatta sadece Türkiye için değil, bölge için önemli adımlar atıldı. Yapılan hamlelerle, gıda güvenliğinin sağlanması anlamında Türkiye'de stokların güvenli olmasını gerçekleştirmiş oldu” dedi.

DOĞRU HAMLELER YAPILDI

Sadece Türkiye’de değil tüm dünyada artık buğday ve tahıl stoklarının önemli bir gündem haline geldiğini dile getiren Ulusoy, “Tedarik zincirlerinde kopmaların olduğu, savaş nedeniyle arz şokları yaşadığımız bir dönemden geçiyoruz. O yüzden de hem yöneticilerin, hükümetlerin hem de kamuoyunun gündeminde artık buğday üretimi önemli gündem işgal ediyor. Dünyada olduğu gibi Türkiye'de de geçerli. Türkiye'de içinde bulunduğumuz sezon 2022-2023 üretimi geçtiğimiz yıla göre yüksek. Türkiye'de üretim tüketim dengesinin hemen hemen sağlandığı bir yılı geçiriyoruz. 19,5 milyon tonluk bir üretim rakamına Türkiye ulaştı buğdayda. Ve toplama baktığımızda şu anda 33 milyon tonu geçen bir üretimden bahsediyoruz. Tarım Bakanlığı’nın, TMO'nun açıklamalarını hep birlikte takip ettik ve şu anda hububat alımlarının 7 milyon tonu geçtiğini görüyoruz. Bu da hemen hemen son yirmi yılın en yüksek miktarı, rekor bir alım. Burada iki tane hedef vardı. Birincisi çiftçimizin bu ürünü üretmesiyle ilgili sürdürülebilirliğini sağlamak, maliyetlerini karşılamak ve alıcının her zaman olduğunu göstermek. Çünkü dediğimiz başka bir faktörde girdi maliyetleri, gübre fiyatı, mazot fiyatının yükselmesi ama buna karşı TMO'nun açıklamış olduğu müdahale alım fiyatı 6400 TL artı 1000 TL gibi de TMO ve satış birimiyle 7400 liralık fiyat çiftçileri bu noktada korudu. 7 milyonu aşan bir alım miktarı da satmak isteyen her çiftçinin TMO'ya ürününü teslim edebildiğini gösterdi. Bu çiftçi tarafı.  İkinci önemli unsursa stoklar. Evet, stoklar da tüm tüketiciler için hem bizler ülkemiz için hatta sadece Türkiye için değil, bölge için de önemli olan gıda güvenliğinin sağlanması anlamında Türkiye'de stokların güvenli olmasını gerçekleştirmiş oldu. Bu noktada Türkiye'de lisanslı depoculuk sisteminin içerisinde olması 8,5 milyon tonluk bir depolama kapasitesi lisansı ve sisteminin sağlamış olması da bu stokların iyi şartlarda muhafazasını getirdi. Türkiye'de bunları alt alta koyduğumuzda nispeten yani önceki sezona oranla ki işte savaşın en önemli mart, nisan, mayıs aylarında gördük. Bu sezon da bu güçlü stoklar nedeniyle daha stabil, daha yönetilebilir bir piyasa olacağını öngörebiliriz” diye konuştu.

İHRACATTA %30 ARTIŞ VAR

Türkiye’nin un ihracatı ile ilgili de değerlendirmelerde bulunan Ulusoy, şu ifadelere yer verdi:” Türkiye'de 2013-2014 sezonundan itibaren başlamak üzere dünyanın en büyük un ihracatçısı. Ve bu arka biz ikinci sırada gelen ülkeye göre en az yüzde otuzla yüzde elli arasında bir tonaj farkıyla sürdürüyoruz. Bizden sonra gelene göre daha yüksek yüzde otuzdan fazla yüksek bir ihracatımız var. 2022 sezonuna baktığımızda 9 ayın toplamında yani 1 Ocak-30 Eylül 2021 ile 2022’yi karşılaştırdığımızda geçtiğimiz sene 2 milyon 170 bin tonluk bir ihracata karşılık, bu sene 2 milyon 153 bin tonluk ihracat görüyoruz. Yani miktar olarak yüzde beş aşağıda görüyoruz ama tutara baktığımızdaysa yüzde 30 yukarıda burada şunu belirtmek lazım. Yani ihracat yüzde otuz yukarı çıktı. Çünkü fiyatlar çok yükseldi. Miktarda geri gitmeyi burada aslında ihracatta pazar kaybı olarak yorumlamamak lazım. Çünkü fiyatların bu kadar ileri gitmiş olması, yaşanan tedarik zincirindeki sıkıntılardan dolayı Türkiye'nin özellikle müşterisi olan Ortadoğu, Afrika ülkelerinde fiyatlardan kaynaklı talepte de bir miktar sınırlanmaya gitti. Ama son dönemde eylül ayına baktığımızda ihracata özellikle tahıl koridorunun açılması, işlemesi Türkiye'nin bundan aldığı payı değerlendirdiğimizde eylül ayında Türkiye'nin Eylül 2022 Eylül 2021 ihracatlarını karşılaştırdığımızda tonaj bazında dahi yüzde on yedilik bir artış görüyoruz.”