Türkiye Okul Kıyafeti Üreticileri ve Satıcıları Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Ufuk Ünal, düzenlemenin sahada yarattığı etkiler nedeniyle yaklaşık 3 milyon kişilik istihdamın risk altına girdiğini açıkladı.

Sektör Ordu’da Bir Araya Geldi

Okul Kıyafeti Üreticileri ve Satıcıları Federasyonu tarafından Ordu Anemon Otel’de düzenlenen sektör toplantısında, yeni yönetmeliğin ekonomik ve sosyal sonuçları ele alındı. Toplantıya Ordu Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Levent Yıldırım, Esnaf Odaları Başkanı Erdoğan Akyürek ile birlikte Türkiye’nin 81 ilinden üretici ve satıcılar katıldı.

Federasyon yetkilileri, Türkiye genelinde yaklaşık 20 milyon öğrencinin okul kıyafetinin tamamen yerli üretimle karşılandığını; kumaş, aksesuar ve dikim süreçlerinin tamamının Türkiye’de gerçekleştirildiğini vurguladı.

Arma Düzenlemesi Stokları Eritti

Yeni yönetmelikte yer alan, okul kıyafetlerinde arma zorunluluğunun kaldırılması ve armaların okul tarafından ayrıca temin edilmesi uygulamasının sektörde ciddi bir belirsizlik yarattığı belirtildi. Önceki düzenlemelerde yer alan “okul kıyafetlerinin en az dört yıl değiştirilmemesi” kuralına güvenerek üretim yapan esnafın, ani uygulamalar nedeniyle stokla karşı karşıya kaldığı ifade edildi.

Sektör temsilcilerine göre, bu süreçte Türkiye genelinde yaklaşık 150 milyon adet hazır okul kıyafeti elde kaldı. Milyarlarca liralık yerli üretim stoğunun atıl duruma düşmesi, milli servet kaybı olarak değerlendiriliyor.

İthal Ürün Riski ve Artan Maliyetler

Ufuk Ünal, armasız kıyafet uygulamasının velileri zincir mağazalara yönlendirdiğini; bu mağazalarda satılan ürünlerin önemli bir bölümünün ithal olduğunu söyledi. Özellikle Mısır menşeli ürünlerin piyasada ağırlık kazandığını belirten Ünal, kullanılan kumaşların da büyük ölçüde ithal olduğuna dikkat çekti.

Ayrıca arma ve sonradan dikim uygulamasının velilere ortalama 250 TL ek maliyet getirdiği ifade edildi.

Disiplin ve Aidiyet Vurgusu

Federasyon yetkilileri, arma uygulamasının kaldırılmasının okullarda aidiyet duygusunu zayıflattığını, marka rekabetini ve sınıfsal ayrışmayı artırdığını savundu. Okul güvenliği ve disiplin açısından da riskler oluştuğu dile getirildi.

Bakanlığa İki Başlıkta Talep

Toplantı sonunda sektör temsilcileri, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’e iki temel talep iletti:
    •    Mevcut stokların ekonomiye kazandırılması için dört yıllık kullanım süresinin uygulanması
    •    Arma uygulamasında esneklik sağlanarak, velilere tercih hakkı tanınması

Bu adımların hem velilerin mali yükünü azaltacağı hem de yerli üreticiyi koruyacağı vurgulandı.

“Anadolu Tekstili İkinci Bir Darbeyi Kaldıramaz”

Yerli okul kıyafetlerinin stratejik bir üretim alanı olduğuna dikkat çeken Ufuk Ünal, sektör adına şu çağrıyı yaptı:

“Tamamı yerli üretim olan bu ürünler milli servettir. Anadolu tekstilinin ikinci kez ağır bir darbe almaması için acil düzenleme bekliyoruz.”