“Yüksek teknolojiye dayalı yatırımlar gelecek"
Uluslararası Doğrudan Yatırım Stratejisini yakın zamanda açıklayacaklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, “Stratejinin odak noktası, yüksek katma değerli, yüksek teknolojiye dayalı ve kaliteli istihdam sağlayan yatırımları ülkemize daha fazla çekmek olacak” dedi.
info@karadenizekonomi.com / 6.06.2024
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Uluslararası Yatırımcılar Derneği’nin (YASED) “Küresel Yatırım Günleri ve Ankara Resepsiyonu” etkinliğine katıldı.
Burada bir konuşma yapan Yılmaz, Küresel Uluslararası Doğrudan Yatırım (UDY) pazarının 2023 yılında 1.3 trilyon dolar civarında gerçekleşerek düşük seyrini sürdürdüğünü söyledi. Yılmaz, “2003’ten önceki 30 yıla baktığımızda, sadece 15 milyar dolar uluslararası doğrudan yatırım çeken Türkiye, küresel pastanın ortalamada binde 2’sini oluşturuyordu.
2003’ten bu yana kadarki 21 yıllık dönemde ise, toplamda 262 milyar dolarlık yatırım girişi ile Türkiye ortalamada yüzde 1’e yakın bir pazar payına ulaşmıştır. 2003 yılında ülkemizde yalnızca 5 bin 600 uluslararası sermayeli şirket faaliyet gösterirken, bugün 80 binden fazla çokuluslu şirkete ev sahipliği yapıyoruz” diye konuştu.
Bu yıl Meclis’ten geçecek
Ernst & Young’ın geçen haftalarda yayımladığı rapora göre Türkiye’nin, 2023 yılında çektiği 375 yatırımla Avrupa’da 4. sıraya yükseldiğini anlatan Yılmaz, Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Koordinasyon Kurulu (YOİKK) bünyesinde 2023 yılı Ağustos ayından bu yana çalışmalar yürüttüklerini belirtti.
Yılmaz, “YOİKK kapsamında en önemli başlıklarımızdan biri olan İklim Yasası hazırlıklarında son aşamaya gelindi. Kanunun 2024 yılı içerisinde Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde onaylanmasını hedefliyoruz. Böylece yakın zamanda ülkemizde, AB Yeşil Mutabakatı ile uyumlu ulusal bir Emisyon Ticaret Sistemi uygulanacak. Ülkemizin 2021 yılında uygulamaya koyduğu ilk Ulusal Yapay Zekâ Stratejisini güncelliyoruz.
Ülkemizin yeni Uluslararası Doğrudan Yatırım Stratejisini de yakın zamanda kamuoyu ile paylaşacağız. Stratejinin odak noktası, yüksek katma değerli, sürdürülebilir, dijital dönüşümü destekleyen, yüksek teknolojiye dayalı ve kaliteli istihdam sağlayan yatırımları ülkemize daha fazla çekmek olacak” dedi. Yılmaz, enflasyonun giderek düştüğü nü, 2026’da ise tek haneli enflasyona yeniden dönülmesinin hedeflendiğini kaydetti.
2 yılda milli gelire 4 puan katkı
Hazin ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek de yatırım ortamını iyileştirilmesini ayrı bir başlık olarak düşündüklerini, bunun başlı başına önemli bir konu olduğunu anlattı. Şimşek, küresel ekonomiye entegre olmanın önemine vurgu yapan Şimşek, "Bu reform gündemini şu anda uyguladığımız tarzda devam ettirebilirsek, küresel normlara göre 2 yıl içerisinde milli gelire ilave 4 puan, 4 yıl içerisinde ilave 8 puanlık çıktı artışına sahibiz" diye konuştu.
Şimşek, yüksek borçluluğun ekonomik büyümeyi aşağı çeken bir faktör olduğunu belirterek, Türkiye’nin borcunun hiçbir şekilde hız limiti olmayacağını söyledi. Kovid-19 salgın döneminde yakın coğrafyalardan tedariğin trend olduğunu ifade eden Şimşek, "Ama şu anda en büyük trend ne diye sorarsanız; dost ve müttefik ülkelerden tedarik" dedi. YASED Başkanı Engin Aksoy ise her biri sektörlerinin küresel düzeydeki lideri olan ve 34 ülkeden gelerek Türkiye’ye yatırım yapmış 274 üyelerinin 85 bin tedarikçisi ile ülkemizin kalkınmasına hizmet ettiğini söyledi.
Aksoy, “Aralarında 150 yılı aşkın bir süredir ülkemizde faaliyet gösteren şirketlerin olduğu YASED üyeleri, ülkemize ve potansiyeline duyulan güvenin göstergesi. Üyelerimizin doğrudan istihdam etkisi 1,3 milyon kişiyken tedarikçi ağımızla birlikte 5 milyon kişilik bir işgücüne istihdam imkânı sağlıyoruz” diye konuştu. Türkiye ve şirketler olarak rekabetçiliği sürekli artırmak için dijital ve yeşil dönüşüm, küresel tedarik zincirlerine entegrasyon ve insan sermayesinin sürekli geliştirilmesi konularında öncü olunması gerektiğini aktardı.
“Türkiye çekim merkezine dönüştü”
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır ise Türkiye'nin küresel yatırımcılar için bir çekim merkezine dönüştüğünü belirterek, "Doğrudan yabancı yatırımların, ülkemizin rekabet gücü kazanmasında, istihdamı artırmasında ve ARGE ekosisteminin beslenmesinde kritik rol üstlendiği bilinciyle hareket etmeye devam edeceğiz" dedi.
AR-GE, inovasyon ve üretim altyapıları, nitelikli insan kaynağıyla güçlü Türkiye'yi inşa ettiklerini belirten Kacır, "Geçtiğimiz yılı yüzde 4,5 gibi tahminlerin üzerinde büyümeyle tamamlamadık. Bu yılın ilk çeyreğinde ise Türkiye yüzde 5,7 ile Ekonomik Kalkınma ve İş Birliği Örgütü ülkeleri arasında lider, G20 ülkeleri içinde ikinci oldu. " ifadelerini kullandı. Kacır, son 12 aylık ihracatın 260 milyar doları ve mayıs ihracatının ise 24 milyar doları aşarak, Cumhuriyet tarihinin en yüksek aylık ve yıllıklandırılmış ihracat düzeyine eriştiğini hatırlattı.
Sanayinin dijital dönüşümünde öncü rol üstlenen model fabrikaların sayısını da yakın dönemde 14'e çıkaracakları bilgisini veren Kacır, şöyle devam etti: "Dijital ve Yeşil Dönüşüm Destek Programları ile özel sektörün ikiz dönüşüm yatırımlarına ivme kazandıracağız. 2024 yılı özel teması 'Yatırımı Kolaylaştırma ve Dijital Devlet' olarak belirlenen Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Örgütü Dünya Yatırım Raporu'nun e-Devlet uygulamalarının yatırım ikliminin güçlendirilmesindeki rolü açısından bize rehber olacağına inanıyorum."