Yerleşim yerlerinin yakınında, tarım ve orman alanlarında faaliyetini sürdüren taş ocağı işletmeciliğinin telafi edilemeyecek zararlara neden olduğunu söyleyen CHP Genel Başkan Yardımcısı Torun, taş ocağı işletmelerinde yapılan patlatmaların çatlak/mağara sistemini bozduğunu, çökmelerle suyollarını değiştirdiğini, suyun derinlere kaçmasına sebep olduğunu belirtti. Atık/artık materyallerin düzensiz yığılmasının, bölgedeki arazileri veya dere yataklarını 

kullanılmaz hale getirdiğini ifade eden Torun, yığılan materyallerdeki toz ve kilin, yağış suları ile akarsulara, göl veya denizlere taşındığını, suda kısa sürede çökmediği için balık ölümlerine, bitkilerin fotosentez yapamamasına, vadilerin tahribatına yol açtığını söyledi. Taş ocağındaki faaliyetlerle birlikte ortaya çıkan kil ve tozların taşıdığı kansorejen maddelerin insan sağlığına verdiği zararı da dile getiren Torun, patlatmaların deprem etkisi yaratması dolayısıyla yakın yerleşim alanlarındaki konutların yapısını da bozduğunu söyledi. Taşocaklarının insan sağlığını, sürdürülebilir tarım ve hayvancılığı tehdit ettiğini söyleyen CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun’un Bakan Albayrak’a yönelttiği sorular şöyle:

Ordu ilinde bulunan taş ocağı sayısı kaçtır? Ordu’da bulunan taş ocaklarının yerleşim yerlerine uzaklıkları nedir? Ruhsat almayı bekleyen kaç taş ocağı işletmesi vardır? İnsan sağlığının, tarım alanlarının, içme suları ve yeraltı su kaynaklarının zarar görmesine sebep olan bu ocakların denetim ve kontrolleri nasıl ve kimler tarafından yapılmaktadır? Faaliyet gösteren taş ocaklarının şartnamelere uygun işletilip işletilmediği hangi sıklıktan denetlenmektedir? Ordu ilinde faaliyet gösteren taşocakları ile ilgili şikayette bulunulmuş mudur? Taş ocaklarının ruhsatlandırılmaları sırasında bölgede bulunan fındık bahçelerinin, tarım arazilerinin, içme sularının korunması için Bakanlığınızın diğer kurum ve kuruluşlarla birlikte aldığı tedbirler nelerdir?