Ordu Çamsan, inovasyon ve AR-GE ile büyüyor, İhracatın %60’ı katma değerli ürünlerden
Karadeniz Ekonomi' ye özel açıklamalarda bulunan Ordu Çamsan AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Poyraz, "Son 1 yıldır ihracatımızın %60’ı katma değerli ürünlerden oluştu” dedi
info@karadenizekonomi.com / 17.04.2023
Hakan Poyraz, “Fas başta olmak üzere Kuzey Afrika ülkeleri, Makedonya, Arnavutluk, Kosova gibi Balkan ülkeleri ve Orta Doğu’da, Irak ağırlıklı olarak çalıştığımız pazarlarımızla, 30’dan fazla ülkeye ihracat yapıyoruz. Son 1 yıldır ihracatımızın %60’ı katma değerli ürünlerden oluştu” dedi.
Ordu Çamsan AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Poyraz, 30’dan fazla ülkeye ihracat gerçekleştirdiklerini; şirketin inovasyon ve AR-GE konusunda önemli adımlar atarak, ihracatın %60’ının katma değerli ürünlerle gerçekleştirildiğini vurguladı.
ADIM ADIM DÖNÜŞÜM HAMLELERİ GELİYOR
Ordu Çamsan AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Poyraz, 2022 yılında şirket olarak önemli dönüşüm hamleleri gerçekleştirdiklerini ifade ederek, “2022 yılında başlattığımız karbon ayak izi ve su ayak izi azaltılmasına dair çalışmalarımızı 2023 yılında da artırarak devam ettiriyoruz. 2022 yılı ve öncesini kapsayan süreçte, kurumsal sera gazı envanterimizi ISO 14064-1 standartlarına göre hesaplıyoruz. Karbon emülsiyonu sıcak noktaları bulunarak enerji yönetim sistemi ile kesiştirilip VAP Projeleri, Yalın Üretim Teknikleri ve Kayzen Çalışmaları ile emülsiyonun azaltılmaya çalışılması beklentilerimiz arasında yer alıyor. 2022 yılında sürdürülebilirlik adına, hibrit araçlar ve forkliftler ile fosil yakıt kullanımını minimum seviyeye indirgemek için yenilenebilir enerji parkımızı oluşturduk. 2023 yılında da enerji parkımızı genişletmeyi hedefliyoruz. 2022 yılında ve öncesinde faaliyetine başladığımız projelerimizi 2023 yılında da artırarak doğaya ve yaşama katkı sağlaması için çalışmalarımızı devam ettireceğiz. Değişim ve dönüşüm, inovasyon, teknolojik gelişmeler ve dijitalleşme günümüzde tüm sektörlerde önemli bir rol oynamaktadır. Türkiye'de ve dünya genelinde bu trendlerin etkisi giderek artmaktadır. Bu değişimler, şirketlerin daha rekabetçi hale gelmesine ve müşterilerine daha iyi hizmet sunmasına yardımcı olmaktadır. Ülke ekonomisi için kâğıt ve orman ürünleri sektörü, Türkiye'de son yıllarda önemli bir gelişme göstermiştir. Türkiye'nin orman alanları, ortalama olarak Avrupa'nın üç katından fazla ve dünyada orman açısından da en zengin ülkelerden biridir. Bugün Türkiye'de kâğıt ve orman ürünleri sektörü, dünya standartlarında üretim yapabilen, modern teknolojilere sahip ve çevreye duyarlı bir sektördür. Sektör, hammadde olarak kullanılan orman kaynaklarının sürdürülebilir kullanımına ve korunmasına özen göstermekte, yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırım yapmaktadır. Son yıllarda ülkemizde gerçekleştirilen yatırımlar, sektörün daha da gelişmesine ve büyümesine olanak sağlamaktadır. Bu yatırımlarla birlikte sektörde istihdam artmakta, ihracat potansiyeli artmakta ve ülke ekonomisine katkı sağlanmaktadır” dedi.
YATIRIMLAR ARTARAK DEVAM EDİYOR
Şirketin yatırımlara ve ihracata dönük çalışmalara devam ettiğine dikkat çeken Poyraz, “2021 yılında devreye aldığımız MDF-3 tesisimizle birlikte MDF üretim kapasitemiz arttı. Firmamız ürün yelpazesinde bulunan MDF lam üretim kapasitemizi, 2023 yılında tamamlamayı ve devreye almayı planladığımız iki farklı yatırımımızla birlikte artırmış olacağız. 2023 sonu çalışmalarına başlamayı planladığımız yeni parke yatırımızın anlaşması imzalanmış olup, bu yatırım için hazırlıklarımıza başlamış bulunmaktayız. 2023-2024 yatırım planımızda bir adet parke yatırımı planlanmış olup ilerleyen süreçte ikinci parke üretim tesisi planımız yer alıyor. Şu anda parke yatırımımız için yapmakta olduğumuz etüt ve çalışmalarımızı çift hat kurulu olacak şekilde öngörerek sürdürmekteyiz. Uzun vadeli yatırımlarımızın hazırlıklarını halihazırda planlamış olarak süreçlerimizi yönetmekteyiz. Üretim kapasitemizi ve gamımızı artırmayı hedeflediğimiz yatırımlarımızın yanı sıra çevreye duyarlı yatırımlarımızı sürdürmeye devam etmekteyiz. Üretim tesislerimizdeki kapasite artışlarına paralel olarak arıtma tesislerimizde kapasite artışları için 2021-2022 senelerinde yeni yatırımlar yapılarak devreye alınmıştır. 2020 yılı itibariyle GES yatırımlarımıza başlamış olup, her yıl yeni GES projeleri için çalışmalar yürütmekteyiz. 2023 senesi için yeni GES projeleri için çalışmalara devam ediyoruz. Bu yıl içerisinde alınan CARB Belgesi ile Avrupa ülkelerinde marka algımızı oluşturmak ve yeni parke ve kaplama tesisimiz ile satış portföyümüze eklenecek yeni ürünler ile Avrupa ihracat hacmimizi düzenli olarak arttırmayı da hedeflemekteyiz. Yakın coğrafyamızdaki potansiyel pazarlarda ve mevcut düzenli çalıştığımız pazarlarımızda müşteri sayısını ve satış hacmini artırmak her zaman ihracat hedeflerimizin başında gelmektedir. Çamsan Ordu olarak 30 ülkeye ihracat yapmaktayız. Fas başta olmak üzere Kuzey Afrika ülkeleri, Makedonya, Arnavutluk, Kosova gibi Balkan ülkeleri ve Orta Doğu’da, Irak ağırlıklı olarak çalıştığımız pazarlarımızdır. Son 1 yıldır ihracatımızın %60’ı katma değerli ürünlerden oluştu” diye konuştu.
AR-GE DEPARTMANI ÇOK ÖNEMLİ
Şirketin kurulduğu günden bu yana AR-GE departmanının yoğun şekilde sürecin içerisinde yer aldığına dikkat çeken Poyraz, “2019 yılında Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından belgelendirilerek Ordu'da tek AR-GE Merkezi olarak seçildi. Bu departman sayesinde AR-GE kültürü, tüm Çamsan Ordu personeli arasında yaygınlaşmış ve farklı konularla ilgili proje fikirleri bu departmana iletilmektedir. Bu fikirler, müşteri ihtiyaçlarını ve taleplerini karşılamak amacıyla yapılan literatür ve patent araştırmaları ile birleştirilerek çalışmalara yön verilmektedir. TÜBİTAK 1505 Üniversite-Sanayi İşbirliği projemizi Karadeniz Teknik Üniversitesi ile 2022 yılında tamamladık. ARDEB 1005 Ulusal Yeni Fikirler ve Ürünler Araştırma Destek Programına proje başvurusunda bulunduk. TÜBİTAK 1505 Üniversite Sanayi İş birliği Destek Programı’na KTÜ ile proje başvurusunda bulunduk. Kurumumuzda devam eden projelerimizle birlikte; üniversite-sanayi iş birliğini arttırmak ve yeni projeler başlatmak amacıyla Samsun 19 Mayıs Üniversitesi, İstanbul Cerrahpaşa Üniversitesi, Bursa Teknik Üniversitesi, Düzce Üniversitesi ve Bartın Üniversitesi gibi birçok üniversite ile görüşmelerimiz sürüyor. Bu görüşmeler, bilimin sanayiye aktarılması ve ticarileşme potansiyelini arttırmak amacıyla önem taşıyor. Ayrıca, TÜBİTAK 1707 Siparişe Dayalı AR-GE programı ve TÜBİTAK 2244 Sanayi Doktora programı gibi programlara başvurarak, KOBİ'lere destek olmak, ortak proje yapmak ve sanayide doktoralı personel sayısını arttırmak hedeflerimiz arasında yer alıyor. 2023 hedeflerimize ulaşarak, uluslararası sanayi AR-GE projelerine ve patentli projelere yönelerek farklı ülkelerden farklı firmalarla iş birliğimizi arttırmayı hedefliyoruz. Böylece sektöre yeni ürünler sunarak, müşterilerimize daha fazla değer katmak için çalışmalarımıza devam edeceğiz” ifadelerine yer verdi.
GELECEK DİJİTALLEŞMEDE
Poyraz, üretimde ihracat payının %15 olduğunu ve dijital rekabet alanında da hızla gelişme gösterdiklerini belirterek, ”MDF sektörü, son yıllarda dijitalde rekabetin artmasıyla birlikte daha da rekabetçi hale geldi. Gelecekte, MDF sektörünün dijitalleşme ve online pazarlama trendleri daha da artacak gibi görünüyor. Bu trendler, müşterilerin online alışveriş alışkanlıklarının artmasıyla birlikte devam edecek. Bu nedenle, sektördeki firmaların dijital pazarlama stratejilerine daha fazla yatırım yapmaları ve online satış kanallarını geliştirmeleri bekleniyor. Ayrıca, MDF sektöründe sürdürülebilirlik ve çevre dostu üretim yöntemleri daha önemli hale gelecektir. Müşteriler, çevre dostu ürünlere daha fazla ilgi gösteriyor ve bu trendin önümüzdeki yıllarda da devam etmesi bekleniyor. Bu nedenle, MDF üreticilerinin sürdürülebilir üretim yöntemlerine yatırım yapmaları ve ürünlerinin çevreye olan etkisini azaltmaları önem kazanacaktır. Sonuç olarak, MDF sektörü dijitalleşme trendleri ve çevre dostu üretim yöntemlerine odaklanarak gelişmeye devam edecektir. Bu nedenle, sektördeki firmaların bu trendlere uygun bir şekilde uyum sağlamaları ve iş stratejilerini buna göre şekillendirmeleri önemli olacaktır” şeklinde konuştu.
TASARRUF VE VERİMLİLİK ÇOK ÖNEMLİ
“Çamsan Ordu olarak, yeni yatırımlarımızın yanı sıra tasarruf ve verimlilik çalışmalarımızla birlikte işletme performansımızı daha da yükseltmeyi amaçlıyoruz.” diyen Poyraz, “Bu kapsamda, geçtiğimiz yıl elde ettiğimiz ciro rakamını %30 artırarak yeni bir başarı hedefliyoruz. İşletme stratejilerimiz ve ekibimizin gayretli çalışmaları ile müşterilerimize ve iş ortaklarımıza daha iyi hizmet sunmayı, iş hacmimizi artırmayı ve sektördeki konumumuzu daha da güçlendirmeyi planlıyoruz” dedi.
EKONOMİ, REFORMLARLA GÜÇLENİR
Ekonomide yaşanan gelişmeler ve yaklaşan seçimlerin piyasalarda yarattığı etkiyi değerlendiren Poyraz, “Ekonomi üzerinde birçok faktör etkili olduğundan, toparlanmanın ne zaman gerçekleşeceği konusunda kesin bir tarih vermek zor. Ekonomik daralma ve yüksek enflasyon alım gücünü oldukça düşürdü, aynı şekilde deprem de uzun vadede olumsuz yönde etki edecektir. Seçimlerden sonra gelecek olan hükümetin ekonomik toparlanma için yapılacağı politikalar ve yapısal reformlara göre ekonomik toparlanmanın süresi belli olacaktır. Ekonomik toparlanma için en önemli faktörlerden biri, güvenilir bir ekonomik ortamın oluşturulmasıdır. Bu da özellikle siyasi istikrarın sağlanması ve yatırım ortamının iyileştirilmesiyle mümkün olabilir. Yaklaşan seçimler öncesinde siyasi istikrarın sağlanması ve yatırımcılara güven verilmesi için önemli bir fırsattır. Ayrıca, yapısal reformların uygulanması da ekonomik toparlanma için gerekli. Özellikle rekabeti artırıcı tedbirler, özelleştirme, kamuda verimlilik artırıcı reformlar gibi tedbirlerin alınması, ekonomik toparlanmaya olumlu katkı sağlayabilir” ifadelerine yer verdi.
ÜRETİM GİDEREK ZORLAŞIYOR
Sektörün hammadde fiyatlarındaki artışla zor bir dönemden geçtiğine dikkat çeken Poyraz, şu ifadelere yer verdi: “Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de doğal ormanlardan üretim gittikçe zorlaşmaktadır. Avrupa Birliği oldukça uzun süren bir hazırlık aşamasından sonra tüm dünyada orman ticaretini derinden etkileyen kararlar almıştır. Aynı zamanda her türlü orman ürününe olan talep artmaktadır. Orman Genel Müdürlüğü en büyük tedarik kaynağımız olduğu için ilk etapta üretimlerini artırmalıdır. Üretimleri artırmak için; özel ağaçlandırma mevzuatının değiştirilmesi, endüstriyel plantasyonların tamamen hibe olarak desteklenmesi, orman emvali üretiminin ve tüm ağaçlandırma dâhil tüm ormancılık faaliyetlerinin daha verimli ve etkin hale getirilmesi, kayıp ve kaçakların önlenmesi, emisyon ticareti sisteminin ve gönüllü karbon ticareti uygulamalarının yaygınlaşması için gerekli alt yapının kurulması, Orman Genel Müdürlüğünün görev tanımında bulunan ‘Her türlü orman ürünü üreten, işleyen, pazarlayan, ithalat ve ihracatını yapan özel sektör, sivil toplum kuruluşları ve üniversiteler ile yakın işbirliği içinde çalışmak, yurt içinde ve yurt dışında danışmanlık yapmak, projeler uygulamak’ hükmü gereğince hareket edilmesi gerekmektedir. Odun emvallerinin ihaleye çıkış fiyatı 2022 yılında OGM tarafından yaklaşık 3 katına çıktı. Bir tek satıcının ihaleye girdiği emvalde çok fazla alıcı var böylelikle talep şişirmektedir. Herkesin ihaleye girebiliyor olması odun fiyatlarını çok fazla artırmaktadır. Son olarak da ormanların katledildiği algısının kırılması gerekmektedir. Ormanın son hasılasını oluşturan ve kesimlik çağa ulaşmış ağaç, ağaç toplulukları ve koru ormanında devamlılığının sağlanması için kesilerek yerlerine yeni ve genç jenerasyonun getirilmesi için gençleştirme işlemleri yapılmalıdır. Gençlik bakımından sonra gelen bakım tedbirleri de yine; sıklık bakımı, aralama, ışıklandırma, budama vb. daha çok meşcerenin gelecekteki değerinin artırılmasına yöneliktir. Bu doğrultuda işlemler yapılarak odunda dışa bağımlılığı azaltmak için ormanlarımızın daha verimli hale getirilmesi gerekmektedir.”
Murat Gürsoy