Tekstil ve giyimde sıra iflas, kapanma ve konkordatolarda
Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) Başkanı Ramazan Kaya, iç piyasa ve dış pazardaki olumsuz koşullar nedeniyle tekstil ve giyimde sıkıntıların giderek arttığını söyledi.
info@karadenizekonomi.com / 24.11.2023
Tekstil ve hazır giyim sektöründe istihdam kaybının 200 bini aştığını söyleyen TGSD Başkanları Ramazan Kaya ve Sanem Dikmen, bundan sonraki dönemde iflas, şirket kapanması ve konkordatoların görüleceği konusun da uyarıda bulundu.
Tekstil ile birlikte hazır giyim sektöründe de geçen yıl başlayan daralmanın yol açtığı istihdam kaybı, son 1 yılda 200 bine yaklaştı. Kapasitelerin de aynı sürede yüzde 50’ye yakın gerilediğine dikkat çeken Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TSGD) Başkanı Ramazan Kaya, “Şirketler işçi çıkarmada sona geldi. Artık çıkaracak işçi kalmadı. Bundan sonraki dönemde şirket kapanmalarını ifl asları, konkordatoları göreceğiz. 2024 de bu yıldan daha iyi olmayacak. İkinci yarından önce toparlanma beklemiyoruz” dedi. TGSD Başkanları Ramazan Kaya ve Sanem Dikmen, Nisan ayında Adıyaman OSB’nin yanında kurudukları 310 konteynerlik bir yaşam alanını ziyaret ederek konteyner kentte yaşayanların kış mevsimine yönelik ihtiyaçlarını ve sektördeki firmaların durumunu yerinde tespit etmek üzere Adıyaman’da temaslarda bulundu. Etkinlikte Gelişim Tekstil’in Adıyaman tesisinde basın mensupları ile bir araya gelen başkanlar hem bölgedeki son duruma hem de sektörde yaşanan son gelişmelere yönelik değerlendirmelerde bulundu.
TYP ve 2 bin TL’lik yevmiye işçi bulmayı zorlaştırıyor
Depremden etkilenen bine yakın vatandaşın Nisan ayından bu yana TGSD tarafından hayata geçirilen konteyner kentte yaşadığını belirten Ramazan Kaya, “OSB’ye ait 22 dönüm arazi üzerinde konumlanan yaşam alanında 328 adet konteynerin 280 tanesi dolu. Yerleşimler AFAD tarafından organize ediliyor. Belirli aralıklarla da gelip ihtiyaçları yerinde tespit ederek çözümler geliştiriyoruz” dedi. Kaya’nın verdiği bilgilere göre sektör istihdamının yüzde 20’si depremden etkilenen illerde gerçekleştiriliyordu. Bölgenin sektör kapasitesinden aldığı pay ise yüzde 9 civarında idi. Adıyaman ise bu 11 il arasında hazır giyim sektörü açısından en önemli illerin başında geliyor. Şimdilerde fabrikalarda çarklar dönüyor ancak göç ve Toplum Yararına Programlar (TYP) ve kimi alanlarda günlük 2 bin TL’ye ulaşan yevmiyeler nedeniyle çalışanlar hazır giyim sektöründe çalışmaktan imtina ediyor” dedi. Kapasiteler düşük olmasına rağmen eleman arayan ama bulamayan işletmeler bulunduğunu vurgulayan kaya, “Yarın işler düzeldiğinde hiç eleman bulunamayacak. Yetişmiş elemanlar bölgeyi ve sektörü terk etti” diye konuştu.
Yıl, 19,6 milyar dolar ihracat ile kapanacak
Ramazan Kaya ve Sanem Dikmen, ihracat ve iç tüketim verilerine yönelik de değerlendirmelerde bulundu. Kaya, “Kasım ayının 21’i itibariyle ihracatta yüzde 9 ciro kaybı, yüzde 15,5 de adet bazlı düşüş var. Birim fiyatta ise yüzde 10 artış söz konusu. Geçen seneyi 21,2 milyar dolar ihracatla kapatmıştık. Bu sene 23 milyar dolar hedef vardı ama 19,6 milyar dolar ile kapatacağız. Sektörün genel durumuna bakıldığında kağıt üzerinde iyimser bir tablo ile karşı karşıyayız. Sektör genelinde yüzde 40’lara varan kapasite düşüşleri var” dedi.
“Askeri kıyafet ihracatı düşüşün önünü kesti”
Bunun rakamlara neden bu kadar düşük yansıdığı konusunda ise Kaya, şu değerlendirmeyi yaptı: “Büyük firmalar bu talepsizlikten daha fazla etkilendi. Küçük firmalar ise bu avantajlarını kullanarak hızlı hareket edebildi. Rusya-Ukrayna savaşı, şimdi İsrail-Filistin savaşı askeri kıyafet ihracatını artırdı. Bu, ihracat düşüşünün önünde az da olsa bariyer oluşturdu. Bu sene sektör zor bir yıl geçiriyor. Sıkıntı 2022’nin son çeyreğinde başladı. Ana pazarlarda yaşanan resesyon ve enflasyonist baskı nedeni ile tüketiciler önce giyim alışverişini kesti. Tekstil ve hazır giyim sektörlerinde 200 binin üzerinde çıkış oldu. Artık çıkış olmaz, çıkarılacak adam kalmadı. Optimum noktalar bozuldu. Sektörün karsızlık ve para kazanamama durumu var. Şu anda herkes konkordato çalışıyor. Kondisyon düşerse konkordato olur” dedi. 2024 için de işlerin çok parlak olmadığını dile getiren Kaya, “Minimum 6 ay daha bu şekilde gider. İkinci yarıda faizin durumuna göre sektör yön bulacak. Haziran- Eylül arasında hareketlilik başlar ama 2024’te de 2023’ten farklı bir yıl görmeyeceğiz” dedi.
İki sektörde eşik değerin altında
Sektöre yönelik veriler de benzer bir durumu işaret ediyor. Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından son açıklanan verilere göre 2022 Ağustos ayından 2023 ağustos ayına kadar geçen sürede tekstil ve hazır giyim sektöründe faaliyet gösteren şirket sayısı 311 adet azalırken istihdam sayısı ise 1 milyon 246 binden 1 milyon 80 bine düştü. Ağustos ayı itibariyle 165 bini aşan istihdam kaybının 200 bini geçtiği tahmin ediliyor. Giyim sanayiinde kapasite kullanım oranı ise Ekim 2023 itibariyle yüzde 76,4 iken bu oran tekstilde 70,7’de bulunuyor. Yine Ekim ayı İSO PMI sektör verilerine göre de 45,1 ile en düşük PMI verisinin tekstil sektöründe iken hazır giyim de 46,1 ile eşik değerin altında kaldı.
AB’de yüzde 70 olan pay yüzde 59’a düştü
Ramazan Kaya, yapılması gerekenlere ilişkin olarak şu görüşleri paylaştı: “Ar-Ge tasarım ve aktif pazarlama gibi kaslarımızı güçlendirmemiz, ürün çeşitliliği ve gamını artırmamız lazım. Pazar çeşitliliği diyoruz ama yeni pazarlarda finansal yapılar bize hizmet etmiyor. Sigorta, garanti gibi yapılar iş dili anlamında alışkın olmadığımız şekilde. O yüzden yeni pazarlar bulmak zor. Bulduklarımızda gelişmeliyiz. AB’nin ihracatımızdaki payı yüzde 70 civarında idi şimdi yüzde 59’a kadar geriledi. AB’nin genel ithalatında da düşüş var ama bizim bu düşüşten payımıza yüzde 11 düştü. Payımızı rakipler kaptı. ABD’de geçen sene 1,1 milyar dolar olan sektör ihracatımız 900 milyon dolara geriledi.”
Çin bariyeri farklı ülkelere yatırımlarla aşıyor
600 milyar dolarlık dünya hazır giyim sektörü ihracatından Türkiye’nin aldığı payın yüzde 3,5 seviyesinde olduğunu anlatan Kaya, rakip ülkelerin agresif bir şekilde ilerlediğine dikkat çekti. Kaya, “Çin, kısıtlamaları aşmak için üretimini farklı ülkelere kaydırıyor. Şimdi Bangladeş, Vietnam ve Mısır’da Çinli yatırımcılar var. Uygulanan vergi ve ambargoları bu şekilde aşıyor. Dünya durmuyor. Rakiplerimizle rekabet etme gücümüz yok. 350-400 dolarlarda olan işçilik maliyetlerimiz 900 dolarlara ulaştı. Eskiden yüzde 10-15 pahalı idik şimdi ciddi pahalı hale geldik” dedi.