Bilindiği üzere 1 Mayıs, işçi sınıfının uluslararası birlik, dayanışma ve mücadele günüdür. Avusturalyadan Kuzey Kutbuna, Afrikadan Asyaya, Amerikadan Avrupaya yüz milyonlarca emekçi sömürüsüz, baskısız ve savaşsız bir dünya özlemini 1 Mayıs alanlarında haykırmaktan onur duymaktadır.
Türkiyenin ihtiyaç duyduğu en önemli şeydemokratikleşmedir. Bu anlamda Türkiye emekçileri için Taksimde olmak inatlaşma değil, demokrasi mücadelesinin olmazsa olmazlarındandır.Çünkü Taksim Meydanı 36 insanımızın katledildiği 1 Mayıs 77 Katliamının ardından 1 Mayısla özdeşleşmiş; 1 Mayıs Meydanı olmuştur. Emekçilere yapılan en kanlı saldırı, bu alanda gerçekleşmiştir. Bu, bir sembol değil, bedelini Türkiye emekçilerinin kanıyla, gözyaşıyla ödediği bir tarihtir. Bu nedenle; Taksim, 1 Mayıs Alanıdır.
16 Mart 1978de İÜ. Eczacılık Fakültesinde 7 öğrencinin katledilmesinin, Maraş, Çorum katliamlarının ve 12 Eylül askeri darbesine uzanan ortamın yaratılmasında 1 Mayıs 1977 katliamının önemli bir kilometre taşı olduğu açıktır.
Her konunun tartışıldığı ve yavaş yavaş dosyalarının açıldığı koşullarda1 Mayıs 1977 katliamından hiç söz edilmemesi, anlamlıdır.
30 yıldır çeşitli hükümetler, 12 Eylül darbecilerinin yarattığı hukuka sadık kalarak 1 Mayısları yasaklamışlardır. Emekçiler, uğradıkları baskılara, tehditlere, cinayetlere, kışkırtmalara, katliamlara rağmen 1 Mayıslara sahip çıkmışlardır.
1 Mayıs 1977 katliamının açığa çıkarılması ve unutturulmaması için deemekçilerin İstanbulda 1 Mayısı Taksimden başka bir alanda kutlamama kararlılığı, son derece haklı bir istemdir.
120 yıl önce 8 saatlik çalışma günü kazanıldığı halde, bugün ülkemizde 1214 saatlik çalışma süreleri devam etmektedir. Çalışma koşullarının iyileştirilmesi ve insanca yaşanacak bir ücret için verilen ve verilecek mücadeleler, işçi sınıfının uluslararası dayanışmasının simgeleştiği gün olan 1 Mayısta anlamını bulmaktadır.
Bugün, 1 Mayısın tatil ilan edilmesi, Türkiye emekçileri için önemli bir kazanımdır. Emekçiler bu kararı, çok gecikmiş bir adım olarak değerlendirmektedirler. Kimse bu karardan yola çıkarak, atılan adımınemekçilere bahşedilen bir lütuf olduğunu düşünmemelidir. Atılan adım, 30 yıl önce gasp edilmiş bir hakkın, onlarca yıldır Türkiye emekçilerinin sürdürdüğüısrarlı mücadelenin, ödenen bedellerin sonucudur.
1 Mayıs, dünyada 167 ülkede çeşitli isimler altında birlik, mücadele ve dayanışma günü olarak bayram havasında, kentlerin en merkezi alanlarında ve yasaksız kutlanmaktadır.
Ülkemizde 1 Mayıs önündeki engellerin kaldırılması, 1 Mayıs 1977 katliamının ortaya çıkarılması, yakın geçmişteki karanlık olayların aydınlatılmasına katkı sağlayacaktır. Bu konuda cesaretle adım atılarak, 1 Mayıs 1977de yaşanan katliamın aydınlatılması ve sorumlularının yargılanması için TBMM Araştırma Komisyonu bir an önce kurulmalıdır.Bugün ülkenin ekonomik ve siyasi olarak içinden geçtiği son derece duyarlı süreçte, her zamankinden daha fazla demokrasiye ve açıklığa ihtiyaç vardır. Bu konuda siyasal iktidarı, emekçilerin haklı istemlerini gasp etmeye yönelik her türlü davranış ve girişimlerden uzak durmaya ve toplumsal barışa karşı duyarlı olmaya davet ediyor; tüm ezilenleri 1 Mayıs ruhuyla selamlıyoruz..