Sebahattin Arslantürk, henüz kamuoyuna deklere edilmemesine rağmen tüm illerden toparlayarak tespit ettikleri 680 bin tonluk fındık rekoltesi tahmininin, sektörün tümü ile alay etmekten başka bir anlama gelmeyeceğini söyledi. Arslantürk; “Hemen hemen yılın 12 ayında ve her ayın da 1 haftası bahçelerde geçecek şekilde yaptığımız çalışmadaki rekolte tahminlerine göre, bu yıl Batı Karadeniz Bölgesi’nde en az 300 bin, Orta ve Doğu Karadeniz de ise 500 bin tonun üzerinde, yani toplamda 800 bin tondan fazla bir rekoltenin dallarda mevcut olduğunu net olarak söyleyebiliyoruz. Bu bağlamda Tarım ve Orman Bakanlığı’nca oluşturulan Rekolte Tahmin Komisyonlarının, bu denli düşük bir tahminde bulunmalarını ve buradaki hedeflerini de anlamakta güçlük çekiyoruz. Gerçi aynı şekilde 2006, 2008 ve 2013’de her yıl 100’er bin ton ve üzeri, diğer yıllarda da 30-40 bin ton civarında yanılgılar yine bu komisyonlar tarafından yapılmıştı. Bu da bir gerçeği ortaya koymaktadır. Artık rekolte çalışmalarının profesyonel bir oluşum tarafından yapılmalıdır” dedi.

Geçmişte benzerleri yapılmıştı

Kamuoyu aldatıcı ve sektöre zarar verici, dahası üreticinin bile yanılarak zarar etmesine de meydan veren rekolte tahminler sonucunda hem bölge hem de ülkenin kayıp ettiğini ifade eden Sebahattin Arslantürk; “Bilinmesi gereken bir gerçek daha var ki, artık ne kadar çok üretirsek, üreticinin de geliri o derece de artabilecektir. Böylelikle hem bölge hem ülke kazanacaktır. Bir başka gerçek de, gerek Türkiye’deki gerekse yurt dışındaki satıcı ve alıcılar bahçelerde rekolte çalışmalarını başta da ifade ettiğimiz gibi yıl boyunca en rantabl ve gerçekçi şekilde yapmaktadırlar. Gerçek rekolteyi, yani 800 bin tonun üzerini fındık alışverişini yapacak ve yapan firmalar net bir şekilde bilmektedirler. Bundan dolayı, hatalı, hatta eksik diyebileceğimiz rekolte tahmini yaparak, bundan yarar umanlar geçmişte yanılıp kaybetmelerine rağmen maalesef bugün aynı şekilde hareket etmektedirler” açıklamalarını yaptı.

Üreterek 4-5 milyar dolarlık ihracat hedefi

Arslantürk, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Her işin başı üretim” diyerek başlattığı üretim seferberliğine de dikkat çekerek, “Türkiye olarak hedefimiz dünya üretiminden azami payı alabilmek olmalıdır. Tarım ve Orman Bakanı Sayın Pakdemirli’nin ifade ettiği yüzde 65’e kadar düşen paydaki acı gerçekle karşılaşmamaktır. Hedefimiz daha çok çalışıp, daha çok üretip, daha çok satarak, ülkemizin fındıktan sağladığı döviz girdisini bugünkü 2 milyar dolardan, 4-5 milyar dolara çıkarıp başta üreticilerimiz olmak üzere tüccarımız, sanayicimiz, ihracatçımızın, yani ülkemizin bir bütün halinde kazanımını sağlamak olmalıdır” şeklinde konuştu.