Türkiye Spor Yazarları Derneği (TSYD) Ankara Şubesi’nde gerçekleşen basın toplantısında konuşan Türkiye Dans Federasyonu Başkan Adayı Muhammed Abdullah Tuncay, ‘’Şimdiye kadar olimpiyatlarda almadığımız başarıları inşallah 2024’ü hedef koyarak Türkiye’yi madalya anlamında sportif başarı anlamında hak ettiği yere getirmeliyiz. Ekonomik olarak federasyonumuzun şu anki bütçesi 150-200 bin TL gibi çok komik bir bütçe. Bu bütçeyle asla Türk sporunu ilerletemezsiniz, genişletemezsiniz. Kaynaklarımız hazır, sponsorlarımız hazır. Dersimize iyi çalıştık. Bir spor adamı olarak, sporcu olarak dansın ihtiyaçlarını biliyoruz. Bu ihtiyaçları karşılamak için de aday olduk. Biz beden eğitimciler spor federasyonlarına sahip çıkmalıyız. Çünkü burası bizim bilgilerimizin, becerilerimizin, tecrübelerimizin taçlandığı noktadır. O yüzden ben bir spor adamı olarak, beden eğitimci olarak dans seni çağırıyor diyorum ve yönetimi değişerek, bu federasyonu geliştirmeliyiz. İnşallah federasyon başkanı seçildiğimde bu federasyona bir spora adamı, iş insanı olarak da 1 milyon TL bağış yaparak ben bu alanda sponsorluk kültürünü başlatmak istiyorum. Çünkü özerk federasyonuz. Her şeyi devletten beklemeyeceğiz. Ama devletin bize verdiği en büyük yetki Türkiye Cumhuriyeti ismidir. Bizim de o ismi hak ettiği yere getirmek boynumuzun borcudur” ifadelerini kullandı.

‘’Dansı sokağa indirmememiz gerek’’

Spor federasyonlarının Türkiye’nin sadece 45 ilinde yaygınlaştığını 81 ile ulaşamadığını belirten Tuncay, ‘’Spor federasyonlarını incelediğimizde Türkiye’nin sadece 45 ilinde yaygınlaştığını 81 ile ulaşamadığını, spor kulüpleri anlamında yığılmanın büyükşehirlerde ve sahil şehirlerinde kaldığını, İç Anadolu’da, Güneydoğu Anadolu’da, Doğu Anadolu’da, Doğu Karadeniz’de çok fazla bir atılım içinde olmadığını gördük. Amacımız 81 ilde dansın sportif anlamda algısını, eğitimini çocuklarımıza anaokulundan başlayarak, üniversite hayatları boyunca dansı sportif bileşenlerini, özgüvenini vermek. 81 ilde 81 dans meydanı yaparak sporu, dansı halkın içine sokağa indirmemiz gerekiyor. Çünkü toplumun artık geriden gelen yeni nesil, z kuşağı, y kuşağı dediğimiz nesil artık onlara çok daha iyi imkanlar sunmalıyız. Onların seviyesine inmeliyiz ve sporun bilimsel anlamda da her noktada bileşenlerini tamamlamalıyız. Üniversitelerde dans sporunun özellikle beden eğitimi bölümlerinde mutlaka dansın ders olarak okutulması, branş olarak seçilmesi konusunda çalışmalar başlatacağız.” diye konuştu.