Değişen yaşam koşulları züccaciye sektörünü nereye taşıyor
On-line tüketimin yaygınlaşması ile insanların oturduğu yerden ürünleri sanal ortamda gezerek satın alabilme imkânı tüketicilerin alışkanlıklarına yeni anlamlar yükledi.
info@karadenizekonomi.com / 11.10.2021
Bu gelişime kayıtsız kalmayan züccaciye sektörü de GEEM çatısı altında ev, mutfak ve hediyelik eşyalarının yeni meydanı olacağına inandığı “MAYDAN” dijital platformunu hayata geçirmeyi planlıyor. 2022 yılında aktif hale gelecek uygulama ile ilk kez bir sivil toplum kuruluşu üyelerini tüketici ile buluşturacak bir elektronik ticaret platformu oluşturmuş olacak.
Karadeniz Ekonomi Dijital Platformları’nda hafta içi her gün farklı sektör temsilcilerini ağırlamaya devam ediyoruz. Geçen haftanın konuklarından biri de Gelişen Ev ve Yaşam Eşyası Markaları Derneği Başkanı Ahmet Çığır Şahin oldu. Aynı zamanda sektörde 20 yıllık deneyime sahip Decorium markası ile 30 ülkeye ihracat yapan bir işletmenin başında olan Şahin ile değişen yaşam koşulları ve akıllı ev teknolojilerinin sektörü nereye taşıdığını ve hedeflerini konuştuk. Bilinen adıyla züccaciye sektörüne farklı bir bakış açısı getirmeyi amaçlayan ve bu nedenle 2019 yılında Gelişen Ev ve Yaşam Eşyası Markaları Derneği (GEEM) çatısı altında buluştuklarını anlatarak söze başlayan Şahin, geliştirdikleri farklı vizyon anlayışıyla kat ettikleri mesafeyi şöyle anlattı: “Ortaya koymuş olduğumuz farklı vizyona inanan 90 üye sayısına pandemiye rağmen kısa süre içerisinde ulaştık. Ancak burada dikkat ettiğimiz nokta sadece üye sayısı değil aynı zamanda üyelerden oluşan platformun oluşturacağı enerji, kalite ve katma değerdir. Gayemiz, ülkemize, sektörümüze ve üyelerimize doğru bir yol gösterici ve sektör mensuplarını birleştirici kılavuz bir platform olmaktır. Marka ve markalaşmaya verdiğimiz önemden ötürü üye profilimizi üretici-marka, ticari-marka ve perakendeci-marka olarak sınıflandırdık.”
Uluslararası pazarda daha fazla yerel marka
Dernek olarak öncelikli hedeflerini katma değer oluşturmak, katma değerli ve markalı ihracat gerçekleştirmek, yerli marka değeri oluşturmak, yurt dışında markalaşmak ve yurt dışındaki hedef pazarlarda yerli markalar olarak pazarda yer almak” sözleriyle özetleyen Şahin, nitelikli işgücü ve istihdam konusundaki handikaplara karşı önerilerini şöyle sıraladı: “Ülke genelinde birçok sektörün yaşamış olduğu istihdam sıkıntısı maalesef bizim sektörümüzde de hissediliyor. Hem nitelikli hem de niteliksiz işgücü sağlamakta çok ciddi bir kısırlık söz konusu. Gerçekten işe ihtiyacı olanın işe ve istihdam etme ihtiyacı olanın da çalışma ihtiyacı olana ulaşamadığı kısır bir döngü içerisindeyiz. Hızlı bir şekilde stk, odalar, birlikler, bakanlıklar nezdinde tabandan başlayacak ciddi bir çalışmaya ihtiyacımız var. İlk ve orta öğretim, meslek okulu, iki ve dört yıllık yüksekokullar ile sektörlerin entegre olmasını sağlamalıyız. Sipariş taleplerinin karşılanabilmesi için elzem olan insan kaynağı sağlanamazsa bahsetmiş olduğumuz sürdürebilirliği sağlayamama riski ile karşı karşıya olan sektörlerden biriyiz. Ayrıca ülkemizin eko-sistemine dâhil olan yabancıların kayıtlı hale gelmeleri yönünde beklentilerimiz var. Özellikle kayıt içerisinde çalışan, üreten, ihracat yapan ve istihdam yaratan markalarımızın adaletin tesis edildiği bir eko sisteme su gibi ihtiyacı var. Geçici değil kalıcı, orta ve uzun vadeli insan kaynağı yönetimi yaparak, tüm paydaşları kayıt içerisinde çalışmaya, nitelikli iş gücü yaratmaya teşvik edici bir sistem oluşturmak zorundayız. Yerli ve yabancı istihdamın gereklilikleri, teşvik ve yaptırımları tekrar değerlendirilmeli ve net olarak ortaya konulmalıdır. GEEM platformu üye beklenti ve ihtiyaçlarını ilgili makamlarla paylaşmaya ve çözüm önerileriyle beraber süreçte aktif rol almaya hazırdır.”
Değişen yaşam koşulları sektörü nereye taşıyor?
Son dönemde on-line tüketimin yaygınlaşması ile insanların oturduğu yerden ürünleri sanal ortamda gezerek satın alabilme imkânı, ürün çeşitliliği, kolay ulaşılabilirlik vb. sebeplerle tüketim eylemi tüketiciler için yeni anlamlar yüklediğine işaret eden Şahin, sektörün nereye evrildiği sorusuna da şu sözlerle yanıt verdi: “Tüketim bir eğlence, dinlence ve sosyal bir iletişim aracı haline gelmiş yani fizyolojik ihtiyaçları tatmin etmekten çok psikolojik anlamda kişilere haz sağlar olmuştur. Tüketiciler artık alışverişi, gerek çevrimiçi gerekse çevrimdışı ortamda, mutluluk, duyusal heyecan ve zevkli deneyimler aramanın bir aracı olarak görmektedirler. Hedonik motivasyon pazarlamacılar için iki yönden büyük önem taşımaktadır; birincisi tüketiciyi bir mağazaya veya web sitesine çeken araçlardır, ikincisi ise ürünlerin fonksiyonel yönlerini daha da yükseltir ve böylece işletmeler için sürdürebilir rekabet avantajı sağlar. Dolayısıyla markalarımız, mutlaka buna göre ürün ve hizmet sunumuna geçmelidir. Dijitalleşmeyle hayatımızın odağına sosyal platformlar artık sosyalleşme işlevinin dışında şirketler için bir pazar yeri haline gelmeye başladı. E-ticaretin bir uzantısı olan sosyal ticaret yani s-ticaret, e-ticaret işlemleri için sosyal ağların kullanımını ifade ediyor. Şirketler, sosyal medya platformlarını vitrin ve satış noktası gibi kullanıyor. Özellikle COVID-19’la ortaya çıkan sosyal izolasyon tedbirleri nedeniyle insanların sosyal medyada daha fazla vakit geçirmeye başlaması, pazarın hareketlenmesine neden oldu. Buradan hareketle biz de ev, mutfak ve hediyelik eşyalarının yeni meydanı olacağına inandığımız “MAYDAN” dijital platformumuzu 2022 yılında aktif hale getireceğiz. Böylece ilk kez bir sivil toplum kuruluşu üyelerini tüketici ile buluşturacak bir elektronik ticaret platformu oluşturmuş olacağız.
REŞAT GÜNGÖR / KARADENİZ EKONOMİ