Yayımladığı yazılı açıklama ise şöyle;

‘’Dünya kamuoyunu sıkça meşgul eden Ermeni Soykırımı uydurmasını ve aldatmacasını ısıtıp ısıtıp sürekli gündemde tutanları esefle kınıyoruz. Amerika’nın Başkanı Biden, Ermeni iddiası olan 24 Nisan Ermeni Katliamını dilinde geveleyerek kabul ettiklerini açıkladı. Peki, açıkladı da ne oldu? Türk Milleti ve Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları açısından değişen hiçbir şey yok. Ermeni Diasporası’nın etkisinde olan sözde Dünya tarihçilerine göre 300 binin üzerinde Ermeni vatandaşının Osmanlı’nın son dönemlerinde katledildiği iddia ediliyor. İyi de neden bu uyduruk durum durup durup önümüze getiriliyor? Çünkü Türkiye’nin jeopolitik ve jeo-stratejik önemi her geçen gün artmaktadır. Bu durum karşısında dış güçler ve ülkeler kendi çıkarları doğrultusunda stratejiler geliştirmektedirler. Bu süreç içerisinde Türkiye’nin de içinde bulunduğu Orta Doğu ve Avrasya ülkeleri yeniden yapılanma sürecinde kendilerini koruma ve sonra daha iyi bir konum elde etme yarışı içerisindeler. Çünkü bu kendini egemen güç zanneden mihraklar gelişmekte ve büyümekte olan bir Türkiye’yi istemiyorlar. Bölgede güçlerini muhafaza etmek istiyorlar. Ermenilere olan ilgi bu durumun bir tezahürüdür.

Öyleyse gerçek ne?

İşte gerçekler…

1915-1919 yılları arasında Doğu Anadolu’da başlayan Ermeni isyanı katliama dönüştü. Ermeni çeteleri kadın, yaşlı, çocuk demeden binlerce masumu öldürdüler. Vahşetin izleri ise toplu mezarlarla ortaya çıktı. O dönemde Ruslar tarafından işgal edilen Erzurum, vahşetin ve katliamların yaşandığı kentlerden biri.  Ermeni çeteleri, Erzurum'da en vahşi katliamlardan birini şimdiki adı Ortabahçe olan Cinis köyünde yaptı. Bir camiye doldurulan tam 587 masum, yakılarak şehit edildi.  Zulüm gören kentlerden biri de Kars. Dini değerleri hiçe sayan Ermeniler, 286 kişiyi Ulu Cami'ne toplayarak yaktı. Vahşet, Büyük Çatma ve Küçük Çatma köylerinde de devam etti. Ermeniler Iğdır'da da savunmasız halkı hedef aldı. Yüzlerce masumu acımasızca şehit ettiler. Muş'ta ise yaşlı, kadın ve çocuk 2 bin 800 kişiyi katlettiler. Van'ı adeta ateşe veren caniler, birçok köyde katliam yaptı. Ermeni mezaliminde katledilen çoğu çocuk, kadın ve yaşlı 2 bin 500 Müslüman Türk var. Resmi kayıtlara göre Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da Ermeniler tarafından şehit edilenlerin sayısı 519 bin. Ülkenin pek çok noktasında Ermenilerin katledildikleri yalanı dolaşırken Ermeni azınlıkları ise Kurtuluş Savaşı mücadelesi veren Türk Milleti tarafından adeta koruma altındaydı. Nedir bu iddiaların karşısındaki gerçek…? Gerçeği dönemin Samsun Ermenileri özetliyor. Samsun Ermenileri Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne hitaben bir telgraf çekip, bu telgrafta özetle; “Patrik Zaven Efendi ve diğer Ermeni ileri gelenlerinin, Avrupa kapılarında dolaşacağına ve batı emperyalistlerinin fikrine alet olacağına doğrudan doğruya Mustafa Kemal Paşa’nın yanına gelmelerinin daha iyi olacağını beyan etmişlerdir.”

Şimdi de Amerika’nın yaptığı soykırımlara bir bakalım.

Kızılderili Katliamı.70 milyon Kızılderili kendi vatanlarında katledildi.

16.-19. Yüzyıl. Afrika katliamı. 35 milyondan fazla Afrikalı köleleştirilerek Amerika Kıtasına getirildi.

Yıl 1945. Hiroşima ve Nagazaki Atom bombası saldırısı. 350 bin kişinin ölmesine ve binlerce insanın sakat kalmasına neden oldu.

Yıl 1945. Dresden katliamı. 200 bin kişi üç gün boyunca havadan atılan bombalardan öldü.

Yıl 1950-1953. Kore Savaşı. 4 milyon kişi öldürüldü.

Yıl 1950. Guatemala işgali. 200 bin sivil öldürüldü.

Yıl 1953. İran darbesi. 10 binden fazla İranlı ABD’nin ekonomik ve askeri desteğiyle infaz edildi.

Yıl 1950-1959. Küba katliamı. 60 bin Kübalı ABD destekli Batista birliklerince katledildi.

Yıl 1960. Küba katliamı. 3 milyona yakın kişi CIA destekli iç savaş sürecinde öldürüldü.

Yıl 1961-1962. Küba darbesi. 294 kişi CIA’in Küba’da Fidel CASTRO’yu devirmek için planladığı Domuzlar Körfezi Operasyonu’nda öldürüldü.

Yıl 1962-1975. Vietnam Savaşı. 3 milyon Vietnamlı hayatını kaybetti. Sivil halk üzerinde zehirli portakal gazı kullanılarak katliam yapıldı.

Yıl 1965-1966. Endonezya katliamı. 500 bin ile 1 milyon arası Endonezyalı köylü, işçi ve aydın öldürüldü.

Yıl 1970-1975. Kamboçya ve Laos katliamı.  1 milyon kişi katledildi.

Yıl 1973. Şili darbesi. 5 bin Şilili sivil hayatını kaybetti.

Yıl 1974-1983. Arjantin katliamı. 30 bin insan öldürüldü.

Yıl 1977. El Salvador Darbesi. 70 bin Salvadorlu öldürüldü.

Yıl 1980-1988. İran-Irak Savaşı. ABD, lisanslı biyolojik ve kimyasal silahlarını Irak’a gönderdi. Savaşta 700 binden fazla insan hayatını kaybetti.

Yıl 1981-1990. Nikaragua iç savaşı. 50 bin sivil hayatını kaybetti.

Yıl 1983. Lübnan katliamı. 14 bin deniz piyadesi ve binlerce kişi katledildi.

Yıl 1983. Grenada’nın işgali. 300 binden fazla insan öldürüldü.

Yıl 1989. Panama’nın işgali. 3 bin Panamalı sivil öldürüldü.

Yıl 1991. Irak’ın işgali. 1 milyondan fazla Iraklı hayatını kaybetti.

Yıl 1992-1995. Bosna Hersek katliamı. 250 binden fazla Müslüman Boşnak ABD’nin de desteğiyle tüm dünyanın gözleri önünde Sırplar tarafından öldürüldü.

Yıl 2001. Afganistan işgali. 150 bin sivil öldürüldü.

Yıl 2003. Irak’ın işgali. 1 milyondan fazla Iraklı katledildi.

Yıl 2003. Darfur Darbesi. BM raporuna göre 300 bin kişi öldürüldü.

Yıl 2001-2015. ABD insansız hava aracı saldırıları. 10 bin kişi öldürüldü.

Yıl 2010-2018. Arap Baharı. 100 binden fazla insan öldürüldü.

Yıl 2011-2013. Mısır’da Arap Baharı ve Askeri Darbe. 2 binden fazla kişi öldü.

Yıl 2011-2018. Suriye iç savaşı. 100 binden fazla kişi öldü. 5 milyondan fazla kişi evini terk etti.

Ayrıca; ABD’nin desteğinde İsrail’in Filistin zulmü ve katliamları. 100 binden fazla Filistinli öldürüldü. Filistinlilere ırk ayrımı ve yerleşim rejimi dayatmaya devam ediliyor.

ve Türkiye

1961 ve 1980 yıllarında yapılan darbelerin destekçisi oldu. Öncesinde çıkan olaylarda binlerce gencin, sağ-sol kavgaları bahanesiyle çatışmalarında aktif rol oynadı. Binlerce kişi bu olaylar nedeniyle hayatını kaybetti. Özellikle 1990 ve sonrasında hain PKK terör örgütünün baş destekçisi ve finans sağlayıcısı oldu. PKK üzerinden Türkiye’de masum 40 bine yakın vatandaşımızın ölümüne neden oldu. Hala desteği devam ediyor. Sonuç olarak; insanların arasına nifak tohumları ekme çabasında olan başta ABD ve Başkanı Biden olmak üzere asılsız iddialardan medet umanların bu umutları beyhude olacaktır. Soykırım ispatlamasına girersek, sınıfta kalacakları kesin delillerle ispat edilecek konuları gündeme getirmeleri kabul edilebilir değildir. Türkiye Cumhuriyeti’ne yönelik yapılan asılsız saldırıları şiddetle kınıyoruz. Bu ülkeyi bölmeye çalışan, herkim olursa olsun tarihimizde de görüldüğü üzere cevabını almıştır. Bu ülkeyi de yurttaşlarını da bölmeye hiç kimsenin gücü yetmeyecektir. Hele hele ABD ve Ermeni Diasporasının gücü asla yetmeyecektir.Saygılarımızla.’’