Bizim gibi haftalık çıkan gazetelerin en büyük handikaplarından biri bazen takip ettiğimiz haber veya etkinlikleri bir sonraki haftaya taşıyor olmamızdır. Yani bir anlamda o haber veya etkinliği “demlendirmek” olarak tanımlayabiliriz bu durumu. Tıpkı geçen hafta sonu açılışına katıldığımız bir mekânın haberini bu sayımızda değerlendirdiğimiz gibi. Pek çok gazeteci arkadaşımız İsa Yazıcı’nın ikinci şubesini Ordu merkezde açtığı “Çorbacım” adlı mekâna ilişkin yazılarına bir sonraki gün sayfalarında yer verdiler. Biz ise haberimizi demlemeye aldık ve ilik suyu çorba kıvamına getirdik. Tattığımız lezzet olağanüstüydü. Mekân sahibi İsa Yazıcı olanca nezaketiyle hem tadım yaptırdı hem de anlattı.

Bağışıklığı güçlendirici 

Öncelikle pandemi salgını ile birlikte uzmanların bağışıklığı güçlendirici ürünlere yönelinmesine ilişkin tavsiyelerinin ilik suyuna olan ilgiyi artırdığını söyleyelim. Karadeniz Bölgesi’nde ilik suyunu ve ilik suyundan yapılmış çorbaları tadabileceğiniz tek adres olan “Lezzet kazanı Çorbacı” da Türkiye’nin yetiştirdiği en iyi 30 ustadan biri olan Okan Beyazıt’ın hakkını da teslim edelim. Ve sözü İsa Yazıcı’nın iş ortağı olan Okan Usta’ya bırakalım: “İlik suyundan bizim dışımızda bir şişe bile satın alabileceğiniz her hangi bir müessese yok. Çünkü o kadar kıymetli bir ürün ki kolajeni ile birlikte dana kemiğini 14 ile 18 saat kaynatarak elde ediliyor.”

Canan Karatay onayı

Gelelim faydalarına… Çorbacı’da üretilen ilik suyunun tahlilleri konusunda en net bilgiler Canan Karatay hoca tarafından yapılmış. Günde bir bardak aç karnına içilerek veya yemeklere katılarak kullanılan ilik suyunda sıfır kolesterol, 198 sodyum, 185 potasyum bulunuyor. Sadece bu özellikler bile sağlık için ne kadar değerli olduğunu göstermeye yetiyor.

Son söz ise İsa Yazıcı’nın… Çorbacı’da Amasya başta olmak üzere çevre il ve ilçelerdeki mezbahanelerden alınan dana kemiği kaynatılarak günde 320 litre ilik suyu üretildiğini belirten Yazıcı, “Ordulular gerçek kelle paça çorbası ile Okan Usta sayesinde tanışmıştı. Çorbamızın içinde un yoktur. Belki un ile yapanların lezzeti bizden daha iyidir. Ama siz bir tas çorba ile içinde bir bütün ekmek yemek istemiyorsanız o adres burasıdır.” dedi. REŞAT GÜNGÖR / KARADENİZ EKONOMİ