Geleneksel fırıncılık anlayışını teknoloji ile harmanlayan imalat modeliyle, Türkiye’de bir ilke imza atarak yeni nesil fırıncılık kavramını ortaya çıkaran Bay Bread firmasının sahibi Serdar Yalçınkaya İnstagram hesabımızdan yaptığımız canlı yayında yazı işleri müdürümüz Asel Gürsoy’un sorularını yanıtladı.  Kaynakların verimli kullanılması ve israfın önüne geçmek amacıyla bu yola çıktıklarının belirten Yalçınkaya Şunları söyledi; “Geçmişimiz 1936 yılına dayanıyor. Fakat Bay Bread projemiz 2006 yılında düşünülüp 2015 yılında vücut buldu. Kurulduğumuz günden bu yana katkı maddesi içermeyen doğal ve yerel malzemeler kullanarak geleneksel yöntemlerle ürettiğimiz ürünleri ziyaretçilerin beğenisine sunuyoruz. Ev içi tüketime yönelik bir ürün gamı geliştirerek perakende de tüketicinin beğenisine sunduk.  Tüketici dondurulmuş olarak aldığı ürünleri evde pişirip taze bir şekilde yiyebiliyor. Dondurulmuş hamur teknolojisi dünyada ve ülkemizde birçok firmada mevcut. Ama biz unlu mamul sektörünün gelişimi için uğraşıyoruz. Poğaçadan, kurabiyeye simitten ekmeğe kadar tüm ürünleri yüksek teknolojili merkezimizde ön pişirme suretiyle hazırlanıp tüketime hazır hale getiriyoruz. Bu tarz ürünlerin pişme süreleri farklılık gösterse de kullandığımız teknoloji sayesinde talep edilen ürünler 180 derecede 10 dakika pişirip en taze haliyle tüketime hazır hale geliyor.”

Evde geçirilen vaktin azalması dondurulmuş gıdaya talebi artırdı

Dondurulmuş gıdaya her geçen gün talebin arttığını da vurgulayan Yalçınkaya bunun nedeni olarak çalışma saatlerinin uzaması, evde geçirilen vaktin azalması gibi etkenleri gösterdi. Yalçınkaya, “Dondurulmuş gıda israfı önlemesi ve raf ömrünün uzun olması, kolay ulaşılması ve kısa sürede hazırlanması nedeniyle daha cazip hale gelmeye başladı. Çünkü insanlar artık evlerinde daha az vakit geçirmeye başladı. Çalışan kişilerin oturup uzun uzun yemek yapmasını beklemek gerçek dışı bir düşünce. Bu nedenle hızlı beslenme modeli ivme kazanırken değişen teknoloji de bu modelin yaygınlaşmasını kolaylaştırdı.” dedi

10 adet satış noktamız var

İstanbul’da 10 adet satış noktaları bulunduğunu belirten Yalçınkaya, “ Rusya, Avrupa ve Azerbaycan’da da bağlantıları bulunduğunu ancak Türkiye genelinde şube açmak için biraz daha zaman geçmesi gerektiğini belirterek bunun nedenini şu sözlerle ifade etti; “İstanbul’da bir Türkiye sentezi var. Biz burada herkesin damak tadına uygun menümüzü tam anlamıyla oluşturduğumuz zaman ülkenin her yerine satış noktası açabilecek hale geleceğiz ama şu an için biraz daha zaman var.” ifadelerini kullandı.