Ays İletişim Ajansı hakkında bilgiler veren Kaya; “Her gün yeni bir seçeneğin insan davranışlarını karmaşık hale getirmesi, iletişimin etkili kullanma ihtiyacını doğurmuştur. Hal böyle olunca, işletmeler ,kurum ,kuruluşlar, her gün bir çok iletişim kanalından gelen binlerce mesajın arasında daha fazla fark edilmenin yollarını aramaya başladılar. Bu aradığı yolların zamanın ruhuna, değişen çevresel koşullara bağlı olarak her zaman değişiklik gösterdiği fark ettiler. İşte tamda bu nokta da iş sahipleri, ‘’İletişimin ‘’ ne kadar etkili ,ne kadar elzem bir yol olduğunu daha fazla anladı. Yaşanan bu farkındalık sonucu en doğru hizmeti almak çoktan seçmeli durumda en doğru seçeneği işaretlemek işletmelerin kaderine etki eden en önemli unsur olmuştur. Bu doğrultuda; İletişimin doğru ve etkili planlanması için durumun fotoğrafının çok yönlü çekilmesi , en doğru iletişim enstrümanlarının doğru zamanda ve doğru yerde etkili içerikle planlanması ,hedefe hizmet edecek orkestrasyonun oluşturulması ,aksayan yanların dinamik bir gözlemle fark edilip güncellenmesi ve sürecin bütün unsurlarla senkronize yürütülmesi gibi bütüncül bir yaklaşım başarının ana omurgasıdır .Tabi işletmeniz için ayırmış olduğunuz bütçenin en doğru en etkili şekilde kullanılması da ana beklentiler arasındadır.
Bütün bu parametreleri şirket ana omurgası olarak benimsemiş olup ,her biri alanında en iyi çözüm ortakları ile bizi seçmiş olan her, işletme, kurum ,kuruluşa en üst seviyede hizmet veriyor olup hedefleri ile kısa sürede buluşturuyoruz. Zaman kısa ve değerli, var olma ve süreklilik ana istek ,etkili ilişkiler geliştirme ve etkili iletişim zamanın ruhunun olmazssa olmazı işte bütün bunlar ancak bu işi en iyi yapan bir Danışman Firması ile kolaylaşabilir.  İşte AYS İletişim olarak bizler  firmaların hayatını kolaylaştırmak adına  Kurumsal İletişim Yönetimi, Strateji Planlama, Kriz Yönetimi, İtibar Yönetimi, Marka İletişimi gibi alanlarda  danışmanlık hizmeti veren bir yapıyız” dedi.

Kurumsal iletişim; kağıt üzerinde yazılan strateji planının uygulama ile buluştuğunda karşılık bulabileceği bir disiplin olduğunu ifade eden Kaya; “Kurumsal iletişim çalışmaları bugün bütün dünyada gittikçe merak uyandıran ve  ilgi çeken bir kavram  olarak hızlıca yol alırken firmalara açısından var olan önemini de  korumaktadır.  Özellikle son yıllarda gelişen teknoloji ve dijital platformların güçlü etkisi bugün hedef kitlenin bir “tık” ile firmalara ulaşmasına, firma hakkında bilgi sahibi olmasına, olumlu-olumsuz karar vermesine olanak sağlamaktadır. Bu durum potansiyel hedef kitle için oldukça önem arz ederken, firmalar açısından kendini yeniden konumlandırmasına, marka değerinin olumlu algılanması için çalışmalarını profesyonel olarak yönetmesine, güven duyan – güven veren bir iletişim dili kullanmasına, proaktif ve bilgilendiren, paydaş odaklı, duyarlı, açık ve şeffaf bir iletişim yol haritası oluşturmasına neden olmuştur.   Kısacası kurumsal iletişim alanında uygulanan faaliyetler, o firmanın cemiyet önünde giydiği bir takım elbisedir de diyebilmek mümkündür. İşte bu açıdan kurumsal iletişim yönetimi alanında sistemli ve planlı bir yol haritası ile ilerlemek firmalar açısından daha da tercih edilen bir kavram haline gelmiştir” açıklamalarını yaptı.

Özel sektör kuruluşlarının ana hedefini kar etmek oluşturduğu için iletişim stratejilerini de rakip kurumların çalışmalarına göre yönlendiriyorlar diyen Kaya; Önceleri önemli bir konumda bulunan marka bilinirliği çalışması ve bu çalışma için hazırlanan iletişim stratejileri günümüzde markadan çok kurum kimliği ve kurumum sosyal sorumluluk bilincini öne çıkartmak olarak karşımıza çıkıyor. Sosyal sorumluluk çalışmaları ile birbirleriyle yarışan kurumlar iletişim stratejilerini oluştururken zaman zaman sosyal sorumluluk ve pazarlama strateji kavramını karıştırabiliyorlar. Bu da iletişim süreçlerini maalesef olumsuz etkiliyor.  Bunu bu sene ülkemizde çıkan orman yangınlarında gördük maalesef. Bütün kurumlar bir anda fidan bağışında bulundu ve sonrasında ziraat mühendislerinden ve orman mühendislerinden gelen bilimsel açıklamalarda yanan alanlara fidan dikmek yerine alanın kendi haline bırakılmasının daha etkili bir yöntem olduğu açıklandı ve bu açıklamayı sonrasında TEMA da teyit etti. Peki şimdi soruyorum şirketlerin bağışladığı fidanlara ne oldu?  Sonuç olarak diyebiliriz ki;  “Kurumsal İletişim Yönetimi klavye başında yönetilen bir süreç değildir. Ciddi bir  “Strateji” oyunudur.”  Dikkat edilmesi gereken bir başka nokta ise kurumun öncelikle kendi kurum kültürünü çok iyi analiz etmesi ve sonrasında müşterisi ile projeyi paylaşmasıdır. Kurum kültürüne, işleyişine ters düşen bir iletişim çalışması maalesef firma için uzun vadede kazanması zor olan birçok olumsuz imajı beraberinde getirebiliyor. Bu sürecin etkin ve düzgün bir şekilde ilerlemesi için ise iletişim danışmanlığı firmaları devreye giriyor. Çünkü unutmamak gerekir ki, zaman herkes için 24 saattir ve boşa giden 1 saniyenin bile telafisi yoktur. Hele ki firmalar için. Kamu açısından baktığımızda,  özel sektör kadar yoğun bir rakip ortamı bulunmayan kamunun bu nedenle daha önceki yıllarda daha hantal bir iletişim çalışması yaptığını görüyoruz. Ancak gelişen iletişim ve teknoloji, kamu alanını da kendini yenilemeye ve geliştirmeye zorladı. Örneğin bugün her kamu kurumuna özel yapılan web sayfaları, e-bilgi edinme çalışmaları, sosyal medyayı kullanarak bilgi paylaşımında bulunması gibi çalışmaları yapması kamu kurumları tarafından alınan önemli yollardır. Kamuda karşımıza çıkan en önemli sorun kamuda onay ve bürokrasi süreci ile işlerin biraz daha ağır yürümesidir” şeklinde konuştu.

2019 yılı sonuna doğru hayatımıza giren ve tüm dünyayı etkileyen salgın dönemi birçok kurum ve kuruluşu da derinden etkilediğini söyleyen Kaya; “Her sektörün ve her işletmenin kendine has bir işleyiş yöntemi var kuşkusuz. Pandemi dönemi ise kimi kurumları olumsuz yönde etkilerken kimi kurumları “Pazar” konusunda oldukça olumlu etkiledi. Burada önemli olan her iki etkide de şirketlerin; duruşunu, aldığı önlemleri, kurumsal stratejilerini ve elbette vizyonlarını paydaşları ile samimiyetle, kısa, net, hedef odaklı söylemlerle paylaşmalarıydı. Sonuçta bu da tüm dünyayı etkileyen bir krizdi ve tüm işletmelerin çalışma alanına göre kendi kriz yönetimini uygulayacağı bir ortamı beraberinde getirdi.  Burada unutmamak gereken en önemli nokta; "samimiyet", "dürüstlük", "güvenilirlik", "şeffaflık" ve "net verilere dayalı basın iletişimi" krizlerin olmazsa olmazıdır.  Dolayısıyla şirketler, Covid-19 salgınını “stratejik derinlik” ve “odaklanma” dönemi olarak görmeli ve tüm sosyal paydaşları ile iletişimini başarıyla yürütmeye devam etmelidirler. İletiler tek elden yönetilerek, “kurumsal dil birliği” oluşturulmalıdır. Gönderiler, hedef kitleye özel ve özellikli olmalı” dedi.