Fiat Egea’da 156 bin TL, Clio’da 50 bin TL, Megane Sedan’da 70 bin TL, Duster’da 46 bin TL, Hyundai i10’da 64 bin TL ve i20’de 45 bin TL’ye varan fiyat avantajları oluştu. ÖTV düşüşleri, özellikle 1.4 ve 1.6 litrelik motor hacmine sahip modellerde etkili oldu.

Buna karşılık, lüks ve ithal araç segmentinde tam tersi bir tablo yaşandı. Elektrikli ve D segmenti üzeri araçlarda yüzde 10 ila 20 arasında fiyat artışları görüldü. Audi, BMW, Mercedes ve Volvo gibi markaların lüks modellerinde fiyat artışı 500 bin TL ile 1.5 milyon TL arasında değişti. Örneğin, BMW 520i 6.5 milyondan 7.3 milyona, Mercedes E180 ise 6.2 milyondan 6.9 milyona çıktı. Bu segmentte satışların büyük çoğunluğu nakit olarak gerçekleşiyor.

Yeni sistemin matrah esaslı yapısı nedeniyle, kısa vadede sağlanan vergi avantajlarının enflasyonla birlikte hızla eriyebileceği değerlendiriliyor. Araç fiyatlarının yükselmesi halinde modeller daha yüksek vergi dilimlerine geçerek yeniden zamlanabilir. Ticari araç segmentinde ise henüz fiyatlara yansıyan bir değişiklik görülmedi, ancak bu sınıfın fiyat avantajını bir süre daha koruması bekleniyor.