Günümüzde çocuklarda dil gelişimi üzerine artan endişelerle birlikte uzmanlardan kritik uyarılar geliyor. Dil ve Konuşma Terapisti Ecem İlayda Keşçi, ailelerin çocuklarının dil becerilerini yakından takip etmesi gerektiğini belirtti. 24 aylık bir çocuğun ortalama 200-250 kelimeye ulaşması gerektiğini vurgulayan Keşçi, bu sayının 50'nin altında olduğu durumlarda mutlaka bir uzmana başvurulmasını önerdi.

"Ekran Bağımlılığı Konuşmayı Geciktirebilir"

Keşçi, modern çağın en büyük sorunlarından birinin küçük yaştaki çocukların ekran başında geçirdikleri uzun süreler olduğunu söyledi. Ailelerin bu konuda bilinçlenmesi gerektiğini belirten uzman, “İlk 3 yaşta çocukların ekranla vakit geçirmesi kesinlikle önerilmiyor. Bu dönemde ekran yerine ebeveynlerle ve çevresiyle etkileşime girmesi, dil gelişimi için kritik öneme sahip” dedi.

İlayda Keşçi, ekran süresinin çocuk büyüdükçe artırılabileceğini ancak bu artışın kontrollü olması gerektiğini ifade ederek, “Çocuğun yaşı neyse o kadar dakika ekran süresi tanınabilir. Örneğin, 3 yaşında bir çocuk için 30 dakika, 4 yaşında bir çocuk için ise 40 dakika ekranla vakit geçirmesi yeterli olacaktır.”

Çocuğun dil gelişiminin ebeveynlerin konuşma tarzıyla doğrudan ilişkili olduğunu belirten Keşçi, bebeksi konuşmanın tehlikelerine de değindi. "Çocuklar çevrelerini taklit ederek öğrenirler, bu yüzden onlarla konuşurken doğru sesler ve kelimeler kullanmak çok önemlidir. Bebeksi konuşma, ilerleyen yaşlarda konuşma bozukluklarına yol açabilir" diye uyardı.

Kekemelik Genetik Olabilir

Keşçi, kekemeliğin birçok faktöre bağlı olabileceğini belirtti. Genetik yatkınlık, kekemelik öyküsünün ailede bulunması ve erkek çocukların bu konuda daha riskli olduğuna dikkat çekti. "Eğer kekemelik 6 aydan uzun sürerse, mutlaka bir uzmana başvurulmalı" diyen Keşçi, çocuklarda erken müdahalenin önemine vurgu yaptı.

Sadece çocukların değil, yetişkinlerin de dil bozukluklarıyla karşı karşıya kalabileceğini belirten Keşçi, inme, kafa travması ve Alzheimer gibi yaşlılık hastalıkları sonrasında dil sorunlarıyla karşılaşıldığını söyledi. Yetişkinlerde görülen bu bozuklukların da terapiyle tedavi edilebileceğini ifade etti.

“Her Çocuk Farklıdır”

Son olarak, terapi süreçleri hakkında da bilgi veren Keşçi, her çocuğun ve bireyin gelişim hızının farklı olduğunun altını çizdi. “Bir çocuk bir sesi bir seansta öğrenebilirken, diğer bir çocuk için bu süreç birkaç seans sürebilir. Bu nedenle terapi süresine dair kesin bir süre vermek yanıltıcı olabilir” dedi.

Dil ve Konuşma Terapisti Ecem İlayda Keşçi, çocuklarının dil gelişimi konusunda kaygı duyan ailelere profesyonel destek almaktan çekinmemeleri gerektiğini hatırlatarak, erken teşhisin hem çocuklarda hem de yetişkinlerde dil bozukluklarının tedavisinde önemli bir rol oynadığını sözlerine ekledi.