Fındığa somut çözümler gerek
Fındık sektöründeki sorunların çözümü konusunda somut adımlar atılmadığını kaydeden Dost Fındık YKÜ Atik, “Kabuklu fındık üretiminde toplam miktar bazında olarak en yüksek ancak birim alan başına üretimde en düşük ülke konumundayız. Bu konuda somut adımların atılmaması, gelecekte dünya fındık ticaretindeki söz sahibi pozisyonumuzu riske atabilir.” dedi.
info@karadenizekonomi.com / 14.10.2020
Dost Fındık, 2009 yılından bu yana Türkiye'nin İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu listesine adını yazdırıyor. Senelerdir sağladıkları istikrarın arkasında uzun vadeli stratejik planlar olduğunu ifade eden Dost Fındık YKÜ Sinan Atik, “2019 yılı bizim için başarılı geçen bir yıl oldu. İhracatta ve yurt içi satışlarımızı miktar bazında artırmayı başardık. Bunun yanı sıra para kaybetmek pahasına dahi olsa müşterilerimizle her zaman güven ilişkisini en üst düzeyde tutmamızda yadsınamaz.” dedi.
Eximbank sayesinde finansman kaynağı sağlayabiliyoruz
2018 yılının ağustos ayında yaşanan kur krizinden sonra finansman maliyetlerinin inanılmaz noktalara ulaştığını kaydeden Atik, “2019 yılı nispeten faizlerin düşüş eğilimine girdiği, normalleşmenin yaşandığı bir yıl oldu. Yine de sektörümüz adına konuşacak olursak fındık fiyatları her geçen sene artıyor. Bir de fındık ticaretinin alırken peşin, satarken vadeli olduğu gerçeğini göz önüne alırsak finansman ihtiyacı kaçınılmaz oluyor. Biz ihracat yapıyor oluşumuzdan ötürü özellikle Eximbank kanalı ile yabancı para cinsinden borçlanarak daha uygun finansman kaynağı sağlayabiliyoruz.” dedi.
Kapasiteleri yüzde 40 artacak
Yeni yatırım planlarının olduğunu kaydeden Atik, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Mevcut tesisteki yatırımlarımıza devam ediyoruz. Hali hazırda yeni bir fındık işleme tesisi yatırımımız sürüyor. Bu yatırımın tamamlanması ile fındık işleme kapasitemizi yüzde 40 oranında artırmış olacağız. Şuna da değinmek isterim; sektörde söylenilen sorunların çözümü konusunda somut adımlar atılmıyor. Kabuklu fındık üretiminde toplam miktar bazında olarak en yüksek ancak birim alan başına üretimde en düşük ülke konumundayız. Rakip ülkelerde dönüm başına üretimde bizden 4-5 kat daha yüksek verim alındığını izliyoruz. Bu konuda somut adımların atılmaması, gelecekte dünya fındık ticaretindeki söz sahibi pozisyonumuzu riske atabilir. Üretim politikalarında devletin de içinde bulunduğu uzun vadeli stratejik planlar yapılmalı ve devreye alınmalıdır.” HABER MERKEZİ