IAOM Avrasya Başkanı Dr. Eren Günhan Ulusoy, “Petrolün alternatifi var, buğdayın ve mısırın yok”
Uluslararası Un Sanayicileri ve Hububatçılar Birliği (IAOM) Avrasya Başkanı Dr. Eren Günhan Ulusoy, Ukrayna krizinin tahıl piyasasına etkisi hakkında yaptığı değerlendirmede, “Brent petrolün alternatifi var, ancak buğdayın ve mısırın alternatifi yok. Savaş dediğimizde enerjiyi ikame edebilirseniz fakat tarım ürünlerini ikame edemiyorsunuz” dedi.
info@karadenizekonomi.com / 21.03.2022
Rusya ve Ukrayna arasında yaşanan krizin savaşa dönüşmesi iki ülkeyle de ticari ilişkileri fazla olan Türkiye açısından da zor bir sürece girdi. Özellikle iki ülkeyle de ihracat ve ithalatımız etkilenirken gıda ve buğday konusunda sıkıntı yaşıyoruz. İki ülkeyle ticaret yapan ithalat ve ihracatçılar alternatif pazar arayışına girdiler.
Savaştan en çok etkilenen sektör temsilcileri Türkiye'nin birçok sektörde işbirliği içerisinde olduğu iki ülkenin arasında yaşanan bu krizin ise etkilerinin ağır olacağını öngörüyor. Dünya tahıl ticaretinde önemli bir yere sahip Ukrayna ve Rusya, dünyadaki toplam buğday ihracatının yüzde 30'unu, arpanın yüzde 31'ini, ayçiçeğin ise yüzde 32'sini karşılıyor. Dünyanın odaklandığı enerji fiyatlarındaki yükselişler kadar gıda fiyatlarını da etkileyen krizin başında buğday geliyor.
IAOM Avrasya Başkanı Dr. Eren Günhan Ulusoy, Rusya- Ukrayna arasında yaşanan gerginliğin uzaması halinde durumun tahıl fiyatlarına etkisinin olacağını açıkladı. Brent petrolün ve buğdayın fiyat orantısının şu an aynı olduğunu aktaran Ulusoy, “Savaş dediğimizde enerjiyi ikame edebilirseniz fakat tarım ürünlerini ikame edemiyorsunuz” dedi.
IAOM Avrasya Başkanı Ulusoy: Hasat sezonuna kadar yeterli buğdayımız var
Türkiye'nin buğdayda net bir şekilde kendisine yeten bir ülke olduğunu söyleyen Ulusoy, “Yeni buğday hasadı mayısta başlayacak. Bu zamana kadar Toprak Mahsulleri Ofisi’nin depolarında yeterli miktarda buğday, sanayicilerimizde de un var” dedi.
Türkiye'nin yıllık buğday üretiminin ekim alanları ve yağış rekoltesine göre değiştiğini ancak yıllara göre 18-21 milyon ton aralığında olduğunu belirten Ulusoy, 2019'da 19 milyon ton, 2020'de 20,5 milyon ton, yetersiz yağış nedeniyle geçen yıl da 17,7 milyon ton olarak gerçekleştiğini aktardı.
Türkiye'nin ortalama yıllık buğday tüketiminin 19 milyon ton olduğunu vurgulayan Ulusoy, "Buğdayda net bir şekilde kendimize yeten bir ülkeyiz. Bu nedenle gerginliğin iç piyasada herhangi bir sıkıntıya yol açması söz konusu değil” dedi.
Çukurova'da Mayıs'ta yeni buğday hasadının başlayacağını hatırlatan Ulusoy, “Bu zamana kadar TMO'nun depolarında yeterli miktarda buğday, sanayicilerimizde de un vardır. Türkiye, hem şu anda hem de önümüzdeki süreçte buğday ve unda bir sıkıntı yaşamayacaktır" ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin 2020-2021 sezonunda 7,5 milyon ton buğday ithal ettiğini bildiren Ulusoy, buğday ve buğday ithalatında Rusya'nın payının yüzde 66, Ukrayna'nın yüzde 18,5 olduğunu söyledi. Eren Günhan Ulusoy, Türkiye'nin buğday ithalatının ana sebebinin un ve makarna ihracatı olduğunu vurgulayarak, "Türkiye, dünya un ihracatında birinci, makarna ihracatında ise ikincidir. Son 20 yılda un ihracatımız 11, makarna ihracatımız 30, bulgur ihracatımız 15, irmik ihracatımız 5, bisküvi ihracatımız ise 4 kat artmıştır" dedi.
Rusya ve Ukrayna'nın küresel buğday ithalatındaki paylarının da yüzde 30 olduğunu ifade eden Ulusoy, "Türkiye, bu iki ülkeden ithal ettiği buğdayı Kazakistan, Özbekistan, Azerbaycan, Gürcistan, Kırgızistan, Türkmenistan, Tacikistan ve Moğolistan gibi yakın Asya pazarından karşılayabilir. Bu bölge dışında Kuzey Amerika, Avrupa Birliği, Kanada gibi pazarlar da alternatif olabilir. Özellikle navlun ve lojistik maliyetleri göz önüne alındığında yakın Asya pazarı en önemli alternatifimiz olabilir. Söz konusu buğdayı buralardan rahatlıkla karşılayabiliriz" ifadelerini kullandı.
Arslantürk: Fındıkta alternatif pazar arayışındayız
Rusya'nın Ukrayna'ya askeri müdahalesi sonrası bölgeye yapılan fındık ihracatının askıya alındığını duyuran Ulusal Fındık Konseyi (UFK) Yönetim Kurulu Üyesi ve Trabzon Ticaret Borsası Meclis Başkanı Sebahattin Arslantürk, "Rusya ve Ukrayna'ya yıllık 50 milyon dolarlık ihracımız söz konusuydu. Ticaret için bundan sonrasında alternatif pazarlar arayışındayız" dedi.
Bütün deniz ve kara yolu ulaşımının tıkandığını belirten UFK Yönetim Kurulu Üyesi Sebahattin Arslantürk, "Yolda olan ürünlerimizi geri çağırdık. İlerideki tarihteki yüklemelerimizi mecburiyetten durdurduk. Rusya ve Ukrayna'ya yıllık 50 milyon dolarlık bir ihracımız söz konusuydu. Oluşan bu savaş, durumunun kimseye faydası yok. Bütün dünyanın etkilendiği gibi bölgemiz de olumsuz etkilendi" diye konuştu.
Hindistan ve Çin pazarının büyüdüğünü anımsatan Arslantürk, "Ticaret için bundan sonrasında alternatif pazarlar arayışındayız. Zaten fındık sektörü son yıllarda bir atılım içinde. Amacımız, diğer açıldığımız yeni pazarlarda hacmimizi büyütmek. Buna da örnek, Hindistan ve Çin'dir. Bu pazarlarda her geçen gün ciddi oranda büyüyoruz. Yakın gelecekte Çin, dünyada bizim en önemli pazarımız haline gelecek gibi görünüyor" dedi.
Rusya ve Ukrayna limanlarına indirilmiş fakat gümrük işlemleri yapılmamış konteynerler olduğunu söyleyen Arslantürk, "Konteynerlere ne olacağını bilemiyoruz. Normalleşmeyi bekliyoruz. Bütün sektöre ait yollarda ve limanlarda yükler var. Geriye çekebildiğimizi, geri çekiyoruz. Geriye çekemediklerimiz konteynerler konusunda gerekli girişimlerde bulunuldu. Sonuçlarını bekliyoruz. Oluşan bu savaş durumunun kimseye faydası yok. Bütün dünyanın etkilendiği gibi bölgemiz de olumsuz etkilendi. Bundan sonrasında savaşın bir an önce durdurulup, normal yaşama dönülmesini umuyoruz” diye konuştu.
Kalyoncu: İhracat daha da düşebilir
Rusya ve Ukrayna’ya yapılan ihracatın daha da düşeceği endişesini taşıdıklarını açıklayan Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Saffet Kalyoncu, “2022 yılını Covid-19 pandemisinin baskılandığı ve buna bağlı olarak da global piyasalara bu durumun olumlu olarak yansıyarak küresel ticaret hacmini artıracağı bir yıl olarak ümit eder iken, Şubat 2022 ayı son haftalarında Rusya ve Ukrayna arasında ortaya çıkan gerilim, ihracatçılar olarak ümitlerimizi törpülemiştir. En büyük temennimiz her şeyin çok çok üstünde olan ve en öncelik verdiğimiz insan hayatının ve refahının ön plana alınarak iki taraf açısından da bu çatışmanın son bulmasıdır” ifadelerini kullandı.
Rusya ve Ukrayna arasında yaşanmakta olan ve çatışmanın bir an önce son bulmasını isteyen Kalyoncu, “Yaşanan bu olumsuz ortamdan büyük mağduriyete düşen ihracatçımız için hükümetimizden talebimiz; Rusya ve Ukrayna’dan tahsilatların yapılamaması nedeniyle çek ve ödemelerini yapamayan, vadesi gelen kredilerin ödemelerini yapamayan ihracatçımıza çok hızlı bir şekilde destek olunması, çek ödemeleri ve kredi geri ödemelerinin en az 1 yıl uzatılmasıdır” dedi.
Hacısalihoğlu: Bölgemizi ve iş dünyasını yakından ilgilendiriyor
Çıkan savaşın bölgemizi ve iş dünyasını yakından ilgilendirdiğini belirten Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı M. Suat Hacısalihoğlu, “Bölgemizin bu gerginlikten ve savaş ortamından uzaklaşmasını diliyoruz. İş dünyamızı, camiamızı yakından ilgilendiren gelişmelere karşı da çok dikkatli olmamız gerektiğini bir kez daha burada ifade etmek istiyorum” diyerek dikkatli olunmasını istedi.
Rusya’ya olan ihracatı da değerlendiren Hacısalihoğlu, “2021 yılında Türkiye 231.9 milyar dolar ihracat gerçekleştirdi. Trabzon ise 1 milyar 184 milyon ihracata ulaştı. Trabzon’un ihracatının en fazla olduğu ülkeler arasında Rusya Federasyonu ikinci sırada yer alıyor. Kriz, çatışma ve ambargolar elbette ki bu coğrafyayı derinden etkileyecektir” dedi.
SONER ÖZDEMİR
KARADENİZ EKONOMİ