Kuru çaya zam isteği…
Doğu Karadeniz bölgesinin önemli bir ürünü olan çay, bölge halkının hem geçim kaynağı hem de sosyo-ekonomik hayatın yaşamsal bir kaynağı. 205 bin aile çay tarımı ile uğraşmakta. Bu da yaklaşık 1 milyon bölge halkının doğrudan çay üretimi ile etkileşimi olduğu anlamına geliyor. Yaş çayın taban fiyatı Cumhurbaşkanı tarafından 4 lira olarak açıklanmasının ardından ise özel sektör firmaları siyah kuru çaya da aynı oranda zam yapılmasını bekliyor.
info@karadenizekonomi.com / 23.05.2021
Trabzon Ticaret Borsası (TTB) Yönetim Kurulu Başkanı Eyyüp Ergan, tamamı Doğu Karadeniz yöresinde olmak üzere Türkiye’de yaklaşık 850 bin dekarlık bir alanda yaş çay yaprağı tarımı yapıldığını belirterek, “bu alanlarda geçen yılki kampanya döneminde toplamda 1 milyon 445 bin ton yaş çay yaprağı üretildi. Bunun 752 bin tonluk kısmını Çay-Kur, geri kalan 693 bin tonu ise özel sektör işleyerek kuru çaya dönüştürdüler. Burada dikkati çeken durum, bahçedeki üretimin nerede ise yarıya yakın kısmını da özel sektörün işleyerek, üreticinin ürününü değerlendirdiğidir” dedi.
Çay bahçede kalabilir
Ergan, özel sektör olmaz ise üreticinin ürününün önemli bir kısmının bahçede kalabileceği gerçeğini vurgulayarak, “bu nedenle özel sektörü mağdur etmeyecek, ayakta tutacak alım ve fiyat politikaları asla ihmal edilmemelidir. Devlet desteği ile piyasayı yönlendiren Çay-Kur’un sezonun hemen başında kuru çay satış fiyatlarını asgari yaş yaprağa yapılan oranda arttırması gerekiyor. Aksi takdirde özel sektör ayakta duramayacak, bu durumda ister istemez üreticiye de olumsuz yansıyacaktır” dedi.
Girdi maliyetlerindeki artış
Çay Sanayicisi ve İşadamları Derneği (ÇAYSİAD) Başkanı Erdal Saral da, sadece yaş yaprak fiyatının değil, sanayici için başta işçilik olmak üzere diğer girdi maliyetlerinin de arttığına dikkat çekti. Saral yaptığı açıklamada “hem üretici, hem de sanayici için istikrarlı bir piyasa isteniyor ise, kuru çay fiyatları da maliyetler göz önünde bulundurularak hemen düzenlenip ilan edilmelidir. Aksi takdirde yaprağın yarısına yakınını alan özel sektörün üretim gücü darbe alır" dedi. Saral, kaçınılmaz zammın yapılmaması halinde, geçmişte yaşanan olumsuzlukların daha da artabileceğini vurgulayarak, dürüst sanayicinin üretiminin korunması ve desteklenmesi, böylelikle de haksız rekabet ile karşı karşıya bırakılmaması gerektiğini, bunun için de devletin piyasa kontrollerini sıkı bir şekilde yapmasını istedi