Karadeniz Fındık ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (KFMİB) 2020 yılı tahmini fındık rekoltesini 670 bin 285 ton kabuklu olarak açıkladı. KFMİB Başkanı Edip Seviç yaptığı açıklamada“Bilindiği üzere, her yıl  İhracatçı Birlikleri tarafından üç aşamalı bir çalışma sonrasında, o yıla ait rekolte tahmini yapılmaktadır. Yine bu yıl da mutat olmak üzere; Şubat ayı karanfil sayımı, Mayıs ayı karanfilden çotanağa geçiş sayımı, Temmuz ayı çotanak ve çotanaktaki sağlam tane sayımı, yapılarak çalışmalarımız tamamlanmıştır. Sayımlar, 15 yıldır bu çalışmaları büyük bir isabetle gerçekleştiren uzman ziraat mühendisleri tarafından fındık yetiştirilen 13 ilin 87 ilçesinde, 408 bahçede 1378 dal sayılarak yapılmış olup, yılların birikimi istatistiksel veri tabanında değerlendirilmiştir. Özellikle pandemi sürecinde üreticilerimizin bahçeleri ile geçmiş yıllara göre daha çok ilgilenebildikleri, yeterli gübreleme ve zararlı mücadelesi yapılan bahçelerde iyi sonuçlar alındığı görünmektedir. Bu nedenle de, Mayıs-Temmuz sürecinde önceden tahmin edilenin altında bir ürün kaybı olduğu memnunlukla gözlenmiştir.”

ABD bademi türk fındığını tehdit ediyor

Amerikan bademi, kaju ve ceviz gibi kuruyemişlerde yüksek rekolte beklendiğini belirten Sevinç şöyle devam etti; “ Bu çok önemli bir konu biz maalesef fiyat ve rekolte kavgalarında esas konuşmamız gereken unsurları değerlendirmiyoruz. Dünya fındıktan ibaret değil fındık kullanmak zorunda olan yerler olduğu gibi fındık kullanmaktan vazgeçmek üzere olan yerlerde var. Bu sene bütün sert kabuklu yemişler özellikle Amerikan bademi rekolte patlaması yaşadı. Ancak temel tüketim yerleri olan başta Hindistan ve Çin olmak üzere tüketim tamamen durmuş şekilde. Yaklaşık 600 bin ton bir badem fazlası olacağı konuşuluyor. Amerikalılar bu malları depoda bekletmezler bir şekilde satmanın yolunu arayacaklardır. Zaten fiyatları fındığın yarısı seviyesinde seyrediyor. Bunun fındığı etkilememesi mümkün değil. Zaten yüzde15 vergi nedeniyle şimdiden Türkiye’ye giren Amerikan bademinde patlama görüyoruz. Bu şartlar altında badem,  Türkiye’de dahil çerezlik piyasasında fındık tüketimini vurabilir.  Dolayısıyla fındık saldırı altında olacak. Üstelik pandemi nedeniyle dünya ekonomisinin geriye gidiyor. İkinci bir dalga ile karşılaşıp karşılaşmayacağımızı bilemiyoruz. Bir talep daralmasıyla karşılaşabiliriz. Tüm bunları düşündüğümüzde her kafadan bir ses değil ortak bir akılla fındık politikasını belirleyip ihracatı riskli hale getirecek sınırsız istekleri  bir kenara bırakmalıyız.”

Regülasyon yapılmasını olumlu buluyoruz

Sevinç, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli 'nin “Toprak Mahsulleri Ofisi bu sene de fındık alımı yapacak’’ açıklamasına karşı, ‘’Her ne kadar serbest piyasa ekonomisine inanıyorsak da artık TMO'nun fındık sektöründe bir regülasyon kurumu olarak bulunması bir realitedir. Bu nedenle TMO'nun yeniden alım yapacak olmasını ve fiyatların düşmesini engelleyecek şekilde regülasyon yapmasını olumlu buluyoruz’’ diye konuştu.

Erken hasat yapıp randımanı düşürmeyin

Fındık hasat dönemi, bölgede üreticilerin hazırlıklarının devam ettiğini dile getiren Sevinç, ‘’Fındık hasadının başlama günlerinin hava şartlarına bağlı olarak bölge ve rakımlara göre değişkenlik gösterebilir. Üreticiler ilgili kurumların açıklayacağı hasat tarihlerine uymalı. Fındık Türkiye'nin önemli ihraç ürünlerinden biri. Böylesine önemli bir ürünün hasat süreci, kurutulması ve depolamasına oldukça dikkat edilmesi gerek. Erken hasat fındığın randımanını düşürür, kaliteyi bozar hem de ürünün raf ömrünü ve dayanıklılığını azaltır. Üreticilerimiz bahçelerindeki çotanaklar yeterli olgunluğa ulaşmadan lütfen hasat yapmasın’’ dedi. NAZAN BEDİR/KARADENİZ EKONOMİ